oyun bitti sen çıkmadın.
beni lirik olmakla suçladı arkadaşlarım.
ahmet selçuk ilkan gibi kalakaldım ardından
antolojilere almadılar, haksız da sayılmazlar hani.
oyun bitti sen çıkmadın,
eve geç kaldım diye annem çok kızdı.
pazar konseri başlayınca aşağıda buluşurduk
o yüzden klasik müzik kültürümüz eksik kaldı.
oyun bitti sen çıkmadın, hikmet şimşek çoktan öldü.
ben büyüdüm, sen çıkmadın
içimdeki çocuk sokakta kaldı.
gün devrildi geceye. sokak ışıklarının hüzünlü sarısında kaldım.
şimdi başıboş sokak köpekleri kadar nereye gideceğimi bilmez durumdayım.
üstelik kampanyalar yetersiz, içecek su yok.
oyun bitti sen çıkmadın,
tedirginliğimle serinliyor birden hava.
üstüme giyebileceğim bir hırkam yok.
oysa sık sık depresyon hırkasını giymeye başlayacağım senden sonra.
henüz haberim yok.
oyun bitti sen çıkmadın.
dördüncü kişi olmadığı için oynanamayan oyunlar kadar eksiğim şimdi.
dansa davet diye bir oyun vardı hani.
elini tutmak için en güzel bahanem.
hele bir de beni seçme ihtimalin yok mu, öldürüyordu heyecandan beni.
bana sormazlardı, her zaman aklımdaki dam. kavalye ve dam dendiğini bilmiyorduk daha.
damlarında yatıp yıldızları seyrettiğimiz evlerimiz vardı hani.
ben seni seçtim, sen başkasını.
oyun bitti sen çıkmadın.
ve daha sonra hep böyle oldu bu.
ben hep cezaya kaldım gözlerinde,
oyun bitti sen çıkmadın.
ya şimdi bu kadar romantik entry arasında saçma olucak ama başlığı görünce aklıma mario geldi. o da kaleyi bitiryor bitiriyor ama prenses hep öbür kalede oluyor. oyun bitiyor prenses çıkmıyor.