bugün

gece üçte çorbacıya giderken adres soran bir arabaya 4 arkadaş bindik.

gecenin sabahında benim evde arabanın sahibi sarhoş adamla bagajındaki bir kasa birayı ve 4 paket uzun parlementi içmiş ve sızmışız.
sene 2002, arkadaşla izmir'den akçay'a gidiyoruz. bergama kavşağı'na kadar geldik. oradan bir tüpçü kamyonuna bindik, tüpçü aynı zamanda kendi çapında halk şairiymiş :

tüpçü : gençler neri gidiyonuz?
1 : akçay'ı gidiyoz dayı.
tüpçü : minin* gari, acele edin!
2 : sen neri gidiyon?
tüpçü : çanakkale'yi gidiyon!
1 : ne yiyon, ne içiyon dayı? neler yapıyon?
tüpçü : şairim ben gençlee*
2 : hadi ya. dayı, okusana 2-3 şiir duygulandır bizi.
tüpçü : ........ ...... ....... .....
1 : dayı olmaz bu şiirleee, tutmaz bak seni deyiverem.
tüpçü : ?
2 : sus lan mal, indircek bak şimdi bizi.
tüpçü : neden olmamış yeğen?
1 : tutmaz işte dayı, gençleee beğenmez bunu.

-tüpçü frene basmaya başlar-

2 : dayı, sen bakma bu puşta, beğendim ben. valla kaset çıkar, almazsam siksinler.

tısss! tıpıssssttt! havalı fren yaparak, kamyonu durur.

tüpçü : inin la aşşa.
1 kapıyı açıp aşağıya atladıktan sonra : tutmaz amk, şiirini sikeyim seni de.
2 : bi sus götlek. dayı sen bunun kusuruna bakma.
tüpçü : siktirin layn, amına goduğum.
2 : tamam len küfür edip durma, şiirini siktiğim tüpçüsü.

adam levyeyi kapar biz de ters yöne topuklarız.
bilen bilir adana ticaret odası anadolu lisesi öğrencileri otostopu alışkanlık haline getirmis öğrencilerle doludur. Her okul çıkışı istisnasız en az 60- 70 kişi otostop çeker.

Yağmurlu bir okul çıkışı Murtcu ve iki arkadaşı kalabalık bir grupla otostop çekmektedir. Biraz zaman gectikten sonra öğrencilerin önünde beyaz bir şahin durur ama arabada bi terslik vardır. Çünkü arabaya yanaşan her öğrenci tekrardan uzaklasmaktadir. Hazır durmuş arabayı gören Murtcu ve arkadaşları direk koşarlar. Arabanın içine ilk kafasını sokan murtcudur ve karşılaştığı manzaradan dolayı geri gitmek ister fakat arkadan ittiren arkadaşları yüzünden arkadaki bayanı sıkıştırarak 4 kişi arkaya otururlar. Arabadaki manzara şudur: paspasları çekirdek kabuğu ve izmaritlerle dolu, koltukları sigara yaniklariyla desenlenmis, radyosunda arabesk bi şarkı calan nemli ve dumanlı iç mekan ... Arabanın şoförü ise yolda gorseniz yolunuzu değiştireceginiz cinsten. Yağmurlu havada güneş gözlüğü takan abimiz bize nereye gideceğimizi sordu.

" iller bankası abi"

Ordan geçip- geçmediğini bile soramadigimiz abimiz bizi menderese götürüp sikse büyük ihtimal sesimiz bile çıkmazdı.

Şoförün yanında ve arkasında daha sonradan teyze kizlari olduğunu öğrendiğimiz ablalar vardı. Arkada yanımızdaki abla bir yandan bira icmekte bir yandan da kuzenine laf yetistirmektedir. ( aralarındaki diyaloğu usendigimden yazmayacağım)

sette ağır ağır ilerlerken şoför abimiz bize hayatın acimasizligindan bahsedip öğüt veriyordu.

ceasin oraya gelene kadar omrunden ömür giden Murtcu şu sese kulak verir:

