kimi kızlar da vardır ki tek yaptıkları evde oturmaktır, sokakta gezmek hiçbir anlam ifade etmez bu kızlara. böyle bir durumda evde oturan oğlanlara benzerler. belki de evde oturan oğlanlardan bile daha çok evcil yaratıklar olan evde oturan kızların işi de en az evde oturan oğlanlar kadar zordur. sokakta gezen kızlar haricinde gezmeyenleri de minimum düzeyde bulunmakta olup, cinsiyet ayrımı yapılmaması gerektiğini düşündüren bir ifade. ****
kızların okulda minyatür kale top oynaması, jiletli erkek kavgaları, birbirlerine abi diye hitap etmeleri, sokakta ellerinde sigara saygısızca yürümeleri vs vs 'oglanlar artık evde otursun la' diyebilecek kıvama getirmişlerdir muhabbeti..
validenin alışveriş merkezinden eve döndüğünde ağzından çıkan ilk sözdür.dikkatini çekmiş demekki, gözüne batmış kadınların dışardaki yoğunluğu.evet çok yanlış bir tespit değil aslında valideye hak vermek lazım.
kızların evi sevmediği, gezmeyi tozmayı çok sevdiklerini, doyumsuz olduklarını vurgulamış biraz.dünyanın ahir zamanı derler ya işte onlardan bir tanesi.her şey tersine dönüyor artık; alışveriş merkezleri, kredi kartları , yeni açılan mağaza zincirleri...bunu körükleyen etkenlerdir belki de ama bir gerçek var ki durum hakkaten böyle, erkek ciddi bir yorgunluk ciddi bir bunalmışlık...içindedir. kadınsa daha fazla özgürleşmiş, seçimleri çoğalmış ve kendini yenilemiş bir görüntüdedir.
aslında olayın ana fikri üzülerek söylüyorum erkeğin pasifize olmasıdır, doyuma ulaşmasıdır bir bakıma;tabi valide bunu derinlemesine incelememiş aslında eleştirmiştir kızları ve dışarda gezmeye olan eğilimlerini...önceki kuşakların bu kadar rahat olmadıkları gerçeğini de eklemek gerekir, tabi batar kadının gözüne!
ha buarada kavramsal anarşi olmaması açısından şunu belirteyim, eskilerin jargonu yanlış anlaşılabilir.