halinden memnun olmayan sandık başkanının umudunu gençlere bağlaması durumunda gerçekleşen durum. kendisi şimdiye kadar kaç gencin oy verdiğini bile saymakta idi. elleriyle ve güler yüzüyle zarfı pusulayı teslim etti, iyi dileklerini sundu, zarfı sandığa atarken bir alkış tutulup fotoğrafımın çekilmediği kaldı yani. sağolsun varolsun sevimli insandı.
ülke durumu, siyasi geçmiş yönünden bilgi eksikliği söz konusu olunca (hepsi değil ama) siyasi partiler tarafından kolay lokma olarak görüldükleri için özen gösterilmeleri doğaldır.
göremediğim ilgidir. artı sol işaret parmağıma dökülecek mürekkep sağ elime de bulaştırılmıştır. hayattan soğudum, mahalledeki küçük bebeler 'aa kasgarlı tost abi kına yapmış, oğlancı olmuş la ehueuh' diye dalga geçmekteler, açım ulan o ellerle yemek yiyemiyorum, oy verdikten sonra millet kime verdiğimi anladı gibi sanki çok korktum, her şey üstüme gelmeye başladı, ilgi değil aşırı tepkili oldum her şeye, yine aynı sokaktaki çocuklar eve gelip dalga geçmekteler, hayatım zindan oldu mnakoyiyim mühür yüzünden, ne ilgisi.
mürekkep herkesin sol eldeki işaret parmağına sürülürken, malesef özel ilgi gösteren seçim görevlisi mürekkebi sağ elimin baş parmağına boca ederek ne kadar ilgili olduklarını bana göstermişlerdir. *
tshirt, bermuda ve terlik kombinasyonuyla gittiğim sandık başında;
görevli: (baştan aşşağı süzerek) daha önce oy kullandınız mı?
ben: evet
görevli: buyrun (zarfı, pusulayı uzatır)
mühür basılır, oy atılır, kimlik alınır...
ben: kolay gelsin
görevli: (he he şeklinde başını sallar)
birinci seçenek: ben artık genç değilim ya da ikinci seçenek: o ilgi sadece sabahın erken saatlerinde oluyor. malum memurlar da insan, saatler boyunca aynı ilgiyi diri tutmak zor. bu seçenek benim daha çok hoşuma gitti tabi, birincisine göre.
