insanların asgari ücretle akşama kadar çalışıp hiçbir güzelliği göremeden ahirete göçtüğü bu hayatta oturarak iki tane davula zile vurarak milyon dolarlar kazanan adamdır. ve bu parayı kazanmak için ayağa bile kalkmasına gerek yok, oturduğun yerden zengin olmak söz konusu. yeter ki dünyaca ünlü grubun olsun, albüm satışların yüksek olsun.
beste yapan bateristler varmış onlar hak ediyormuşmuş... onlar da laciverti işte.
bu insanların profesyonel bateristlerin bir konserde kaç kalori yaktığından haberi yok sanırım. üşenmeyip youtube'u açın da bir kaç tane canlı performans izleyip görün bateristlerin neresinden ter akıyor.
oturduğu yerden ona buna bok atan yazarlardan hem daha zeki, hem de daha kabiliyetli insandır.. bir davulcunun ya da bir müzisyenin oturduğu yerden milyon dolarlar kazanması için, en az 10 yıl yemeden içmeden, sadece enstrümanına konsantre olarak o seviyeye gelebileceğini bilmeyenler böyle sıçmık başlıklar açabilmektedirler.. adama sorarlar "bre fesemenk madem o adam oturduğu yerden milyon dolarlar kazanıyor, sende oturduğun yerden kazan.. ne oldu? kazanacak yerlerin mi ağrıyor yoksa?"
canlı şahit olduğum bir örnek:
günümüzde dinlediğimiz türkçe albümlerin bir çoğunda çalmış olan ve hala aktif olarak bir çok ünlü sanatçının arkasında çalışan bir baterist üstadımızla sohbet sırasında kendi ağzından çıkan cümle:
-ben çocukluğumu hatırlamıyorum.. lise zamanında falan neredeyse hiç arkadaşım olmadı, hep davul çalışıyordum.. şimdi bana "çocukluğunu, gençliğini anlat desen" anlatacağım birşey yok çünkü hep enstrümanıma çalışıyordum.. evet şimdi milyon dolarlar kazanıyor, dünyadaki sayılı bateristler arasında.. demekki oturduğu yerden değil, yaşayamadığı şeylerden para kazanıyor bu insanlar..