sabah 6 da uyanıp görevine gitmiş. tüm gün o verecek insanları sıraya sokmak nasıl oy vereceklerini anlatmakla geçirmis, saatlerce oy saymış (milyon tane itirazı tek tek incelediği için saatler sürmüstür), teslim etmedeki sıra ve havasız ortam nedeniyle sabah 3'e kadar ayakta beklediği için tükenmiş bitmiş insan olabilir.
eleştirmenin ve laf atmanın ne kadar basit ve adi olduğunu gözler önüne seren insandır, nitekim buraya yorum yazan insanlardan bir ya da ikisi hariç hiçkimse adamın adını dahi bilmemektedir. ama bu hiç sorun değildir, sallamak bedava, bok atmak bedava.
görevli : hanım iddiaya girelim mi
hanım : ne iddası be herif
görevli : bu çuvaldan en çok x partiye oy çıkacak
hanım : yok en çok y partiye oy çıkacak
görevli : görürüz
hanım : nesine
görevli : s. mesine
hanım : bir çuval eksik fazla her koşulda s. yorlar sende beni s. ne olacak ... *
bu görevi ilk defa yapan acemi görevlidir. meselenin risklerini gördükten sonra bir daha görev almama noktasında kendisine sıkı telkinlerde bulunması muhtemeldir.
görevini yapmış olmanın bilinciyle cebinde unutmuş gitmiştir ne var bunda canım, siz vatanseverler herşeyin altında bir neden arıyorsunuz, amma şüphecisiniz ha!
"gemiciklere doldururum rey kutularını
denizfeneriyle aydınlatırım yolumu"
"*
muhalefet partilerinin oylarının çoğunlukta olduğu bölgelerde iktidar yalakası memurların meydana getirdiği olay veya olaylar bütünü. ankarada seçim sandıklarının büyükşehir belediyesi otobüsleriyle taşınması olayına karakteristik özellikleriyle benzer.
'bütün oylar benim olacak demokrasi neyinize' mantalitesinin uzantısıdır. etrafta demokarsi diye bağırandır ama bu zihniyet bir yandan da.
oy verirken düşünmemize neden olan durumun kişisidir. verdiğim oy nereye gidiyor acaba, kimin evinde, hangi sobada yanmış, hangi muhitin çöpüne atılmış endişeleri doğurur...
nasıl olduysa kömür yardımı alamamış sandık görevlisidir. oyları alıp evine götürmesinin sebebi;
1.ya içindeki oyları teker teker g*tüne sokup çuvala girecek ardından ısınmak için içine girdiği çuvalı yakacak
2.sadece oyları yakacak çünkü g*tüne sokulacak çok şey vardır onda.
-a a bu ne böyle bey?
-hşşş, sessiz ol. oy çuvalı bu. baktım çok sıra var eve getirdim. yarın teslim edicem.
-anam anam, iyi de suç değil mi bu yaptığın?
-yav ne suçu? kimin haberi olacak ki? hem sanki kimsenin umrunda seçim.
-e getir bakalım kim ne kadar oy almış.
beyninin %47 sini, evine birşeyler götürmeye*, cebine birşeyler atmaya*, adam kayırmaya*, bilimum devlet işlerine fesat karıştırmaya çalıştıran, ülkemizin zeki, çevik ve ahlaklı görevlilerinden sadece birisidir.
+hilmi bu çuvallar ne böyle?
-ya sıra vardı, eve getirdim bende...
+yazık ya akp'ye hiç oy çıkmamış, hepsi chp, mhp... bir de derler halkın yarısı akp'ye oy veriyor.
-neyse sen bunu her yerde dile getirme hatun olur mu?
+sen nasıl istersen bey...
ertesi gün seçim sonucu : akp açık ara farkla seçimi kazandı.
"allah; yürü ya kulum" dedi örneğini canı gönülden ifa edip, sandıksal bazda sırtına vicdanı ağırlığı hiç korkmadan taşımayı göze alanlardır. allah ıslah etsin.