"gençler ayağınızın oraya bisey düştü onu bana uzatın. "

murtcunun cesur arkadaşı elini araya sokar ve 30 cm uzunluğunda bir vites topuzuyla beraber çıkarır. Şoför abimiz gayet sakin bir ruh haliyle vitesi yerine takar ve yola devam eder. Karayollarının önüne geldiğimizde abiye inmemiz gerektiğini bildirdik ve sağolsun bizi kirmadi hemen orada indirdi. Arabada yaşadıklarının şokunu hemen atlatan 3 arkadaş iller bankasına kadar kahkaha atarak yürüdüler.
Yer hacettepe üniversitesi beytepe kampüsü: bır erkek bir kız otobüs bekliyoruz baktık gelmiyo kız dedik
i otostop çekelim bende gayet net sen dur kaldırım kenarinda ben otostop çekerim dedim erkek olarak 15 dk oldu yarım saat oldu kimse durmadı kız dedi sen kaldirma geç ben çekerim tamam dedim kaldırıma yururken arkamdan seslenmesin mi gel gel durdu diye.
(bkz: erkeğe durmayan kıza duran arabalar)
(bkz: otostop çekerken " biz olsak alırdık" tabelası tutmak)
(bkz: otostopcu diyip geçme)
lise yılları. her gün arkadaslarla okuldan kacarak soluğu bizim evde aldığımız ergen yıllarımız. fırtınalı zamanlar. kaçınca da bi bok yapmazdık mına koyim, güne biraz adrenalin katmak için otostopla bizim eve gider, ya fifa 2007 turnuvası yapardık, ya da bir kemal sunal filmi falan izlerdik, yok yazıldığımızla kalırdık yani. neyse bi gün yine kaçtık beş kişi, ve her zamanki gibi aynı şeyleri yaptık, sonrasında bu arkadaslar kendi evlerine gitmek için kalktılar. ev dördüncü katta. asansöre binmeleri lazım yani asagı inmek için. ama piç bunların hepsi, asansörde de rahat durmazlar. sallarlar asansörü, stop tusuna falan basarlar, ayaklarını kapıya dayayıp asansörü durdurmaya calısırlar, beş ibne böylece asansörü bozarlar. söverim arkalarından, babam da apartman yöneticisi bi de, adamı onca uğrastıracaklar simdi pezevenkler. siktiler asansörü. *
ertesi gün yine kaçıyoruz biz aynı tayfayla. okuldan cıkıyor ve otostop cekmeye baslıyoruz bizim evin istikametine dogru. bi müddet sonra bir 'fiat uno' duruyor, sıkışıyoruz hepimiz. araba hareket ediyor ve soförle sohbet etmeye baslıyoruz. adam söverek baslıyor söze nereye gittigini sorunca. ve dediklerini duyunca hepimiz şok oluyoruz
- mına koyim diyor herif. asansör teknikeriyim ben, melikşah sitesine(bizim oturdugumuz site) gidiyorum simdi, haftada bir bozuyorlar güzelim asansörü siktiklerim. diyor.
hepimiz birbirimize bakıyor donup kalıyoruz adam böyle deyince. bi şey diyemiyoruz adama bi süre. sonra adamın suyuna gitmek için "var abi böyleleri, bizim halkımız ne anlar asansörden teknolojiden, hepsi cahil cühela, en baştan ögretmek lazım bunlara her şeyi, daha götlerini silmeyi bilmiyorlar" diyorum. hak veriyor tabi adam hemen bana. (bkz: otostop cektigin adama yalakalık yapma zorunluluğu)
neyse ki apartmana varıyoruz.
- siz de mi buraya gelecektiniz?
- evet abi aslında dün asansörü bozan yavşaklar biziz, asansörü bozalım da ertesi gün tekniker bizi otostopla alıp eve götürsün diye sana komplo düzenledik. diyemedim ya la.
- evet abi burda oturuyoruz, diyebildim anca.
adam sanki asansörü bizim bozdugumuzu anlamış gibi bize piç piç baktı, sonra arabadan indi, biz de indik, ve insanoğlunun hayatının tesadüflerle dolu olduguna bir kez daha hayretle şahit olduk. ve eve varınca da benim canım arkadaslarımı bu basarılarından dolayı gözlerinden öptüm.
hiç otostopla duran arabaya binmemiş* x ile her fırsatta otostop çeken y birlikte durağa doğru giderken y bir araba durdurur ve iki arkadaşta arabaya biner. x, daha önce böyle bir tecrübe yaşamadığı için gergindir. araç sahibi z ile birlikte şöyle bir konuşma geçer.

