eğer ki tepkisi kurulu düzene ise hiç kayıt yaptırmamış ve muhtemeldir ki bu durumun cezasını kendisine kestirecek olan seçmendir. kayıt dahi olmamıştır oy kullanmak adına, o derece tepkilidir yurdundaki siyaset oyunlarına. ne topbaş'ı seçmek istemektedir, ne kılıçdaroğlu'nu diğerleri zaten cacıktaki nane tanesidir. kesilsindir cezası, infazı tez zamanda gerçekleştirilsindir, bu hayat yükü alınsındır omuzlarından...
bugünkü seçimde il genel meclisi oy pusulasında yaşayacağım durum.
belediye sandığına atacağım 3 oy da belli (propaganda yasağı var yazamıyorum ama 3 oyum da aynı partiye gidecek)
muhtarlık sandığına da atacağım oy belli
amma velakin il genel meclisi'ne neye basayım karar veremedim, belediye sandığına oy kullanacağım parti'nin il genel meclis adaylarını pek de gözüm tutmadı, genel seçimlerde oy kullandığım parti de bizim bölgede aday göstermemiş, yani oy pusulasında olmayacak, ne halt yiyeceğimi şaşırdım. acaba genel başkanları vefat eden bbp'ye mi jest yapsam(bu bir propaganda değildir). oyumu geçersiz olacak şekilde vermek de istemiyorum(boş veya birden fazla mühür vurulmuş halde).
tekirdağ gibi köy bozması bir ilde yaşıyorsa gayet normal karşılanması gereken seçmendir. düşündüğü partinin adayının ismine bakmak için araştıran henüz reşit olmuş,ilk oyunu verme helecanına kapılmış zavallı ben, o partiden aday bile çıkmadığını görüp, üç büyüklerden birini seçmeye zorlanmışımdır. olsundur, yılmayacağızdır, elimizi mürekkepe bulamaya tenezzül etmeyeceğizdir, al sana seçim protestosu.
saçından tutup sürüklenesi sürüklenesi , kesmeyince biraz daha sürüklenesi şahıstır kendisi. oy verme hakkını değerlendirmemesi öyle bir hakka sahip olmayanları çileden çıkaran hadise. zaten hep bu tipler yüzünden bu durumdayız ya.
kötünün iyisi misali, birini seçip oy vermesi gereken seçmendir. ondan sonra bırak ülkeni, kendini bile idare edemeyen insanlar gelir seni yönetmeye kalkar. sen de iş işten geçtikten sonra, pişkin pişkin çoğunluk bunu seçti, demokrasi bunu gerektirdi diye kendini ve etrafındakileri avutmaya çalışırsın. tabi yedirebilirsen.
başlığı açan yazar olarak bir açıklama yapma gereği duymakta olduğum konudur, başlıktır, hededir hödüdür.
aylar önce açtığım bu başlıkta, benim anlatmak ve betimlemek istediğim, türkiye'nin köhneleşmiş, genç insanların apolitikleştirildiği, siyasetle ilişkilerinin kesilmek istendiği siyasal yaşamında; güvenilecek, kendi dünya görüşüne uygun icraatlar yapabileceğini düşündüğü bir parti/lider bulamayan ve ancak yine de demokratik hakkını ve görevini sonuna kadar kullanarak sadece iktidara geçmesini istemediği parti aleyhine oy kullanan seçmendir.
daha da somutlaştırmak adına, örnek olarak sırf akp iktidar gelmesin diye chp'ye oy veren seçmen verilebilir. deniz baykal'a zerre kadar güvenmeyen, chp'nin çizgisinin mustafa kemal'in bıraktığı noktanın çok çok gerisinde olduğunu ve statükocu yapısının farkında olan ve ancak rejimin devamının da öncelikli olduğunu bilen seçmenler bu gruba girebilir. sadece tek bir parti ile sınırlı tutmak yanlıştır elbet.
belki de başlık "oy verecek kalitede parti bulamayan seçmen" olarak * açılsaymış daha doğru olabilirmiş. demem o ki, bir seçmenin oy kullanmaması kabul edilir bir şey değildir. gelin görün ki, bizimki gibi sadece bir kör dövüşünün yaşandığı ve yapıcılıktan kilometrelerce uzak siyasal arenalarda, oylar biraz da her dönem değişim gösteren kutuplaşma modelleri sonucu olarak atılmaktadır.
verilen oyun partiye değilde sisteme verildiğini idrak etmiş vatandaştır. bilirki, sistemin çarkı, dışardaki düğmelere basılarak dönmektedir ve yine bilirki oy vermek bu durumu beslemek olacaktır.
bu ülkede bir seçim olacaktır. öyle ya da böyle birisi ya da birileri iktidara gelecektir. hiçbir partiyi beğenmese de mutlaka birisine -kötünün iyisi de olsa- oy kullanmalıdır. "vatandaşlık görevi"nden ziyade; kendisinin, çocuğunun, torununun geleceği için yapmalıdır bunu... çünkü ben bu ülkede, "herhangi bir" kişinin oy kullanmamasını kaldıramıyorum...