yetmiş yaşını devirmiş bir teyzemiz oy pusulasını alır. Kabinden çıktığında elinde oy pusulası ve zarf yoktur! Görevliler sorar;
- Teyzem nerede zarfın ve pusulan
+ oraya attım ben
- ?
Gizli bölmeye girildiğinde teyzemin oyunu sıradaki yarıktan aşağıya attığı görülmüştür.
önde duran teyze artık oyunu vermiştir ve mürekkep sürecek olan görevliye bir dakika evladım diyip, bavul görüntüsü çizmiş olan çantasından koca bir kutu vazelin çıkartıp elinden dirseklerine kadar sürmesi olayıdır...****
- oğlum iki saat ne yaptın içeride?
+ mührü bastım. üfleyip kuruttum. dikkatlice katlayıp zarfa koydum
+ kafama takılan bir şey daha var bu evet yazısının hepsi çıkmadı. "eve" yazısı çıktı bir şey olur mu?
- hadomonakodumunuhomunu
teyze sandık görevlilerine yaklaşık 10 dakika ne yapması gerektiğini anlattırmış, azimle anlamamış, her şeyi en az 5 kere dinlemiş ev görevlileri kan ter içinde bırakmıştır. kendisi mühürü yuvarlağa denk getiremeyeceğini söyleyerek başka yöntem arayışına girmiştir ama çaresiz eline mühürü alır. pusulayı da bir güzel sandığın üstüne koyup ampule mühürü basar. "teyzzzeee,napıyosun?" nidaları arasında pusulayı buruşturup zarfın içine de tıkar.
(bkz: turkiye'nin yüzde 47'sine cahil sıfatı takmak)**
oy sayımları yapılırken bir oy pusulasını gördüm. vatandaş önce işçi partisine basmış mühürü. Daha sonra pişman olmuş olacak ki işçi partisinin mühür basılan yuvarlak kısmını özenle yırtmış ve cumhuriyet halk partisine basmış.
sol işaret parmağına boyayı fazla miktarda döken sandık görevlisine seçmenin tepkisi;
"hızını alamadın galiba,ötekileri de vereyim mi"
annesinin mhp'ye oy vermesini isteyen seçmenin,nasıl oy verileceğini anlatması;
-bak anne orda üç tane hilal var,ona basacaksın mührü tamam mı?
10 dakika sonra;
-tamam mı anne,3 hilale bastın mı mührü?
-oğluum 3 hilali bulamadım ya, orda iki hilal görebildim,ona bastım,olur mu?
-!:S%&:S:S:S
(neyse ampulden iyidir a.q)
bir hacı amca oy verme başlangıcına bir kaç dakika kala koşturarak yanımızdan geçti.
- olayı gören başka bir amca: ak parti alır. akşam görürsün.
- amcanın hanımı: yürü yürü hadi geç kaldık önüne bak etrafa bakma
sandık görevlisi olarak çalışıyordum ve sıradaki kişiye sol elinin işaret parmağını uzatmasını söyledim.
karşımdaki eleman sağ elini kaldırıp orta parmağını çıkardı ve bu mu dedi.
yüzüne baktım makara mı yapıyor gibilerden ama anlaşılan adamın sorusu son derece ciddiydi.
hayır sağ elinizin orta parmağı değil sol elinizin işaret parmağı diye yineledim.
iki elinide uzatıp nereye süreceksen sür, yorma beni dedi.
ok dedim, sürdüm.
ilk defa oy kullanan ben, oyumu attım, sıra parmağın boyasına geldi. görevli kişiye çok az sürmesini söyledim. o da "tamam" dedi. ancak az olmadı tabii. benim biraz sitemimi gören kişi, "sil hemen geçer, sil, sil" dedi. ben de elimle sildim. pişkin pişkin güldüm nasıl da geçti diye. ta ki boya kuruyana kadar. meğerse boyanın özelliği derinin altında yer etmesiymiş. boya kuruduğunda elime kına yakılmış gibi görüntü ortaya çıktı.
tanım: yukarıda anlatılan olaylar gibi olaylardır.
*
- Yahu safiye üç hilale bastın di mi?
+ Üç hilal olmaz bir hilal üç tane yıldız olur orda
- ulen karı yaktın beni saadete basmışsın.
- Suat gelin naptı? o nereye basmış?
! Ak partiye attım diyo.
+ Bizim aile hepten fos çıktı anadın mı?
kimlik, ben ve gerekli her nevi evrak ordadır. görevli resme bakar:
- bu sen misin?
- walla kimlik benim.
- sana benzemiyor?
- nassı yane?
- burdaki bayan kızıl saçlı.
- eeee?
- siz kızıl saçlı değilsiniz.
- ??? tabee. saçları boyattım, elim değmişken bi de estetikçiye uğradım. siz de zaten sanırım bu sarı saçlarla doğmuştunuz...
- görevli memura hakaret!
- buyrun soralım. bu arkadaş da avukat.
- evrağı dönüşte buraya teslim edin.
...ama dönüşte o boyayı elime öyle bir buladı ki, baştan aşağıya, içi-dışı siyah olan tırnağı kesmek zorunda kaldım.... *
evet mührüne basıldıktan sonra zarfın içine konan oy pusulasının tekrar ordaki görevliye verilmesi
görevliden ''ne yapıyorsun bilader bana ne veriyosun şuraya sandığın içine'' demesi
oyu kullanan kişinin ''pardon abi ilk defa kullanıyorumda'' demesi
ve traji komik bir olayın ortaya çıkması.
ilk defa oy kullanacak olmamın ülke siyasetine çok büyük hayırlar sağlayacağını düşünerek, sabahın köründe mahallemizin ilkokuluna gitmiştim.
sorumluluk sahibi ve gelecekten umutlu bir vatandaş olarak nüfus cüzdanımı ve seçmen kartımı heyecanla görevliye uzattım. ve o da elime bir kalem tutuşturup avanak avanak yüzüme bakmaya başladı. 'mühür beklerken bu kalem de ne ola ki' demedim tabi, anladım bir yerlere imza atmam gerektiğini.
ben: nereye imza atıyorum?
görevli:* buraya, ama isterseniz omzuma da bir imza aatabilirsiniz.
ben: şu mührü alnınızın ortasına yapıştırsam, bugünün anısına daha manidar olur bence!
işin komik olan tarafı yavşak görevlinin moraran suratı değil de, umut dolu ve aydınlık günler için oy kulladığını düşünen bendenizin, akşam haberlerinde akp'nin yine tek başına iktidara gelmesini izlerkenki yüz ifadesi oldu.
komik midir bilmiyorum ama babanesinden nefret eden hain torun olan ben, okuma yazması olamayan babanemin oyunu kullanmam için kabine girmem izin verildiğinde 4 partiye birden evet basarak, onun oyunu geçersiz hale getirdim. **