y : sağolasın hocam, cebimizde para kalmadı eve yürüyerek gidecektik.
x : (sessizce) para mı kalmadı ?
z : önemli değil gençler. öğrenci misiniz siz ?
y : evet öğrenciyiz.
z : zordur öğrencilik. bende ailemden uzak şehirde öğrenci oldum.
y : zor gerçekten, hem şehir yabancı hem insanlar. kimseyi tanımıyoruz burada, güveneceğimiz kimse yok.
x : (sessizce) bizimkiler göçe mi gitti yoksa biz ankarada değil miyiz ?
y : (sessizce) sus, karıştırma.
z : diğer arkadaş pek konuşmuyor ?
x : yarın sınav varda onu düşünüyorum.
y : (sessizce) ne sınavı lan daha iki hafta oldu okul açılalı.
z : benimde vardı öyle kıl bir hocam, tatilden gelir gelmez sınav diye tutturan.

arabadan inilir, birlikte markete girilir.

y : bak yol parası vermedik, alalım şurdan biraz malzeme, yer içeriz.
x : para kalmadı diyo bide, şu aldıklarınla bir hafta geçinen öğrenciler var, 10dk da bitirecen hepsini.
y : yok annem yemeği hazırlamıştır, yemek yersek midede yer kalmaz 10dk ya bitmez.
Çanakkale' den izmir' e gideceğim. Otostop mekanını bildiğim için yine geçtim yola otobüs durağının olduğu bir yerde kaldırdım baş parmağı. 1 saate yakın zaman geçti kimse durmaya yeltenmedi bile. O andada yanıma 2 tane yaşlı geldi. Durdular bana bakıyorlar yaptığım şeye bir anlam yükleme uğraşındalar. 5 dk baktıktan sonra baklayı çıkardılar.
' Oğlum burda kimse durmaz. Almazlar seni. '
' Teyze deme öyle duruyolar yani ben birkaç kez daha çektim otostop durdular. '
' Yok oğlum ya durmazlar ' dedi.
2 dk geçti geçmedi bi tane tır yanaştı. Ben koşturmaya başladım, kapıyı açtım, tam binerken duraktaki yaşlılara öyle bir bakış attım ki.
Neyse bindik tıra selamünaleyküm aleykümselam falan dedikten sonra. Adam öyle bir cümle kurdu ki şok oldum amk.

Şoför: Ben seni karı sandım. O yüzden aldım dedi.
Ben: . . .
Ben: Niye abi ? Niye karı sandın ?!
Şoför: Saçlar uzun ya o yüzden. Belki dedim bir iş çıkar. O yüzden durdum.
Ben: . . .
Ben: . . .
Şoför: Ama uzun saç sana yakışmış ha. Güzel durmuş yani.
Ben: ehe ehe . . .

Sonra ben kendime çeki düzen verdim. Sigara falan ikram ediyorum. Ufaktan muhabbet ediyoruz.Baktım tır yavaş gidiyor. Dedim arkada bişey var kesin. Merak ettim sordum.

Ben: Abi tır yavaş gidior. Arkada ne var ? Ne taşıyosun ?
Şoför: Süt.
Ben: Hmm.
Şoför: istiyorsan vereyim 1 bardak.
Ben: . . . . .
Ben: ehe ehe.

