liseleri bile mum ışığında aratan, birçoğu en kötü devlet üniversitesinin bile kat be kat altında eğitim-öğretim kapasitesine sahip öğrencilerle dolu, sınav sorularının sınav öncesinde söylenmesinin klasik hale geldiği, dışı sizi içi beni yakar dedirten, 4 yılın sonunda yüksek öğrenim (!) diploması vermesi garanti, paraya endeksli çalışan yüksek öğrenim kurumlarıdır.
paran varsa bosver öss ye calısma senin bir farkın olsun sen gez toz sen karı kıza takıl sonra össde barajı aş sonra gel 20 milyarı ver biz seni mühendis yaparız merak etme diyen yüksek öğrenim kurumları...
devlet üniversitelerindeki çoğu hocalar ve öğrenciler tarafından önyargıyla karşılanan üniversitelerdir. lisede derslerinin iyi olmasına rağmen eğitim sisteminin kurbanı olup özel üniversiteye yerleşen veya burslu okuyup kaliteli bir eğitim alan,geleceğini düşünen aklı başında birçok öğrenci vardır bu üniversitelerde. züppe öğrenci bakımından tek fark da özel üniversitelerde oranın devlettekilerden daha fazla olmasıdır. üniversiteyi 'okumak için okumak' her yerde mümkündür ve özel üniversiteye giden bütün öğrencilere gerzek gözüyle bakmak son derece yanlıştır ve dik kafalılığının daniskasıdır.
önümüzde ki 10-15 yıl içerisinde devlet üniversitelerinde ki en iyi hocaları bünyelerinde toplayacak, sosyal imkanları ile insanları cezbedecek, kapitalis düzen getirisi olan, yani; paranın gücü ile eğitim sistemini monarşik hale getirecek eğitim kurumlarıdır. yeni sektör bacasız sanayii olarak nitelenebilir.
lise bittiğinde puanlarıma baktım ve istediğim bölüme sahip bir üniversiteye puanım yetmemişti ve ailem özel üniversiteye yollamakta ısrarlıydı ve büyük bir mücadele örneği sergiledim formu sakladım, babamla kavga ettim ancak bir gün yenik düştüm ve özel üniversiteye başvuru ypamak zorunda kaldım, o gün için hayatımın en yıkıcı olayıydı benim gibi biri özel üniversitede okuyacak. o yaşıma kadar oradaki insanları kötülemiş biri onlarla aynı okulda olacaktı ve okula başladım, her gün nefretle gittim o okula ancak bir süre sonra farkettim ki oradaki insanların benden veya senden veya onlardan bir farkı yok ve bir çoğu da aynı önyargı ile gelmişler. hazırlık kısmını bitirdim bölüme geçtim ve dedim ya hazırlıkta herkes liseden geldi daha yeni lise bitti ondan böyle güzel insanlar vardı bölüme geçeyim şimdi 1. sınıfa gelmişler herkes artisdir. ve bölümümde derslere başladım ve şaşkınlığım her gün arttı e hani bunlar artistti? hani okulun kantinin de bursluluar ve köpekler giremez yazması gerekiyordu, allah allah eğitimde güzel. işin ilginci devlet üniversitesinde ki arkadaşım 2 ayda 1 okula giderken özel üniversite de devam zorunluluğu vardı yani ite ite derslere girip birşeyler öğrenmek zorunda bırakılıyordunuz. devlet üniversitesinde ki arkadaşlarım her gece taksimde ve ya kadıköyde veya barlarda gezerken özel üniversite öğrencileri her gün okula gelip derslere giriyorlar geceleri çıkıyorlardı.
e o zaman bundan nasıl bir sonuç çıakrtılabilir?
devam zorunluluğu olan, "bölümüm için konuşyorum" eğitim kadrosunda ki her öğretmeni profesör olan, öğrnciye imkanlarını sağlayan ve herkesin kendi halinde olduğu bir üniversite mi daha iyi eğitim sunar?
