gerçek aşkı tadmış insanlardır. evliya gibi insanlardır. engelli insanın mal varlığına çökmek için evlenen bi takım varlıklarda vardırama o nu düşünmek istemiyorum şu anda.
'özürlü' kelimesi yerine 'engelli' kelimesinin kullanılması gerektiğini düşünüyorum. açın bir bakın sözlüğe 'özür= kusur' demektir. engelli insanlarımızın yürümek, koşmak gibi bazı aktiviteleri gerçekleştirmelerine olanak vermeyecek bedensel engelleri vardır. kusurları değil.
insanları 'engelli' ve 'engelsiz' şeklinde sınıflandırmak, bir kişinin engelli olduğu için engelsiz bir insanla evlenmesini tuhaf karşılamak, 'hayır, senin birtakım engellerin var' şeklinde söylemlerde bulunmak engelleri aşılamayacak duruma getirir ayıptır, ayıp.
hayatta hiçbirşeyin garantisi olmadığını bilen insandır.
özürsüz bir insanla evlenince de, hayat boyu eşinin kaza geçirip sakat kalabilme ihtimali olduğunu bilen insandır.
aynı durumda kendisinin de olabileceğini düşünebilen insandır.
insanları istemeden sahip olduklarıyla değil, bilerek yaptıklarıyla değerlendiren insandır.
ve en önemlisi gerçekten aşıktır.
(bkz: özürlü derken?)
özürlü ne kadar kötü bir kelimedir aslında.engellidir kanımca onlar doğduklarında hayata karşı duruşlarına engel koyulmuştur, kendileri istemeden, habersiz.. engelli demek varken özürlüüü ıııh olmadı be arkadaş..
eğer engelli bi arkaşla evleniyorsa o kişi helal olsundur. ayrıca aşktır efenim herkes yaşayamaz.
kalplerinde bi engel olmadığı müddetce de sakıncası yoktur kanımca.
ozrulunun onde gidenid...
hastir bu baska baslikmis. bu arada kafama takildi neden uludag da herkes kendi ilgi alaninda basliklar acip entariler giydirmek yerine acilan basliklarla oynayip incecik espriler yapiyor ya da inanilmaz zor sosyal tespitlere kalkisiyor. bizim yazarlarimiz kendindekini aktararak sozluge faydali olamiyor mu? e elbet eglenmek de gerek, boyle tespitlere incecik esprilere sahip basliklar da acmak gerek ama hele ogle saatlerinde sol frame insani sogutuyor gercekten.