50 km sonra indimde kurtuldum ibişten. O ana kadar ve ondan sonra sayısız otostop çektim. Ama en fazla korktuğum. Ahanda yarrağa geldik dediğim buydu işte.
3 kiz olarak, yagmurun bizi dovercesine yagdigi bir gunde dershaneye gitmek icin otostop cekmemizle basladi her sey. Beyaz sahin durdu, modifiyeli olanindan.. Bir girdik ki, abimiz bizi vayy bacilar diye karsiladi, aynadan ucumuzu birlikte kesiyordu adam. Gerci sagolsun yine de birakti bizi ama butun yol ibrahim tatlisesin cikis parcalariyla gecti..
zaman kötü, sikerler mikerler aman deyim otostop yapmayın gençler.
while i was eight ( ben sekiz yaşındayken * ) tek gün içinde dolmuşlara dört , otobüslere bir otostop yaptığımı bilirim. şimdilerde 23 yaşında diyolar bana. alışkanlık yaptı.. !? kentkart kullanmıyorum, domuşlardaki o para uzatma ayakta sıkışma kültüründen bîhaberim. hamdolsun hâlâ oğlan erkek oğlan erkekim.
lisede arkadaşlarla piknikten geliyorduk. Arkadaş siz saklanın ben otostop çekeyim dedi. Saklandık, bizi alacak şekilde minibüs durdurdu bi tane. Hemen fırladık minibüse bindik. Amuğa koduğum sığırı ücretli minibüs durdurmuş, para verdik.
Gecen yine her zaman otostop cektigimiz yere geldik. O gun de akp nin mitingi varmis. Trafikte anlamsiz bir yogunluk. Gecen arabalarin yarisinin plakasi baska illere ait. Bu, sehir disina dogru olan bir yol icin normal gibi gozukse de daha onceki gozlemlerimiz bunun normal olmadigini soyluyordu. Her neyse, biz otostop cekmeye devam ettik fakat hal boyleyken herhangi bir arabaya binmemiz hayli zor gozukuyordu. Zordu da zaten ki orada yaklasik 40 dakika bekledik. hatta arkadaş murphy amcanın sözünü dinleyerek sigara yaktı, araba dursun diye ama olmadı. Bir sure sonra gecen arabalarin hepsinin mitinge
gittigini dusunmeye basladik. Ve biraz dikkat edince durumun gercekten boyle olabilecegine kanaat getirdik. Bir arabada dort tane sakalli dayi mi, akp flamali bmwler audiler mi, uzerinde miting alanina gider yazan minibüsler-otobusler mi neler gecmedi onumuzden. Arkadas da gecen minibusler icin icerde senlik havasi var kesin gibi bir yorum yapti ki hakliligindan suphe etmistik. En son bir tane sahinin icinde 4 tane carsafli teyzeyi gorunce otostopu birakmaya karar verdik. Tam o sirada karsidan uzerinde mitinge gider yazan bir minibus geliyordu. Kapilar acik, iki kisinin yarisi disarda, biri akp digeri de turk bayragi salliyordu. Minibus tam bizim onumuzde durdu. Camdakilerden biri mitinge gidiyoz dedi. Biz de hemen atildik tabi biz de gidiyoz mitinge dedik. Atladik minibuse hemen. Anladik ki arkadasin, icerde senlik havasi olduguna dair tahmini dogruymus. Minibusteki insanlar dombira esliginde kopuyor. Arkada pirsingli kizlar falan. Vur patlasin cal oynasin derken arabanin basi patladi. Minibuscu de hemen acikladi durumu, ustaya feda olsun dedi. Sonra miting alanina giden yolu kapatmalarindan dolayi 100 metre kala durdu minibus. Inerken az once bizi minibuse alan bayrak sallayici kacin kacin ben de akpli degilim dedi. Biz de sehrin sokaklarina karistik.

bunlar da flama sallayan elemanlar:
görsel
burda okuyupta ATOSTOP anısı olmayan yoktur

