oğlunun liseli olduğunu kabul edememiş, kendine yedirememiş zavallı babadır. veda mektubu da aşağıdaki gibiymiş.
"merhaba arkadaşlar
ben liseli ö.'nün ne yazık ki öz babasıyım. oğlumun liseli oluşunu bir türlü kabullenemedim, kendime yediremedim.
her şey, oğlumun yüzünde çıkmaya başlayan sivilcelerle başladı. bu iğrenç şeylerden kurtulması için onu doktora götürdüğümde doktor "lise kaça gidiyorsun bakayım hehe serseri senii fazla asılma he" diyince şüphelendim. benim oğlum liseli olabilir miydi? böyle bir gerçekle yüzleşebilir miydim? bunu kaldırabilir miydim?
ertesi sabah, oğlumla beraber uyandım. bir süredir sesindeki çatallaşmalardan ve saçlarındaki jöleden onun liseli olabileceğini düşünmeye başlamıştım. evden çıktı, ardından da ben çıktım ve arabamla takip ettim. attığı her adım k.. e... lisesi'ne yaklaşıyordu. korkudan elim ayağım titredi ve oraya ilk adımını attığında dünya başıma yıkıldı. böyle bir şey nasıl olabilirdi? benim masum oğlum nasıl liseli olabilirdi? diye düşünüp durdum.
o geceyi barda tekila shot yaparak geçirdim. ardından yakın arkadaşımdan ödünç aldığım silahla birlikte güzel manzaralı bir yere gittim. şimdi bu satırları oradan yazıyorum, birazdan kendimi vuracağım. oğlumu el bebek gül bebek yetiştirmişken onun liseli oluşunu izlemeyi hazmedemiyorum."
mektup burada kesiliyor. mektup elime geçtiğinde üstünde kan damlacıkları vardı ne yazık ki.