öğrencilerinin devam zorunluluğu olmadığı ve sınavlara sadece son gün girip hatta bazılarının hocalarının ismini bile bilmediği, okula ayda yılda bir uğrayıp sınavları verip geçen kişi mi daha iyi eğitim alır..
bazı önyargılar vardır evet. bu önyargılardan birine sahip kişiler içinde en öde giden insanlardandım ama ne oldu hayat boyu kaybetmekten korkacağım insanlarla tanıştım, bölümümle ilgili yeterli eğitimi daha şimdiden bir çok devlet üniversitesinde ki öğrenciye göre daha fazla aldım ve gelecek yıl bölümümle ilgili bir şirkette rahat bir şekilde staja başlayacağım.
sanırım önyargılar aşılmalı ve birşey içini görüldükten sonra konuşulmalıdır.
parayı veren diplomayı alır üniversiteleri.
özel üniversiteler, devlet üniversitelerinde okuyan insanlar için her zaman bir problem olmustur.haksız bşr rekabet ve bundan dogan gereksiz bir rehavet söz konusudur.
şimdi bu konuyu genişletmek gerekirse; orta ögreniminden mezun olmus olan ve a.o.p.b 'ne si 75 olan iki ögrenciyi ele alalım.
(1-normal yurdum insanı, 2- varlıklı bir ailenin cocugu olsun.ikiside eşit agırlık ögrencisi diyelim.)
1 numaralı arkadasımız öss' den ham puan olarak 200 puan aldıgını varsayalım. a.o.b.p' side 75 oldugu için toplamda 275 ea puan' ına sahip olmustur.
2 numaralı arkadasımız öss' den ham puan olarak 220 puan almıs olsun. a.o.b.p' sı 75 oldugundan toplam puanı 295 olmustur.
şimdi buraya kadar hicbir sorun yok. hersey yerli yerinde. sıra geliyor tercih zamanına. 2 numaralı ögrenci parayı bastırıp özel bir üniversite' de okumak istiyor.
1 numaralı arkadasımızda devlet üniversitelerinden birinde okumak istiyor.
ikiside tercihlerini yapıyorlar. ve sonuclar acıklanıyor.
1 numaralı arkadasımız eskisehir ' de işletme kazanırken,
2 numaralı arkadasımız özel bir üniversite' de hukuk egitimini kazanıyor.
adaletsizlikte burada ortaya cıkıyor. aynı puan' a sahip iki insan ama birisi maddi olarak daha güclü oldugu için daha iyi bir yere , daha iyi bir konuma sahip olabilecegi bir fakülteye yerleşiyor.
işte sistem burada hata veriyor.
her okulda her türlü şahsiyetin olabileceğini düşünmeyen şahsiyetlerce bol bol eleştirilen,genelleme kurbanı,
eğitim kalitesi açısından pek çok devlet üniversitesinden daha kaliteli hocalara sahip
okullar.
bölüm konusunda idealist öğrencileri de bünyesinde barındırdığı unutulmamalıdır!
gidiyoruz görüyoruz beğeniyoruz. dersane ortamında cillop gibi dersler işleniyor, hocalar ayrı güzel, ingilizce desen gırla, sosyal imkanlar, karı-kız süper. süper de. de'si var bilader.
hem o kadar verilen paraya acıyorum (zaten yok da, olsa da vermezdim sanki) hem de çok amerikan buluyorum özel okulları. dersane falan güzel de, kocaman, soğuk anfide kadir cangızbay sigara içerken ders dinlemek, anfilere dalıp kafadan attığım ortodoks ilahilerini söylemek, sonra o ilahiler(!) yüzünden ülkücüler döver diye korkmak falan daha bi samimi geliyor bana.
hakkinda yapilan yorumlari duyunca 'he hee' deyip gectigim, bircok devlet universitesinden daha cok isi ciddiye aldigini dusundugum universite cesidi. ozelligi vakif universiteleri olmalaridir. kimse para kazanmak icin universitesini acamaz, acilan universite vakfa baglidir ve devlet kontrolundedir.
