nilüferin şarkısını aklıma getirmiştir.
taa uzak yollardan
koştum geldim senin kollarına
içimde yanan hasretinle ben
baktım durdum senin yollarına
sensizlik bir ölüm sanki
taa uzak yollardan
koştum geldim senin kollarına
içimde yanan hasretinle ben
baktım durdum senin yollarına
sensizlik bir ölüm sanki
haykırsam göklere
artık yanımda beni benden çok seven
dünyalar benim olsa yine de istemem
yalnız sensin benim yüzümü güldüren
bir rüzgardı esen ayrılıklarla bizi kahreden
gözlerimde tüten bir aşktın sen
yıllar yılı bitip tükenmeyen çok özledim seni ben
haykırsam göklere
artık yanımda beni benden çok seven
dünyalar benim olsa yine de istemem
yalnız sensin benim yüzümü güldüren
haykırsam göklere
artık yanımda beni benden çok seven
dünyalar benim olsa yine de istemem
yalnız sensin benim yüzümü güldüren
taa uzak yollardan
koştum geldim senin kollarına
içimde yanan hasretinle ben
baktım durdum senin yollarına
sensizlik bir ölüm sanki.
genelde havalanacagı gözüyle bakılan biri olacak insandır. çünkü insan kim ne derse desin nankördür. can yücel in de dediği gibi:
--spoiler--
çok sevmeyeceksin mesela.
o daha az severse kırılırsın. ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
çok sevmezsen, çok acımazsın.
çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
--spoiler--
özlenen ve arzulanan birisi değilse insan, katrilyonlarca ışık yılı çapında bir alandaki korkunç yalnızlığı tadıp kendisini ya kul, ya tanrı zanneder.
insanın özlenen ve arzulanan birisi olduğuna ikna olması zordur. ikna olduktan sonra da özleyen ve arzulayan kişi yok olursa ya da artık özlemiyor oluşunu kanıtlayan bir durum meydana gelirse devrik kral moduna girilir ki bu da zorlu bir ruh halidir.
bence en güzeli birilerini sevmek, özlemek, arzulamak ve birileri tarafından sevilip, özlenilip, arzulanarak kral olmak, sonra da devrilmektir. ve hiçbir an, katrilyonlarca ışık yılı çapındaki o a.q. alanda yalnız olduğunu unutmamaktır.
tüm olma sınırlarının yanında, bu duyguların yaşandığı ortamda olmamaktır..
şimdi böyle bir cümle kurdum diye 2=2 dediğim de su götürmez bir gerçek.. "olma sınırları", duygu buhranları gibi kelimeler sıkıştırınca şahane oldu bence. ama sorarım "yanında olan bir kişiyi nasıl özlersin ki? çok saçma!" demeyin .. (mesela boştan yere 'sorarım' dedim şimdi, ama şahane bir hava kattı yine cümleye.. türkçe çok garip lan..)
herkesin olmak isteyebileciği insan türüdür. herkes sevilmek sayılmak ister bunun yanında özlenmek aranan insan olmak da mutlu olmanın anahtarlarındandır.