otogara gidip nereye gideceğini bilememek

entry1 galeri0
    1.
  1. istanbul da gezecek yer bulamamak 'ın devamı olaraktan:

    istanbul'un haziran sıcağı herkese inat devam ediyordu.
    diğer hikayemde de bahsettiğim gibi parktan sarhoş bir şekilde ayrılıp bir taksiye binip istanbul otogarına doğru yola çıktım. taksici ''nereye gidiyoruz yeğenim'' dedi. ''sikerim böyle şehri dayı bana kişisel çıkarların olmadığı, herkesin birbirine iyi davrandığı, galatasaray'ın fenerbahçe'yi ligde de kupada da yendiği bir dünyaya götür'' diyecektim ama sinirlenir diye sadece ''otogara dayı'' dedim. istanbul'dan ayrılacaktım artık fakat memlekete döndüğümde evdekilere ne derdim, evdekileri boşversem komşulara akrabalara ne diyecektim? memcos yine iş bulamamış memlekete dönüyor diyeceklerdi, emindim. yolda memlekete gitmemeyi başka bir şehre gitmeyi kafama koydum ama nereye gideceğime dair kafamda hiçbir fikir yoktu.

    taksici amansızca yol alıyordu, sonra bi sigara yaktı belli ki muhabbet etmek istiyordu. ''sizin işiniz de zor be ağabey'' dedim, siklemedi. bir süre sonra beklediğim soru geldi ''nerelisin yeğenim sen'' dedi, yalan söyleyip gırıkkale'liyiz amca biz dedim, nersinden dedi, içinden dedim. sonra başladı ''benim bi askerlik arkadaşım vardı kırıkkale'liydi, iyi adamdı dedi. neresinden amca dedim sulak'lı dedi, iyi bilirim amca dedim güzel yerdir. sonra bir müddet daha sessizlikten sonra geldik yeğenim dedi ve 20 tl dedi. yapma be amca öğrenciyim falan desem de kaptı 20 tl'yi. otogara indim hala nereye gideceğimi bilmiyordum, bir yerde oturup bir sigara yaktım, sonra sigara paketinin üzerinde morgta yatan birinin resmini gördüm, fotoğraftaki adam bizim mahalledeki necip amcaya benziyordu. sonra bir süre sigaranın zararlarını düşündüm, moralim bozuldu bi tane daha yaktım. her neyse dostlarım otogara gelmiştim ama hala nereye gideceğimi bilmiyordum. sonra bir firmanın kapı girişinde türkiye haritası gördüm ve yaklaşıp nereye gitmeliyim diye düşündüm. istanbul ve bizim memleketi çıkarırsam 79 tane seçenek kalıyordu bu da bana yeterdi. sonra içimden ''yakın yer olsun mına koyum çok yol parası vermiyim diye düşündüm. hala karar verememişken karnımın acıktığını hissettim ve yemek yerken düşünürüm diye otogar içindeki küçük bir lokantaya gittim. lokantada kimse yoktu, sonra kel kısa boylu bi adam buyur yeğenim dedi. çorban varmı dayı dedim var dedi, istedim, getirdi. yaklaşık 1 ekmekle çorbayı bana bana yedim.

    çorbacıda çay da içtikten sonra çorbacı ''yolculuk nereye yeğenim'' dedi. kocaeli'ye amca deyip yalan söyledim. öğrenci misin dedi öğrenciyim diye tekrar yalan söyledim, memleket neresi dedi, afyon diye tekrar yalan söyledim, ne bölüm okuyon dedi, hukuk diye yalanın bokunu çıkardım. daha fazla yalan söylememek için hesabı ödeyip çıktım. çıkar çıkmaz zayıf 25 yaşlarında muavin kılıklı bi adam geldi trabzon'a ağbi hemen kalkıyor dedi. kaç para dedim, 50 tl dedi, tamam deyip otobüs ne zaman kalkıyor diye sordum hemen ağbi dedi 73. perondan kalkmak üzere koş dedi. koştum otobüs kalkmıştı muavini bulup otobüsün kalktığını söyledim. sorun değil ağbi yenisini buluruz dedi. bende boşver ben bulurum deyip bekleme salonuna geçtim. bir müddet bir kaç güzel kız kestikten sonra dışarıya sigara içmeye çıktım, bu arada beyaz bir otobüsün 56. perondan ayrılmak üzere olduğunu gördüm hemen koşup nereye gider bu otobüs diye muavine sordum, bursa'ya dedi, kaç para dedim, 20 tl dedi. atladım otobüse boş bulduğun yere otur dedi gidip cam kenarına oturdum ve evet artık istanbul'dan bu boktan şehirden ayrılıyordum, kafamı cama yaslayıp elveda istanbul, elveda şıllık seda, elveda pezevenk selim diye romantik bir ortam yakalamışken, trabzon firmasının muaviniyle göz göze geldik. üzerindeki yazılardan bursa'ya gittiği besbelli olan otobüsten trabzon muavinine el salladım güldü, güldük. uyandığımda bursa'da olacaktım..

    http://fizy.com/s/1jbywf

    devamı için:bir kızı tavlamak için kardeşiyle kanka olmak
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük