12-18 yas arasından kalma, eskı erkek arkadas hedıyesı, pelus devasa oyuncak. ilk alındığında odanın baş köşesinde duran bu ayıcık, yazık ki zamanla unutulmuş ve odanın tozlu bir köşesinde kendine ancak bir yer bulabilmiştir. her şeye rağmen ilk alındığında çok mutlu olunur,birkaç gün birlikte uyunur
her çocuğun en az bir tane edindiği, bazılarının duygusal bağ kurduğu oyuncak.
bana yanılmıyorsam 3-4 yaşındayken, pembe iki kulağı farklı renk sevimli bir oyuncak ayı hediye edilmişti. o yıllar almanyada olduğumuz ve kimseyi anlamadığım için arkadaşım olmadığından mıdır bilinmez ciddi bir duygusal bağ kurmuşumdur o ayıyla. geldiği ilk günün gecesinde geç saatlere kadar uyumayıp bir dolu isim takmıştım ona, ama şimdi hiçbirini hatırlamıyorum. bir süre sonra isim takmamaya karar vermiştim galiba. hala odamda durur o ayıcık, öyle dolap köşelerinde falan değil ama hep gözümün önündedir. o kadar yıl geçmesine rağmen hala kopmamıştır aramızdaki bağ.*
bir ayinin oyuncagini yapma fikri ilk olarak amerika'da, baskan teddy roosevelt'in av sirasinda yakalanan bir ayiyi serbest birakmasinin anisina ithafen cikmistir, ve baskanin da onayi alinarak bu ayiciklara teddy ismi verilmistir. bundan sonra tum dunyada (bkz: teddy bear) olarak taninmislardir.
her evin bir odasında baş köşede oturan sevimli şey. çevrede gerçekleri çok olunca, hiç olmazsa konuşup kalp kırmıyor diye sarılınan tek şey. tek benzeri öteki teki.
korkunun ana kaynağı. çocukken yerleştirilen saçma koruyucu arayışı durumunda sığınak edilmiş gariban. oysa sor bakalım, o yüklenmek istiyor mu böyle sürekli acı kırıntısı, korku paylaşmayı...
güzel kızların yanındaki yanındaki ayılara baktığım da bu oyuncak ayının ne amaçla üretildiğini anladım.
tamamen güzel kızları ayı erkeklere mahkum etmek için yapılmıştır.
kızlara küçük yaştan ayı sevmeyi öğretiyorlar.