bu sorunun cevabını sistem kendisi vermiştir zaten. bunun bir örneği bulunmadığından dolayı şöyle bir sonuç çıkarmak olasıdır; sinema sektörünün de dur dediği bir nokta vardır. andy warhol bile bunu denemediyse daha da denenmez kanımca...demek ki neymiş; sinema yeterince özgür bir sanat dalı değilmiş. bu kadar özgür olmalı mıymış? bence hayır. sapıklığın iyisi kötüsü olmaz ama en kötüsü olur. buna da alet olmak en azından 2010lara kadar gerçekleşememiştir
uğur yücel ile ceyda düvenci nin sevişme sahnelerinde sonra ''o benim babam gibidir'' cümlesi ile akla gelen olaydır. gerçi adnan ile bihter olayında da bu koku vardır. ama gerçek baba kız ile düşünüldüğü zaman imkansızdır. utanmasalar ''analı kızlı çorba'' hesabı götürecektir.
Hiç bir baba kıza böyle bir teklif gelmez. Tiyatroda, sinema da veya dizide illa ki etik kurallar vardır. Hiçbir oyuncu hadi onla yatayım bunla sevişeyim diye atlamıyor birbirlerine.
edit: eksi veren arkadaşlar piyasa hakkında, bu işin etiği hakkında ne biliyorlarsa...
böyle soruların gündeme gelmesiyle normallik kavramını yitirmeye biraz daha yaklaşmış oluyor kişiler. gereksiz bir zamanda bilinç altında bulunan soru nun ortaya çıkmasıyla gerçek bunalım başlıyor. gereksiz merakların üzerine gereksiz çağrışımlar yerleşiyor.
"beden değil, karakter sevişiyor" mantığının temelsizliğini ortaya koyan sorudur. sevişme sahnelerinde bedeni dizginlemek; gerçekçiliğe gölge düşürdüğü için, iyi oyunculuk kriteri değildir. ki zaten baba-kız kabul etse dahi, böyle bir sahne, estetik açıdan eksi bir değer yaratacağı için yapımcı tarafından tercih edilmeyecektir.
(bkz: tuvalete yetişemeyip sözlüğe sıçmak)bunun geri kalmışlıkla ilgisi de yoktur aynı zamanda. eğer çağdaşlık sizin gözünüzde sapıklık ise umarım bu ülke hiç sınıf atlamaz...
-bak bizimkilerin filmi başladı.
-kız ayfer bu sevişenler senin kocanla kızın değil mi?
-evet onlar sanat yapıyorlar.
-bence bunlar birbirini neyse ben kalkayım.
-nereye gidiyorsun ya daha filmin sonunu izleyecektik.
-sonunda olanı biliyoruz canım kızın.
böyle sanatın içine sıçarlar afedersin.sadecetürkiye gibi geri kalmış ülkelerde sorulabilecek soruymuş ulan babayla sanat için sevişirim diyen o.pu muasır medeniyete ulaşıyorsa ben orta çağda yaşamayı tercih ederim.edepsizlik varda böylesi de pek pişince be.
tiyatroyu sanki hayatın kaynagı imiş gibi gösteren insanlara sorulması gereken sorudur, tiyatroculuk, karakter itibari ile zayıf kişilerin, ahlaken de en alt düzeyde kiilerin yapabilecegi bir eylemdir, sanat diye adlandırılması da ayrıca saçmadır, sanat creatif düşünce ortaya koymaktır, iyi taklit yapmak asla sanat olamaz, yetenektir.
benim gibi normal sevişme sahnelerini dahi etik bulmayan birisinin bu soruya vereceği cevap açıktır. * ne demek ya ben değil ordaki karakter sevişiyor? karşındakine dokununca zevk almıyor musun sen? sanat içinmiş. melih gökçek'i pek sevmem ama bu durumlar için söylediği şahane bir söz vardır:
(bkz: tükürürüm öyle sanata)
ayrıca geri kalmışlık diyen arkadaşlara da şunu söyleyim. ahlaksızlığın yadırganmamaya başlaması o toplumun geliştiğinin değil bilakis çöküşe geçtiğinin göstergesidir.
en son olarak da başlık sahibi arkadaşa ithafen kendisi bir aşağılama değil bilakis masum bir merak sorusu diye belirtmiş ama 'ben sanat için soyunurum, ben sanat için sevişirim, ben sanat için her boku yerim' diyen kişilere de esasen harika bir ayar sorusu olmuş.