anne olmadığı ve olamayacağı için, oğlunu askere gönderen annelerin yaşadığı gururu hiçbir zaman anlayamayacağını gösteren bülent ersoy un saçma sapan söylemi.
artık bu memlekette insanlığın, iyi niyetin kalmadığını açıkça gösteren çıkıştır.
öyle ki turnusol etkisi yapmış, nette oturup ahkam kesenleri eksi bilmemkaç derecede koruyan mehmetimin yaptığı işi ağzından köpükler şerefsizce eleştiren keko-amerikan köpeklerini deşifre etmiştir.
yüce türk silahlı kuvvetleri, bu milletin 2500 yıllık gururudur. ne olmuştur da bu gurur yerini sorgulamaya, hümanizme, küreselleşmeye bırakmıştır, ne olmuştur da bu gurur yerini karşı tarafı neredeyse haklı görmeye dönüşmüştür?
o gurura hiç bir şey olmamış, apak alınla başımız dik o gururla yaşamaktayız.
ancak; köpekler içimize girmiştir. bizim iyi niyetimiz, bizim vicdanımız, bizim kardeşlik görüşümüz, iti, köpeği, şerefsizi, onursuzu, kahpeyi içimize kadar sokmuş, bizden birisi görünümüne koymuştur.
türk milleti 10 bin yıldır hükmettiği hiç bir coğrafyada böyle büyük kahpelik, nankörlük görmemiştir.
hatırlatma: kellesi koltukta savaşan mehmetçik, 3-5 kahpe kendisini ve yaptığı işi eleştirsin, annesi vatan sağolsun dediğinde dalga geçsin diye savaşmamaktadır.
3 yıl hapis istemine varan açıklamadır. demek ki neymiş; öyle her aklına geleni ben ünlüyüm, şöhretliyim ayağına ortalık yerde sallamayacakmışsın. ayrıca sanada oğluna da gerek yok.
son derece haklı çıkıştır. bülent ersoy'Un cinsel kimlik sorunuyla, evladını askere göndermek istememesi konuları birbirine karıştırılmamalı; ayrı ayrı ele alınmalıdır.
bülent ersoy'un cinsel tercihlerini bir yana bırakarak sorarım; hangi insan, evladı ölüme gitsin diye yanıp tutuşur? "göndermezdim" ile "göndermek istemezdim" ayrı ayrı şeyler tabii ki ama ben kimsenin "olley operasyona gidiyorum" diye askere gittiğine inanmıyorum.
bizim ülkemizde askerlik zorunlu olmasa, vatanını korumak için cepheye mi koşacaktı herkes? şehit olan askerlerimiz için, "ee vatanı korudular, her şeyin bir bedeli var" mı diyoruz?
valla isterseniz vatan haini ilan edin, ancak benim de oğlum olsa askere gitmesini istemezdim; benim istemememle olacak şey değil kuşkusuz, ama yavrumun göz göre göre ölüme gitmesini sevinçle karşılayacak halim de yok.
burada bir günah keçisi gibi bülent ersoy'u seçip; cinsel kimliğini aşağılayarak, söylediklerine tepki göstermek son derece anlamsız ve saçma bir iştir kanımca. asıl lanet edilmesi gereken, terördür, savaştır, ölümdür.
haklı olan çıkıştır. siyasetçilerin,zenginlerin çocukları yataklarında osura osura uyurken fakir ailelerin çocuklarının eksi 20 derecede dağlarda olmalarının normal olmadığını ortaya koymuştur.
ben de oğlum olsa göndermem askere, hatta çevremdeki hiçbir erkeği göndermem. niye, neden, ne uğruna savaşıyor bu çocuklar? dağdakiler hiçbir şey. asıl teröristler içimizde. oy vererek onları meclise taşıyanlar belki de hergün yanımızdan geçiyor. o şehitlerin analarının, babalarının verdiği vergilerle maaş alıyorlar. meydanlarda hala konuşabiliyorlar. dokunulmazlıklarına sığınarak suç işliyorlar. ya ne için ölüyor bu çocuklar? bunlar için mi? yarısı yabancılara satılmış vatan için mi? bölünmeye çalışılan halk için mi? sınır ötesi yapalım da gündemi değiştirip türbanı geçirelim, oldu bittiye getirelim diyenler için mi? amerika tamamdır artık dediğinde geri dönebilmek için mi?
doğruyu söyleyeni her zaman dokuz köyden kovarlar. linç kültürü işte.
ŞEHiT ANNESi de HELAL ETMEMiŞTi
Hakkari'nin Çukurca ilçesi'nde şehit düşen Asteğmen Zeki Burak Okay'ın annesi Neriman Okay tepkisini "Yavrumun öldüğünü tatilde mi öğrenecektim? Ben oğlumu asker olsun diye okutmadım. Yavrumu en iyi okullarda okuttum. Zorla askere aldılar. Oğlum sinek bile öldüremezken, insan öldürsün diye dağa çıkardılar. Oğlum şehit değil, pisi pisine öldü. Hakkımı helal etmiyorum" diyerek dile getirmişti. Baba Sezai Okay ise "Vatan sağolsun demeyeceğim" demişti.
"Orta ve üst orta sınıflar bir yolunu buluyor, evladlarının şehitlik "mertebesine" yükselmesine mutlaka mâni oluyor.Lar." *
bence bülent ersoy'u linç etmeye uğraşmak yerine tayyip beyin oğlu neden askere gitmiyor bunu sorgulayalım.
biz avrupalı olsaydık alkışlayacağım bir söz olurdu. ama tarihi itibariyle hep var olmak için savaşmış, yeni yerleşim yerleri uğruna kanı dökülmüş, döktürmüş bir milletin mensubu olarak dünyanın en zor coğrafyasında ancak pollyanna olur bülent abla.
not: bu kadar içten ve cesaret dolu sözlerle kendini ifade ettiği için hayranlığımı dile getirmek isterim. bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmamak gerektiğinin acı bir dersiydi bu, onur kokan ve vicdanı olan sözcükler.
ayrıca, dün hakkında söylediklerimin hepsini yalayıp şahsım adına özür diliyorum.
bağımsız bir ülkede yaşıyor olsak 1 değil 1000 oğlum feda olsun dedirten ve herkesi sorgulamaya davet eden söylem.o çocukların kimin ortadoğu projesine araç olduğu belli değilken çok da kolay değildir heralde oğulları feda etmek anneler için.
Hadi masabaşı oyunlarını, silah tüccarlarını, amerikan politikalarını geçtim, her gün televizyonlarda izlediğimiz ve direk olarak aile dramlarını tam bir popülizm ile izleyicilerin önüne seren medaymızın bile bu işten rant elde etmeye çalıştığı bariz bir şekilde ortada. Aynı şehit hakkında en acıklı haberi yayınlayan kanal, reytingini bir kat daha arttırıyor. Ne iş?
Entryleri okudukdukça Bülent Ersoy'un söylediklerinin aksini düşünenlerin, fikirlerini beyan ederkenki tek mesnetlerinin bülent ersoy'un (amiyane tabirle) dönme olması da acınası bir yaklaşım.
PKK ile savaş yıllardır devam ediyor, değişen ne var? ideolojilerin savaşlarla yenildiği hangi kitapta yazıyor?
Pkk'nın bir ideoloji olduğunu hala kavrayamayanlara da zaten söylenebilecek bir şey yok.
Bırakalım artık vatan millet sakarya ağızlarını da gerçek çözümler üretelim. Yoksa değil çocuklarımız, torunlarımız ve hatta onların torunları bile şehit olmaya devam edecek.
