Evet... Sayın Başbakan, Tayyip Bey hazretleri;
Arattınız siz sizden önceki namertleri,
Nasıl dile getirsem açtığınız dertleri,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Bak Tayyip Bey, ben öyle kolay kolay söz demem,
Amma yeri geldi mi sözümü esirgemem,
Riyaset-i Cumhur'muş, Başbakan'mış dinlemem,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Zaten biraz bilirsin, bir parça tanışırız,
Ne elden akıl alır, ne ele danışırız,
Biz adamın yüzüne erkekçe konuşuruz,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Zannetme ki bu adam, sırf elleri iğneler,
Ben benden olanlara neler söyledim, neler!...
Neler çekti elimden, o oturan gölgeler!...
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Değiştiniz, aksınız, tamam, iyi, çok güzel,
"Ak" lâfının üstünde özel duralım, özel!..
Yahu bu "Ak" diyenler, hep mi böyle müptezel?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Ecevit de bir zaman "Ak"lı lâflar etmişti,
"Ak günler" diye diye tepemizde bitmişti,
Ve aynen anamızı ağlatarak gitmişti...
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Önce şunu kabul et: "Sözüne uymuyorsun!"
Sana oy verenleri, kat'iyen duymuyorsun,
Vermeyeni zaten hiç insandan saymıyorsun,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Hükümetin de aynı, hem acemi, hem hamlar,
Koskoca koltuklarda, küçük küçük adamlar,
Sizi de kuşatmış o, ihaleci yamyamlar,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Ekonomi, istikrar "çok düzelmiş canım çok",
Ne düzeldi arkadaş, boş lâflara karnım tok!
Olanda zaten vardı, olmayan da yine yok!...
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
işçi, memur, emekli, refaha mı erişti?
Yani siz geldiniz de, hangi hâller değişti?
Yine kazık yiyoruz, atan eller değişti,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Köylü zaten gitmiyor, niye gitsin tarlaya?
Ne verdiniz pancara, fındık veya buğdaya?
Üstelik Rizelisin, kaç kuruş verdin çaya?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Gerçi hanım köylüsün, hikâye Rize-mize,
Pas bile vermiyorsun, artık Karadeniz'e,
O Rize, Rize ise, bunları sorar size,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Tayyip Bey başarınız göz boyamak, aldatmak,
"iMF"li dürzüler gelince havlu tutmak,
Yaptığınız tek şey var, paradan sıfır atmak,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Ondan da şüpheliyim, gerçi Allah biliyor,
iktisatçı olanlar bu işi irdeliyor,
Altı sıfır gitti mi? Yedinci mi geliyor!?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Baş örtüsü ne oldu? Dilin konuşsun, dilin,
Bizimkiler fos çıktı, siz çözün, hadi gelin,
Takke düştü Tayyip Bey, kelin göründü, kelin,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Carttır-curttur anlamam, türbanlıyı sattınız,
Korkunuzdan bu işin üzerine yattınız,
Siz bile hanımları evlere kapatınız,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Senin de kitabında, vefa-mefa masalmış,
Kimlerle yola çıktın, bak yanında kim kalmış,
Sağ yanını "Mir Dengir", solunu "Zapsu" almış,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Sağınıza bir akrep, solunuza bir yılan,
Alır almaz dedin ki: "Türklük ney?" falan-filân,
"Türk değil Türkiyeli" olmakmış mühim olan,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Bu nasıl bir ifade, amacın ney, gayen ney?
Başbakanın ağzında ne geziyor böyle şey?
Ben o zaman sorarım: "Türk müsünüz Tayyip Bey"
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Zana-dana dışarıda, kanunlara bir bakın,
Madem biz asamadık, o iti de bırakın,
Vallahi bak ciddiyim, şaka sanmayın sakın!
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Onun bunun ağzıyla, yediğiniz hurmalar,
Yarın sizi çok kötü yerinizden tırmalar,
O zaman para etmez, dizinize vurmalar,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Yahu size ne oldu? Siz böyle değildiniz,
Kırk yıllık çizginizi, bir kalem de sildiniz,
Avrupa'ya çatarken, önünde eğildiniz.
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Böylesine geçmişten kopmaya gerek var mı?
Brüksel'de el-etek öpmeye gerek var mı?
Bu "AB"ye bu kadar tapmaya gerek var mı?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Amma derdin ayrı şey, desem uzun olacak,
"AB"nin çorbasında illâ tuzun olacak,
Çünkü ordu "höt" dese, "AB" kozun olacak,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Bir şiir okuyordun, hatırla, daha dündü,
Hani kubbe miğferin, minareler süngündü,
Hadi çizgin değişti, dinin de mi ters döndü?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Yanınıza bir "papaz", bir de "haham" seçtiniz,
"imam" zaten hazırdı, başlarına geçtiniz,
Antalya'da dinlerin bahçesini açtınız,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Ve bahçenin gülleri tez büyüdü kokuyor!
Misyonerler her yerde sanki mekik dokuyor,
Sayende çoluk-çocuk, artık incil okuyor,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
On yedi aralıkta, Brüksel'de tuttunuz,
O imzayı millete hiç sormadan attınız,
Biz "Lozan" kötü derken, siz "Sevr"i hortlattınız,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Talabani, Barzani, kanımıza giriyor,
Ankara'da bu puştlar, izzet, ikram görüyor,
Ne oluyor? Devletin ciddiyeti eriyor!
