cleves symnes tarafından 19.yüzyılda ortaya atılmış bir iddia. symnes bir piyade yüzbaşısıdır. teoriye göre dünyanın içinde (yer altında) iç içe geçmiş 5 çember vardır. çemberlerin giriş-çıkış noktaları kutuplardır. hepsinin içinde yaşanabilir. hava katmanı 60 kmye kadar çıkar. içerdekiler istediklerinde dışarı çıkıp girer. ayrıca içeri de güneş ay ve evren vardır.
konu konuyu açar. galiba teoriler de.
oyuk dünya teorisini araştırmaya kalksanız, solucan deliğinden nazilerin ufo teknolojisi söylencesine kadar yolu var. kimisi de bu konuyu, atlantise, şambala ve agarta\'ya kadar genişletiyor.
kuzey kutbunda olduğu düşünülen bir oyuktan söz ediliyor. rusyanın hemen üzeri. söylenene göre, bu oyuk çemberler, dünyanın iç alemine kadar iniyor. bu mağara ve tünellerin eski uygarlıklar olan atlantis'e, efsanevi agarta ve şambala mitlerini barındırdığına inanılıyor. tabii, bulsanız bile buralara girmek kolay değil. efendim, burayı koruyan mistik canavarlardan tutun da, yoğun bir manyetik alana maruz kalma olasılığını dek, korkunç detaylarla süslenmiş.
burasını sallayalım da, geçmişten beri yeraltı tünelleri şehirleri hep varolagelmiştir. hitler'in karargahlarının açıldığı yerler, ilk hıristiyanların nero'Dan kaçmak için yaptığı katakomplar, hannibal'in romalılardan kaçarak nikomediada inşa ettirdiği sığınaklar..
ama bu teorinin mantıksız noktalarını da zateen, iç dünya veya iç güneş denen ileri savlar oluşturuyor. ee bir medeniyet barındırıyorsa, ona hayat verecek morfoloji ve güneşe de sahip olmalı tabii. kimisine göre de, hitler'in meşhur sendromu ari ırk sendromuna binaen aramalarını yaptığı yer de burasıdır.
içbükey dünya teorisi olarak da geçen çok eski bir teori. aslında konu çok uzun ama kısa tutacağım. merak eden araştırıp bakabilir. zamanında dünya ve evrenin konkav bir kürenin içinde olduğu ileri sürülüyordu. üstelik bunu öne süren kişi o dönemin ünlü bilim adamı edmond halley idi. o zamanlar bu teoriye inananlar da oldukça fazlaydı buna da dikkat çekmek gerekir. bunun günümüzde bir anlamı yoktur. yine de adamlar yüzüklerin efendisi gibi dünya içinde bir dünya yaratmışlar. artık ne kullanmışlarsa merak ediyorum çünkü gerçekten ilginç. gökyüzüne baktığımızda aslında gökyüzüne değil de kendi içimize bakıyormuşuz falan böyle düşünüyorlarmış. dünyanın içlerinde göllerin güneşin ayın bir benzerinin olduğu başka bir dünya daha varmış. kuzey kutbundan içeri gönderdiğimiz bir su dünyanın merkezine gidip burada ısıtılarak tekrar güney kutbuna gidiyormuş. tam benim kafada valla ne güzel. büyük bir ciddiyetle buna inanmalarıdır ilgimi çeken bakın. nasıl bugünkü fizik kurallarına aynı ciddiyetle inanıyorsak onlar da bunlara inanıyormuş.