devlet üniversitelerinden 100 kat daha fazla para alan, ama devlet üniversitesindeki gibi verdiğin 300 milyona bile acımana sebep olmayan yer. Ellerindeki imkanlarla en iyi hocaları okullarında görevlendirir, açlıktan ağzı kokma raddesine gelen profesörleri hakettikleri yaşam kalitesine kavuştururlar. Varsın öğrencilerin bütün korkusu bugün eve sağ dönebilecek miyim değil de bugün hangi ayakkabıyı giysem acaba olsun.
hep olumsuz yorumlara maruz kalmıslardır hem ögrencileri hem özel üniversiteler fakat cok iyi okullar vardır mesela koc mesela sabancı özeldir fakat egitim konusunda zeka ve calıskanlık isterler, ben özele gidenlerin zekasız falan olduguna katılmıyorum , neticede sistemi düsünürsek 3saatte okadar stresin arasında insan bildiklerini kagıda dökmekte zorluk cekmektedir . imkanı olan insanların senelerini dershanelerde cürütmek yerine tercih etmeleri mantıklı kurumlardır.
insanları neredeyse zıt kutuplara ayıran, konuya ılımlı yaklaşan insanın bulunması zor olan hassas konu. malesef para kazanmak için açılan vakıf üziversiteleri vardır. ancak bazı vakıf üniversiteleri vardır ki onlar en kral devlet üniversitelerini yakalamıştır ve para kaygısında da değillerdir.. o nedenle ak-kara diye yaklaşılmaması gereken hassas konu.
kimsenin para için bu okulları açmadığı söyleniyor. gelin hep beraber özel okul açan vakıfların düşüncesini karışlaştırmalı olarak görelim:
1. "bir okul açmalıyım. üst düzey eğitim vermeliyim ve kar elde etme gibi bir amacım olmamalı, öğrencilerden aldığım parayı onların üst düzey eğitimine harcayayım"
2. "bir okul açmalıyım. nasıl olsa össyi kazanamayan başarısızlar var, onlar da gezip tozmak için bir sosyal hayata ihtiyaç duyuyor. alırım paralarını da, çok zeki adamları da okuturum bursla ki yaptığım tüccarlık göze batmaz"
not: özel okulların gerçekten iyi eğitim verdiğini biliyorum ve hatta eğitimlerinin kalitesini savunuyorum da. 'ülkenin zengin ailelerinin gerizekalı çocukları sayesinde para kazanıp, o parayı bilim adına harcadıkları'nı da biliyorum. lakin o para kaynakları okuyup da bana amir olursa itiraz ederim.
içinde bulunan öğrenciler ve öğretmenler ile teknik imkanlar olarak iki şekilde değerlendirilmesini düşündüğüm üniversitelerdir. ve sanıldığının aksine özel üniversite değil vakıf üniversitesidir.
içinde bulunan öğrencilerin %55i paralı insanlardır ama en az bu tipler kadar burslu öğrencide bulunmaktadır ve bu öğrenciler bu üniversitelerden eğitimin en iyisini almaktadır.Herhangi bir devlet üniversitesinde maddi sıkıntılardan dolayı açılamayan labaratuarlar buralarda bulunmakta, derslere giren öğretmenler kaliteli öğretmenler olmakta ve eğer öğrenci bir konu üzerinde araştırma yapmak isterse her türlü desteğin verilmesi de yine bu üniversitelerde mümkündür.
örnek vermek gerekirse; şu an yeditepe üniversitesi mühendislik bölümünde türkiyede ilk ve tek olan 3d labaratuarı bulunmaktadır. Ve isteyen her öğrenci bundan yararlanabilmektedir. yanlış anlaşılmamak adına belirtmek isterim ki, hiç bir şekilde devlet üniversitelerini kötülemek gibi bir gayem yoktur, olamaz da... ben sadece vakıf üniversitelerinin sunduğu imkanların ve eğitiminin değerlendirilmesinn gerektiğini düşünüyorum, içindeki tikilerin değil...
sanıldığının aksine bazı özel üniversitelerde okumak devlet üniversitesinde okumaktan daha zordur, bir kaçı süründürür. Bunu bize en basitinden, istanbul üniversitesinden gelen bir hocayla bizim hocaların soruları arasındaki dünyalar kadar fark gösterdi.
