seçim günü heyecanından, sandığa gidene kadar kalbi pıt pıt atan, sandık başına gelince de hesapta olmayan bir baskıyla sıkışan seçmendir.
o an ne yapacağını şaşıran bu heyecan yüklü seçmenimiz bağırsaklarındaki yükü tutmak için çabalar.
hayatının en önemli aktivitelerinden biridir onun için o mührü bir numaralı çerçeveye basmak. o yüzden şeyhinden aldığı bu yüce görevi yerine mutlaka getirmelidir.
bu görev bilinciyle heyecanı kat kat artar.
mührü eline alır ve "iyi çıksın kağıdımda görünmezse mazallah" diyerek mührüne iki kez hohlar.
sonra aklına diğer partilerin kasetleri, küfürleri, ırkı, dini, yaşam biçimi giyimi kuşamı gelir. iyiden iyiye hırslanır seçmenimiz. mührünü sıkıca kavrar ancak bağırsaklarındaki baskı da artmıştır. son bir hamleyle bu işi kotarmalıdır. mührü hırsıyla karışık öyle bir sallar ki pusulaya, pusulaya mührü vurduğu anda bünyesinde yarattığı sarsıntı oracıkta gürültülü bir şekilde koyvermesine sebep olur. seçim sürecinin üzerinde yarattığı baskıyı da oracıkta bırakan sayın seçmen görevini tamamlamıştır. artık bağırsaklarını bozan makarnasını yemek üzerine isli kömürle yanan sobalı evine dönebilir.
