2015 ya da 16'da portekizden almanya'ya dönerken denk gelmiştim ben bunlara...
O zaman ki kız arkadaşımla portekiz' den ispanya'ya girdik, salamanca'ya giderken, neydi o şehrin ismi, cuidad de rodrigo galiba, o şehirden sonra bi benzinci var...benim kız arkadaşın çişi geldi, durduk, dedim git işini hallet gel. Tam da parketmedim arabayı, uluorta durdum öyle...kız tuvalete gitti , ispanyol bi herif geldi, camı indir, diyo...25 26 yaşlarında bi tip...bana kırık bi ingilizceyle, dedi ki, la coruña dan madrid'e gidiyolarmış, kız arkadaşı da varmış, biz nereye gidiyomuşuz ...bizim araba alman plakalı ya, onu biliyo, bunlar uzun yol gidiyolardır, diye düşünüyo tabii...
Dedim, biz madrid'e gitmiyoruz kardeşim, irun tarafına devam edicez, ordan fransa'ya gircez, madrid ters kalır bize... arkadan da kız arkadaşı geldi, kız 5 adım geride bekliyo, gördüm iki tane büyücek sırt çantaları var...diyo ki, valladolid'ten de madrid e yol ayrılıyo, bari bizi valladolid e at ...
Valladolid den geçcez biz, onu biliyorum, içine girmiycez ama etrafından dolanıcaz...
De valladolid dediği yer o durduğumuz yerden, 400 km falan bi mesafede...
O arada benim kız arkadaşım da geldi, soran bakışlarla bindi, yanıma oturdu...sordum, n'apalım alalım mı bu lavukları...benimki
de alalım yaa muhabbet olur dedi...
Aldık. Teee valladolid e kadar beraber gittik.
Şehre 8 9 km kala bi benzinci geldi, orda indirdik tipleri...öğleden sonra olmuştu... bizim irun da otelimiz vardı...
Benim kız arkadaş bunların şimdi paraları da yoktur, para da verelim, dedi...valladolid'teki benzinci de lavuklara bi de 50 euro verdik...yoksa 20 euro mu verdik...bi para verdik işte...sonra devam ettik biz...
Ama çok güzel muhabbet oldu arabada...radyoda calan ispanyolca şarkıları ingilizceye çevirdiler falan...bikaç kelime ispanyolca öğrettiler bize...güzel bir anı oldu.
amerika birleşik devletlerinde, seri katillerin kurban hedeflemesi açısından, uyuşturucu bağımlıları, hayat kadınları ve evden kaçanlar ile birlikte en yüksek risk grubunda bulunan kişilerdir.