tamamen faşist bir ütopyadır. bu çözüm değildir eğer böyle uygulanırsa toplumda bir kast sistemi oluşmaya başlar ki çok keskin tarafları olan bir infial oluşturur.
türkiye gibi enteresan bir ülkede yaşadığımızı göz önünde bulundurursak eğer olmaz ya, oldu diyelim pekte şaşırtıcı olmayacak olandır. örneğin yarın sayın deniz baykal çıkıp imam hatip lisesi mezunlarının kullanacağı rey geçerli olmamalıdır. onların beyni çocuk yaşta yıkanmıştır, onlar sağlıklı düşünebilecek durumda değillerdir dese çok beklenmedik bir tepki olmaz. nede olsa halk için en iyi olanı halktan daha iyi bildiğini zanneden siyasiler tarafından yönetilmeye alıştırılmış bir milletiz.
bunun bir başka versiyonu da eğitim derecesine göre oy verme saçmalığıdır. akademik kariyerin arttıkça oyunun değeri artsın diye safsatalananlar var bu ülkede. ve yine bu ülkede en iyi rejimin askeri dikta olduğunu utanmadan, sıkılmadan söyleyebilen profesörler var. 12 eylül'de kendilerine altın tepsi içinde profesörlük bahşedilmiş akademisyenlerin bulunduğu bir ortamda çok da yadırganamaz elbet bu durum. ancak vergi vermeye gelince diploma aramıyorsun, askere almaya gelince diploma aramıyorsun, ama konu oy vermeye gelince "aoovv, bunlarınki de bir oy, benimki de bir oy" diyebiliyorsun canımın içi. istersen kölelik de gelsin ha? bilinçleri de test edelim. ülkeyi bölgelere ayıralım ve buradakilerin oy vermesine gerek yok değilim. istanbul'da gelir düzeyi yüksek semtlerde yaşayan insanlar oy kullanabilsin sadece, "cahil"lerin doluştuğu varoşlar oy kullanamasın mesela.
diğer "vatandaşlık yükümlülükleri"ni de istemiyorsan, bütün oylar, bütün diplomalar feda olsun sana canım kardeşim. ben şimdi kahvehaneye gidiyorum. bir şey olursa, oradan sorarsın beni.
uygulamaya konulması durumunda çok büyük tepkileri toplayacak durum. ayrıca ilkokula gitmemiş, ancak babasını kurtuluş savaşında kaybetmiş dedemin oy kullanamaması anlamına gelmekte. şimdi liseyi zar zor bitirmiş sapsızlar mı, yoksa bu ülkeyi doğrultanlar mı önemli bu ülkede, bunun hesabının yapılmasında da önemlidir kanaatimce.
cahillik diplomayla olmuyor ama diyelim ki herşey diploma. lise diplomasına sahip olmayan büyük bir kesim var. şimdi bu insanlar nasıl oldu da lise diplomasına sahip olmadılar diye sormak gerekir. ekonomik zorluklar, töre, hayatın oluşturduğu koşullar, uzayıp gidebilecek bir liste var ama kısaca devletin eğitime ulaşmayı ve eğitimi almayı kolaylaştırmaması söz konusu. şimdi vatandaşının eğitim hakkını zorlaştıran bir devlet kalkar vatandaşının seçme hakkını da elinden alırsa şu olur; önce cahilleştirdi sonra yönetimdeki hakkını elinden aldı.
önceleri bir profesörün benim oyum da bir oy sayılıyor çok cahil birininde dediğinde tepki topladığı, ben dahil herkes tarafından yoğun eleştiriler aldığı olgu ile eşdeğer bir yaklaşımdır oy kullanacak kişiden lise diploması istenmesi. ne de olsa cumhuriyetle yönetilen bir toplum olarak eşit haklara sahip olmamız gerekir. *
ancak geçen günlerde çok nadiren televizyonu açtığım bir esnada güzide kızlarımıza * cumhurbaşkanı ve başbakanın fotoğrafları gösterilip kim oldukları sorulduğunda;
-ay sanki bir yerden tanıyorum gibi. Yaa ama ben siyasetten pek anlamam ki hiç sevmem öyle şeyleri
diyerek beni dumura uğratmış ve o zaman sevgili profesörümüzün dedikleri aklıma gelmiştir. * Ama bunun yanında lise diplomasına sahip olmayan ama gerçekten hayatla ilgili olan en azından cumhurbaşkanını başbakanı bilen de çok insan var.
Şimdi birazcık dünyada ve türkiyede neler yaşandığını bilen biri olarak düşünüyorum da sanırım lise diploması yetmiyor. bu insanların farkındalığını artırabilmek için başka birşey düşünmek lazım. zira o televizyon programı lise diplomasının yeterli olmadığını gözümüze soka soka göstermiştir.*
bölücülüğün biçim değiştirmiş halidir. işin acı yanı, bu söylemde bulunan kişi veya kişilerin de muhtemelen lise veya daha yüksek bir diplomaya sahip olmalarıdır. yazıktır.
bir ülkenin profesöre, kimyagere, ekonomiste, siyasetçiye ihtiyacı olduğu kadar, bakkala, kapıcıya, ameleye, fırıncıya da intiyacı vardır. Onları görmezden gelmek, fikirlerini önemsememek, hangi siyasi görüşe paraleldir diye düşünüyorum, fakat bulamıyorum.
unutulmamalıdır ki hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. sadece diploma sahibi olanların değil.
cok sacma bir uygulama ne üniversite bitirmis insanlar var ama beyinlerinde politika anlayisi diye birsey yok ve ne ilkokul bitirmis ama kendini egitmis her konudan. Böyle bir uygulama zaten bütün halkin düsüncelerini ortaya koymazda zaten.
diploma bir yana ama cem uzan'ın mavi gözlerine oy verenlerin, parmağı siyah olacak diye oy vermekten vaz geçen tiplerin değil oy kullanma hakları, yaşama hakları bile ellerinden alınmalı.
oy kullandırmamaktan öte 2 üniversite bitirmiş adamla dağda bayırda yaşamış, okul görmemiş birinin ** oylarının aynı şekilde değerlendirilmesi koyuyor ama. ***
lisede politika dersi ya da oy nasıl kullanılır dersi veriyorlarda bu diplomayı alamayan arkadaş bu derslerden kaldığı için mi oy kullanamıyor bunun mantıklı bir açıklaması olmalı .