gidip kenilerini kayıtlı seçmen yapmaya üşenmiş yazarlardır. ha yazar ha yazar olmayan farketmez. biz bir bok yedik kaydolduk. nooldu?
parmagımda boyalar, sandıkta terden sırılsıklam, görürsen gelecek seçimde şaşırma. beni böyle çaresiz, beni böyle derbeder, beni böyle ortalarda bırakma. son zamanlarda yaptıklarıma bakma nolursun, benim aklım başımda degil, sana söylediklerimi kafana takma nolursun onlar ipe sapa gelir şeyler degil.
oy vermeyen vatandaşlara katılarak düzen partilerini bir nevi protesto eden yazar olabilir. geçen seçimlerde yaklaşık 10 milyon kişi oy kullanmamış mesela.*
ha şimdi oy vermek demokrasi midir? bize dayatılan demokrasi sınırları içinde sadece oy vermek demokrasidir, ilerisi ise 'giremen kardeşim, yassahk'.
bu adamın yaptığı da demokratik bir davranış değil midir? cevabı hayırsa sormazlar mı, senin yıllardır oy verdiğin, iktidar olan partiler geldiler de ne yaptılar?
siyasi gündem veya ülke hakkında söz söyleme hakkının en başında gelen "oy" kullanma hakkını çeşitli nedenlerle "hiç" saydıktan sonra, sözlükten hayatın sırrını vermemesi, diğer söz söyleme haklarını kullanmaması gereken yazarlardır. zira hem gülecek, hem tıpkı kendini saymadığı gibi onu saymayacak, -ülkede değil sözlükte söz sahibi olma mücadelesi-ni ibretle izleyeceğiz.
hep berbat tanımlara denk gelen yazardır. *
başlık: atilla taş
tanım:atilla taş ve zennube adında iki ördeğim vardı. onları çok sevdiğim için koynumda taşır birlikte yatardım. **