kısmen haklı bir zihniyettir. toplumdaki insanların bir çoğu ülke siyasetini ve durumunu değerlendirebilecek potansiyele sahip olmadığı ne kadar doğru olsa da şu da su götürmez bir gerçektir ki akp'nin bu kadar fazla oy almasının en temel nedeni vatandaşın alternatifsizliği, yani oy verebilecek bir parti bulamamasıdır. piyasadaki partilere bakıldıkça ortadaki iğrenç tabloyu görmemek elde değildir. ben bu durumu gören biri olarak ne kadar doğru olmasa da, bu iğrençliği midem kaldırmadı ve istemeyerek olsa da oy kullanmadım.
imdi...
ders verecek akıllı kardeşlerime sorarım; oyu hakkıyla hak eden hangi parti var bu memlekette???
ne iktidarı- ne muhalefeti, hangisine baksanız kokuşmuş insanların ve kokuşmuş ideolojilerin esiri olmuştur ve iyi-güzel gayesi olanlarda diğerlerinden farksız bir şekilde it yarışına girmişlerdir. vesselam. hayr olması dileğiyle...
en kötü karar kararsızlıktan iyidir felsefesi ile hareket edilmelidir. tabii kide kimseyi yargılamıyoruz ama iki tarafı da etkileyebilecek durumdur.
ya siyahsındır ya beyaz,
bu işlerin grisi olmaz!
değiştirilecek yasaları okumadan, kendi mantık hamurunda yoğurmadan oy kullanmaya giden çoğu türkiye cumhuriyeti vatandaşı'ndan hayırlı bir eylem yapmıştır.
kesinlikle tavsiye edeceğim eylemdir. öyle bir rahatlık verir ki insana... "inanmıyorum hiçbirinize, kendime inanıyorum."
peki neden kullanmamak? çünkü siz onların umrunda bile değilsinizdir. (sizi bir oy olarak görürler.) kapitalizm, sosyal adaletin hiç edilmesi demektir. demokrasi de onun makyaj malzemesidir.
sadece belli bir parası ve oy potansiyeli olanların milletvekili seçilebildiği bir düzende, hakkaniyetin olmadığı, liyakatin olmadığı bir dünyada, ve seçilen vekillerin sadece el kaldırıp indirmeye yaradığı bir anlayış içinde, yapılacak en akıllıca iştir.
baştakilerden umudunu kesmiş vatandaş eylemidir. "halkın kendi kendini yönetmesi" değil mi anafikir? adam belki söz konusu kişi veya partilerce yönetilmek istemiyordur. ama yine de oy kullanalım, kullanmayanları uyaralım.
