Türk insanı oy verme davranışında inanılmaz bir anlam görüyor. Çünkü bizim ülkemizde seçmen siyasal alana sadece oy vererek katılabiliyor.
Bugün bir partiye üye olsanız , parti yönetimi sizi ülke yönetimi konusunda çalışma yapmak üzere değil parti mitinglerinde bayrak sallayıp tezahürat yapan kuru kalabalık olarak konumlandırıyor.
Her seçim öncesi siyasi partiler yasası değişecek, seçim sistemi değişecek, ülke barajı aşağı çekilecek, lider sultasinin engellenmesi yönünde adımlar atılacak şeklinde bir yığın vaat ortaya atılsa da , türk siyaseti özünde halk tarafından yapılması çok da arzu edilen bir uğraş gibi konumlanmıyor .
Siyaset bizim ülkemizde rasyonel çıkarların biribirini ikna etmesi çabası olarak değil, sıkıştığında vatan haini ilan ederek birbirini linç kültürü ile yok etmeye and içmiş insan gruplarının kavgasına indirgeniyor.
vatandaşlık hakkınızı kullanın. bak adam 30 bin suriyeliyi vatandaş yaptım oy kullandıracam dedi. sen evinde yatarsın sonra suriyeliler şöyle böyle diye şikayet edersin.
Yüksek seçim kurulu yasal bir düzenleme yaparak refarandumda yaptığını yasal hale getirdi. Mühürsüz zarflar da geçerli sayılacağı için normal bir adam pekala çıkıp " bu seçim usule aykırıdır" diyerek protesto edebilir.
Ya da kendi partisinin seçim kampanyası yapmasına imkan verilmediği hâlde devletin bütün imkanlarını sonuna kadar kullanan hükümeti protesto adına oy vermeyebilir.
Kesinleşmiş bir yargı kararı ile mahkum olmadığı halde bir siyasi parti lideri ve cumhurbaşkanı adayı nasıl olurda hukuk devleti olduğu iddia edilen bir ülkede ohal şartlarında cezaevinden kampanya yapmak zorunda kalır diyebilir.
Bunların hepsini değiştirmek adına sandığa gitmekten başka çözüm yok. Değişir değişmez ayrı konu ama meşru tek yol bu.