bazıları için bu tarz davranışlar bir tür hava atma, ben farklıyım deme aracıdır. aynı arkadaşların bazıları da sürekli olarak siyasi konularla ilgili serzenişlerde bulunur dururlar. oysaki oy vermemek çoğunluğun tercihini kabul etmek, kendini güdülecek koyun yerine koymaktır.
çünkü oy verince bazılarımız tatmin oluyor ve diyor ki:''evet bu ülkeyi ben yönetiyorum.'' ya geçin bunları.sistem o kadar güzel ki sana bir günlük söz hakkı veriyor ve sen sorun olmaktan çıkıyorsun herşey kaldığı yerden devam ediyor.
zamanında ab ye karşı çıkanlar ab nin kulu köpeği oluyor.abd'ye sert söylemlerde bulunanalar abd den dönmüyor.yani oraya gelince senin oy verdiğin herkes değişiyor.zaten oraya gelmesinden önce sermayeden abd den icazet alması lazım.kim gelirse gelsin yapacağı aynı.su olmus bu olmus hiç önemli değil obamayla görüşeceği saat bile belli daha gelmeden.
sonra oy deyince aklıma direk aysun kayacı geliyor.bu ülkede 2 değişik sorun var.
1-) bu ülkede doğu seyler hep yanlıs yerde söyleniyor.
2-) nerede adalet nerede eşitlik uygulanacağı bilinmiyor. (bkz: yazar burda aysun kayacıya katılıyor.)
örneğin başbakan yahu dediği çoğu şeye katılıyorum ama arkadas bir insan hep yanlıs yerde söylemlerde bulunur mu? üniversitede ''her muzun iş bulacak diye bir şey yok''.maden kazasından sonrası''bu işin kaderinde var'' bütün söyledikleri doğru ama hepsi yanlış çünkü yeri ve zamanı değil söylediklerinin.
örneğin aysun kayacı bence çok doğru söylemiş bu gün gelirin dağılımında eşitlik olurmu yahu herkes farklı diyenler oya gelince hemen yan ciziyorlar.ben çobanı aşağılamıyorum ama ben (bkz: biz)en azından kahvede oturandanda daha fazla hakkımız var bu ülkenin yönetiminde.herhangi bir profunda benden cok söz hakkı olmalı.ama işte bu fikre genel bir mutabakat var ama mesele oy toplamak olduğu için söylemler su sekilde ''çoban senden çok daha olaylara hakim.'',''olurmu öyle şey'' vs.vs evet olur olmalıda.
sonra bu devleti hükümet yönetir.bu devletin kaynağı vergi. (bkz: vergi) ama bu ülkenin sadece %20 si vergi veriyor.ama oyu herkes kullanıyor.hükümeti herkes seçiyor ama hani parayı veren düdüğü çalardı. ee adalet nerde.
özet: bir sistem var ve bu sistem yanlıs sen oy vermeyeceksin ben oy vermeyeceğim sistemin işlerliği ortandan kalkacak. sen rahat ben rahat.ve dünya adaletli bir yer olacak.
ben sabahlara kadar oturan calışan işte her ne .ikimse uyumayan bi adamım.. şimdi bu adamlar için o güzelim uykumdan uyanıp bide oy vermeye mi gidicem ? gerci şimdi kılıçdaroglu geldi onun samimiyetine güvendigim için uyanabilirim..
daha vatandaşlık görevlerini yerine getiremeyen, seçim günlerini tatil olarak değerlendirecek, büyük ihtimal her gün işe zorla gittiği için o gün öğleden sonralara kadar uyuyacak, akşam haberlerine belki bakarsa her yerde seçim haberi var diyecek kişilerin marifetleridir...
oy vermemeyi aslında tepki olarak düşünecek fakat boş oy vermek demenin ne olduğunu bilmeyecek ülkemin birilerine göre marifetli vatandaşlarıdır..
12 haziranda da bu eylemi gerçekleştirip sonra da gevrek gevrek gülüp ben marjinalim havasında takılacaklardır. belki de bir çok şey için çok geç olduğunu anladıklarında içine düşecekleri pişmanlık hali peş para etmeyecektir. vatandaş uyuma, geleceğine sahip çık.
bir şeyleri değiştirebilecekken bunu yapmayıp, sonra da şikayet eder oy vermemeyi marifet zannedenlerin bir kısmı. bu seçimde oy kullanmayacak olanlar çoğunluğun kararına iştirak ederek önümüzdei dört yılın vebalini bir ölçüde üstlenmiş olacaklardır.