(bkz: adana ticaret odası anadolu lisesi)
işaret yaptığımız kamyonun penceresinden bi adam kafayı uzattı. ve tam olarak bir "nah" çekti. hem de iki eliyle. baya böyle sallayarak falan lan. o günden itibaren yanaşmam otostopa.
Atletli amcanın yanıma istop edip sapık bakışlarına maruz kaldıktan sonra bıraktım ben o işleri abi ya.
Sivrihisardan eskişehire gitmek için E90 karayoluna 5 arkadaş çıktık. Kalabalık olduğumuzdan ve daha önceki otostop tecrübelerine dayanaraktan isot ve imamı geride bırakarak apo ibo ve ben yolun ön kısımlarına geldik. Tevafuk biz daha fazla olmamıza rağmen önce binip eskişehir otogarında indik. Akşam adalarda hep beraber içmenin hesabını yaptığımız için para cebemize kalsın diye bu yöntemi seçtiğimizi bilerek isotla imamı bekliyoruz. ikisi de birbirinden piç ikisi de kestiği ağacın dalına boşadığı karının topuğuna bakmayacak tipler. Vakit geçiyor meraklanıyoruz mesaj üstüne mesaj, aramak yok tabi kontör nerde amk. Neyse bunlar ilerden birbirlerine el kol haraketi yapa yapa hararetli hararetli konuşarak geliyorlar. Noldu lan diyoruz hayırdır isot adam para aldı lan diyor akşamında mis gibi içeceğimiz bira parasının ne bok olduğu belli olmayan bi hıyarın cebine gittiğine inanmak çok zor amk. Niye verdiniz lan diyoruz kamyonda iki tanede üniversiteli vardı garipler ankaradan binmişler onlardan da 20 lira almış ibiş diyor imam vay amk daha neler adam çift anadal yaparak kamyonculuk yanında otobüsçülük mü okuyo diyemiyoruz. Kaçmadınız mı oğlum desek biliyoruz adamda kamyondan indi diyecekler. Sizden kaç para aldı diyoruz imam 10 ar lira verdik diyor o zaman sivrihisar eskişehir arası 8 lira bazen buzluya 5 liram var abi deyince bile bindiğin oluyor. Yolda mandalina vermiş adam bunlara öyle diyor imam ve kapanışı isot yapıyor ne var amk 2 liraya mandalina yeyip gelmiş olduk çok mu?
üniversite 2. sınıfta idim. üniversiteleri dolaşır , arkadaşlarımla çeşitli aktivitelere katılırdım. yine bir gün üniversite de akademik kariyer adlı bir seminere katılmak üzere bilkent e gidecektim. güney kapısına girdim ( ana giriş ) servisi bekliyorum ki gelip güzel sanatlar fakültesinin oraya bıraksın. birden bir mini cooper yaklaştı. durakta 3 kişiydik. bir ben bir de çift sevgili. arabadan gelin götüreyim sizi yukarıya tarzı bir işaret oldu. ben öne bindim.oturduk. teşekkür ederim dediğimde gördüğüm insan 1.65 boyunda yeşil gözlü, orjinal sarışın, kafasında şapka takan bir bayandı. sola sinyal verdi yürümeye başladık. rica ederim arkadaşlar dedi. "rica ederim" bu sözü ankara da duymayalı ne kadar uzun zaman olmuştu. araba kullanmıyordu artık araba ile dans ediyordu. çiftler eee nin orada indiler. beraber gidiyorduk. hayat gerçekten güzeldi bana o an. siz nereye gidiyorsunuz hocam dedi. güzel sanatlara gidiyorum seminere dedim. ben de gidiyorum dedi. * ne güzel dedim. ama seminere değil, dersim var dedi. bilkent senfoni orkestrasını dinliyor musunuz dedi. çok arzuluyorum dinlemek ama imkanım olmuyor maalesef dedim. dinlerseniz sevinirim. biz de arkadaşlarımızla çalıyoruz dedi.
tabii ki dinlemek isterim dedim. ama size nasıl ulaşabilirim dedim. mail adresini verdi. kaydettim. "müsadenizle " şimdi aracı park etmeliyim dedi. içimden al ömrümü al diyesim geldi. tabii ne demek , ben unknown tanıştığıma memnun oldum dedim. ben de x dedi. görüşmek üzere diyerek ayrıldık.
edit: imla.
(bkz: yok ki)
3 arkadaş bir akşam, hiç adetleri olmadığı halde okudukları ilçemsi yerde gezmeye çıkarlar. ilçe küçücük. 10 dk. sonra ilçe sınırına varırlar. diğer ilçeyle bu 3 arkadaşın bulunduğu yerin arası 16 - 20 kilometredir. ne yapsak diye düşünürken 3 kafadardan birinin kafasında floresan yanar.

''kumluca'ya gidelim mi lan?''

canları sıkılan diğer ikisi kabul ederler ve başlarlar yürümeye. saat 20.00. aralarından tırsak olanı (bilin bakalım kim?) ikide bir ''geri dönelim lan...'' der.

bir süre daha ilerler ve artık saat 21.30 olmuştur. otostop çekmeye başlarlar. otostop çeke çeke yürürler. arada durup sigara molası bile verirler. minibüs paraları vardır ancak onlar minibüs değil macera istemektedirler.

bir süre daha sonra artık yol ışıklandırmaları bitmiştir, karanlığın içinde ellerinde cep telefonlarının flaş ışıklarıyla otostopa devam ederek yürürler. Allah bu 3 salağa acımış olacak ki 8 kilometre yürüdükten sonra biri durur. araba renault springtir. içeride bir kadın ve bir erkek vardır. kadın (k) sorar:

- nereye gidiyorsunuz ablam?

mahşerin üç atlısından en konuşkan olanı (e) :

- kumluca'ya gidiyoruz abla...

k: atlayın bakayım.

komedi dans üçlüsü arka koltuğa yayılırlar. 8 kilometre yürüdükten sonra yumuşak bir koltuğa oturmak çok iyi gelmiştir. arabanın içi bira kokmaktadır. evet, sürücü alkollüdür ve yanındaki kadında alkollüdür. mecburen sohbet başlar. nerelisiniz falan filandan sonra:

k: biz sizi 1 kilometre ötede gördük ama duramadık. sonra ben çevirttirdim arabayı. ben bilirim ablam bende yaşadım bunları. sizin ne işiniz vardı kumluca'da?