Ayrıca eğitimin ingilizce olması bu zorluğu daha da katlıyor. Bunu bilmeden, şahit olmadan konuşulması saçmalıktır.
ön yargılardan kurtulamayacak olan üniversitelerdir.paranızla doktor,paranızla hukukçu,paranızla bilmem ne olabiliyor iseniz yeteneğinize,bilginize ya da seviyenize vs. bakılmadan kurtulmalarıda mümkün değildir.bir de sonra yok doktor oldum yok bu oldum şu oldum demezler mi (bkz: katil psikolojisi) eğitimden çok ticaret yapmak isteyen bu üniversitelerin öğrenci alımlarında ön koştuğu olması gerekenin açık arayla çok altındaki puan sistemide bu ön yargılara haklılık payı veren bir başka gerçektir.illaki birkaç isim çıkarılmalıdır bu ön yargılardan,haketmedikleri varsayılarak.ve fakat senelerce birkaç zibidinin parasıyla okuduğu bölümlere girebilmek için didinmiş,bütün emeklerini sistem kazıklarından 3saate kurban vermiş öğrencilere yapılan haksızlıklar düşünülünce her daim savunacağım bir ön yargıdır.
ders vermenin oldukça zor olduğu okuldur ki herkesin kabul ettiği gibi ülkenin en iyi hocalarına sahiptir ve bu insanlar başarısız öğrencileri mezun etmek istemezler sonra paşalar gibi verirsiniz yaz okulana 3000$ bide yazın sıcağında bomboş okulda kalırsınız sonra hocaya yalvarmaya başlarsınız öküz gibi çalışırsınız keşke yaz okulundan önce o bar senin bu bar benim diye gezmeseydim az sevişseydim de bunları çekmeseydim diye kafanızı duvarlara vurursunuz. hazırlık okuyorsanız allah yardımcısınız olsun derim başka bişey demem size bir profesyonel öğrenci olarak tavsiye üç kuruş fazla verin okulun anlaşmalı olduğu yurt dışındaki üniversiteler gidin hazırlık sınıfı için yoksa tam sıçtığın üniversitelerdir.
öss de yüksek puan almış öğrencilere kendilerini seçmesi durumunda burs imkanı sağlayan,eğitim kalitesi ve verdiği imkanlar bazında daha iyi olanaklara sahip okullardır. Özel okullar tü kaka diyerek ayrıca nereye varılabilir hala anlamış değilim. Neticede çalışan ister devlet ister özel okulda okusun yine kazanan olacaktır. Bu da okuduğumuz okula göre bile olsa gruplaşmaya, gruplaştırmaya ne kadar hevesli olduğumuzu gösterir.
ticari amacla kurudukları doğru universitelerdir. fakat eğitim imkanları da devlet universitesine gore oldukça ustundur, ustun olmak zorundadır.. sonucta verdikleri eğitim karşılığında para almaktadırlar ve kar yapabilmek için aldıkları paranın hakkını vermek zorundadırlar... ayrıca sanıldığının aksine öyle parayı bastırıp diplomayı almak da öyle kolay değildir. lakin universitenin yetiştirdiği her kalitesiz eleman, universitenin itibarını zedeleyecektir..
Özel Üniversiteler ne yazık ki Türkiye'de yoktur. Vakıf üniversiteleri vardır. Amerika'da açıkça para kazanmak amaçlı olarak kurulmuş üniversiteler vardır ki bunlar özel üniversitelerdir. Vakıf üniversiteleriyse öğrencilerden aldıkları paranın yanı sıra bazı şirket kurum ve kuruluşlardan aldıkları kar payları ile eğitim verirler.