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Ne karaymış Kıbrıs'ta soydaşın yazgıları,
Kan ağlıyor Türkmen'in hoyratı, ezgileri,
Nerde kaldı Devlet'in kırmızı çizgileri?
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Çizgilerden vazgeçtik, çizgi-mizgi hiç yok da,
Nokta bile kalmadı, kırmızı bir tek nokta,
Bir yanda Kıbrıs şokta, bir yanda Kerkük şokta,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Velhasılı Tayyip Bey, Allah size boy vermiş,
Gerisini maalesef, sanki kapıp koyvermiş,
Demek ki millet size, boyun için oy vermiş,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
Ah şu başım baş olsa, bir bitse benim derdim,
Ozan Arif olarak, size neler ederdim,
Sizi var ya, üç ayda, bitirmezsem namerdim,
Bir değişme masalı, bir de ak tutturdunuz,
Bu millete karayı, ak diye yutturdunuz...
yorumsuz...
tanım: yukarıdaki satırların arasında anlayana parti değil memlekete adamı olduğunu göstermiş ozandır. zaten az sonra buralara bir yerlere parti ile sorunlarını yansıtan yorum veya linkler verilir.
şöyle demiş: "Onları nasıl hazmetmeyi biliyorsak onlar da bizi hazmetmesini öğrensinler. Bu memlekette Türk milleti, Türküm demekten imtina etmeyecek. "Herkes kendine ırk seçebilir, 'homoseksüelim' diyebilir. Ama 'Türküm' dendiğinde birilerinin bir yerlerine bir şeyler oluyor. Bu rüzgârı ektiler, bu fırtınayı biçecekler"
"Herkes kendine ırk seçebilir, 'homoseksüelim' diyebilir" kısmı ilgiye değer. herkes kendine bir ırk seçemez efendim. götünüzden element uydurmayın. bu seçime tabi bir şey olsaydı böyle salyalar saçamazdınız zaten ortalıkta. biz bunun insanın kendi iradesi dışında cereyan eden bir olay olduğu için bir övünme meselesi haline getirilmesine hayret ediyoruz zaten. bir de homoseksüellik de bir ırkmış gibi bahsetmiş. herkes bir ırk seçebilir homoseksüelim diyebilir diyor. ulan ırkçının bile cahilinden korkacaksın. zira komik oluyorlar.
hiç bir zaman makam, mevki, çıkar peşinde koşmayan, diktatörlere eyvallahı olmayan gerçek ülkücüdür.
ülkücü onun gibi olur. kendisine ülkücü süsü vermek için eşek han, katır han, kısrak han gibi nickler edinip, sosyal medyada göt kıllığı yapan yumuşakçalar gibi değil.
özür denen şu haltı yiyenler kulak versin
hepimiz ermeniyiz diyenler kulak versin
rüzgara karşı yaptı alayınız çişini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
bana bakın türke iş dileyen özürlüler
ermeniden özür dileyen özürlüler
size aydın diyorlar dalayan özürlüler
köpek bile göstermez sahibine dişini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
kiminiz profösör kiminiz yazarsınız
türk ekmeği yersiniz yedikçe azarsınız
arkasından her türlü kuyuyu kazarsınız
yeter artık bırakın bu milletin peşini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
bu özürden gayeniz çıbanı uçlandırmak güya türkün ağzıyla türkleri suçlandırmak
ermeniye koz verip tezini güçlendirmek
kaç dolara kestiniz bu özürün fişini?
sizin gibi aydının yediden yetmişini
hepiniz nobellik bir orhan pamuksunuz
hatta bana göre ondan da yamuksunuz
türkün canı yanarken gözleri yumuksunuz
kör olur görmezsiniz ermeni pekişini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
1915'den dem vurmayın hiç bana
vurursanız buyurun söyleyin hele bana
açalım arşivleri herşey çıksın meydana
kim soykırım yaptıysa edelim etmişini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
1915'de köyleri basan kimdi
yaşlı ve kadınları iplerle asan kimdi
kundakta bebeklerin başını kesen kimdi
konuşalım tarihin gelmişi gitmişini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
dünyanın her yerinde fuhuş pusular kuruldu
büyükelçi , konsolos , ateşeler vuruldu ne bir özür dilendi ne hal hatır soruldu
ermeni yapmadı mı terörün müthişini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
soruyorum , soruyorum ne iş yapar asala
asala dedimmiydi başlarsınız masala
bakın beyler bu işler sizi aşan mesele
haddinizi aşmayın herkez yapsın işini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
plan dedim kızdınız işte siz plansınız
yıllardır koynumuzda beslenen yılansınız
tehkirde gidenlerden geriye kalansınız
o yüzden biliyorum karnınızın şişini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
meşhur atasözüdür domuz gölü post dolmaz
ermeniden dost olur ama sizden dost olmaz
bir ülkede ihanet bu kadar serbest olmaz
ozan arif derki bulmak zor türkiye'nin eşini
sizin gibi aydının yediden yetmişini
türkiye'nin aydınlarına bir ilkokul şiiri daha.
7'den 70'e yazıyor ozan
hoşuna gitmediyse diğer yana uzan.*