e: arkadaş var onun yanına gidiyoruz.

bu yalandan sonra konu değişmiştir. bulunduğumuz ilçenin küçüklüğünden bahsedilir ve metin ali feyyaz'dan metin olanı:

e: evet abla çok küçük ilçe bizde sıkıldık işte bir gezelim dedik yola çıktık.

kırdığı potu 2.2 saniye sonra farkeden üç silahşörlerden atos, diğer ikisini de germiştir.
ancak sorun yoktur çünkü kadın ve şoför sarhoştur. 2 dakika önce içtiği sigarayı unutup bir tane daha yakar şoför. arkada yüksek gerilim hattına dönen 3 arkadaş yolculuğun bitmesi için dua ederler. 5 dakika sonra yolculuk biter ve bu three idiots' un kumluca' daki gecesi başlar...
bugün böyle bir maceramız olsun ve atım atalım istedik fakat sonu biraz hüsran ile bitti....

üç erkek, bir kız arkadaş olarak x şehrinden y şehrine otostop ile gitmek istedik. olay tamamen eğlence amaçlı idi... yanımızda kız olması ve kızın sarışın olması olayın olabilitesini üç katına çıkarıyordu aslında. fakat bir türlü istediğimiz yere giden araba bulamadık ya da o tarafa giden arabaların hepsi dolu idi ve durmadılar. iki araba ile yaklaşık olarak 10 km yol katettik fakat saatin ilerlemesi ve havanın soğuması ile kararımızdan vazgeçerek evimize döndük....
bahçeköyde ( bilindiği üzere sarıyerde sadece ağaçların olduğu bi yer ) duman konseri çıkışı son otobüsün tıka bası dolu olduğu için bizi almamıştı.
40 dakika her gelen arabaya otostop çektik ve hepsinin arabası boş olduğu halde bizi almamıştı ( 8 arkadaştık sadece)
en son konser öncesi çıkan dj bizi arabasına alıp taksime kadar bırakmıştı.birde araba kullanırken körkütük sarhoştu.
bi daha otostop çekmedim.töbe.
Otostop çektiğimiz arabanın durması sonucu araca bindiğimde hiç bu kadar pişman olmamıştım. Araç leş gibi alkol kokuyor ve şoför zil zurna sarhoş. Hatim indirdim.
facebook sayfası bile açılmıştır. yeni. bu başlık ilham oldu hatta.

https://www.facebook.com/...1/432393726922169?fref=ts
ünide matematik okuyan arkadaşla birlikte üniye gittik, ben lys'ye giriyorum kendi dışarıda bekliyor. lys sonrasında eve otostopla gidelim dedik.
üninin alt tarafındaki yolda otostop çekiyoruz, arkadaş neredeyse 15-20 dk otostop çekti hiçbir araba durmadı, ben yoruldum lan biraz da sen çek acemi şansı olur belki dedi tamam dedim başladım otostop çekmeye. ilk otostop çektiğim araç durdu.

"gençler nereye" diye sordu adam.
"yolun sonunda ışıklarda bırak yeter abi" dedik.
adam başladı konuşmaya ;
"oohoolur mu gencjler yaa nereye istiyosanız bırakim, araba benim benzini benim, nereye isterseniz, norveç, ingiltere fransa nereye götiriyim? paris yapalım mı?
arkadaşa döndüm dedim ki ;
"kanka eve sağ salim varırsak ona şükret adamın kafa trilyon.
adam da duydu galiba ;
"yok gencjler ne içmesi ya iki tek attım olup olanı iyiyiimm ben siz raaatınıza bakın hadi yaslanın arkanıza uçuşa geçiyoruuuzz"

derken ışıklara varır varmaz abi çok sağol eyvallah biz burda inelim çok teşekkür ederiz diyerek atladık, sonuçta iyilik yaptı bize, umarız daha sonra kaza yapmamıştır o kafayla.*
Bilenler bilir Celal Bayar universitesi genelde otostopcu arkadaslarla ünludur. Bizde bigun arkadasla cektik otostopu bornovaya gelcez artik, bi tane imam aldi bizi adam da torbaliya gitcekmis bizi bornovada biraktiktan sonra nasil gitcegini sordu bende anlattim ama galiba yanlis anlattim adam otobandan aydina gitmis olabilir. imam amca bizi affet pişmanız.