şöyle düz bir hesapla 5 yıldır şurada saçmalayan yazar.
ilk gittiğim zirveyi falan hatırlıyorum, hala denk geldikçe görüştüğüm kişiler var. ilk zamanlar bayağı ciddiye alıp yazmakla uğraşıyordum, özenli özenli. ne gerek varmış lan? şimdi özen gösterdiğim tek şey nadiren 'onları' anlatabileceğim şeyler, onda da çabuk sıkılıp kısa kesiyorum.
neyse, 5 senede güzel dostluklar kurdum, güzel insanlar tanıdım. Bir o kadar da gereksiz kişilerle münakaşaya girdim. gerek yokmuş, zamanla unutuluyormuş.
üniversitede 6. senesinde ilk defa 100 alan yazar.
peki ders ne? plates. Böyle olmamalıydı sözlük, olmamalıydı. sınava diye ilk defa gittiğimde yoklama kağıdında kendimden başka erkek göremedim mevcut sayfada. final sınavı için de hoca şöyle bir süzüp "oho sen çöplüksün, kalça ve kol çalışması veriyorum" dedi. lan biliyorum kuru götlüyüm de ne diye vurguluyorsun bunu.
mevcut sistemde 240 akts mezun olmaya yeterken ben tüm derslerimi verdiğimde 250'nin üzerine çıkıyor. ders sildirmem gerekecekmiş, yüksek lisans için transkripte baktıklarında bu dersi görecekler, "tezini sanat felsefesinden yapmak istiyorsun ama hocu bu ne" demeyecekler mi? diyecekler. 100 alamadan okulu bitirtecekler lan.
2 ayda 2 kere aynı sebepten hasta olmuştur. soğuk havada neymiş bira içecekmiş, müzik dinleyecekmiş. kafasına sıçtığım yazarı.
sözlük için yararlı bir yazarın gitmesine izin verilmemesi gerekirdi diye düşünüyorum. genç ve aklı başında bir duldu.
valla ben özlüyorum ne yalan söyleyeyim. kib bebişim.