tüm ayrılıkların yaşandığı yerdir.ve en duyulmak istenmeyen cümle, "... turizmin sayın yolcuları otobüsünüzün hareket saati gelmiştir." sonra yürekten kocaman bir sarılma, otobüsün gardan ayrılışı,son kez görmek için bir müddet geriye bakmak...ve geride kalan hüznün kokusunun üstünüze sinmesi.
tuhaftır. insanın beynini meşgul edecek binlerce zımbırtı varken orda bekleyerek kalkacak olan otobüsü yahut bekleyerek gelecek olan kişiyi hissetmek istemediğin ne kadar şey varsa hissetmektir. hüznü görmektir akıp giden havanın içinde. bayiden aldığın karikatür dergisinin anlamsızlığa trajedi eklemesidir. tuhaftır.
esenler otogarına gidilir, anlaşılan herhangi bir otobüs şirketinin varsa 1. kattaki bekleme salonuna geçilir, çaylar şirkettense bir çay alınır ve aşağı kalabalığa bakılır:
"Kimbilir kaçı son paralarını denkleştirip, memleketlerine dönmeye çalışıyor" diye düşünülür, işte o zaman kalabalığa bambaşka bakmaya başlar insan... hele eğer içlerinde otobüsünü arayan telaşlı tipler varsa sürekli kalabalığı yaran, onun yüzündeki endişe, sizin içinizde hüznü oluşturur...
bunun diğer ayağı ise, mola yerlerinde sigara içerken kara kara düşünen insanlardır. kendilerini neyin beklediğini merak ederler belki, belki özledikleriyle kavuşmanın sabırsızlığı vardır...