siktir çekilip arkadan gelen otobüsü fark edip ona binip akbili bastıktan sonra öndeki otobüsü takip et denir. Sonra da şöförün sikerim dercesine bakışına marus kalıp mırıldanırcasına şaka demek zorunda kalırsın.
öyle içten çekilir ki bu siktir,gözlerden ateş çıkaran bakışlar ve asfaltın üzerindeki sıçtın mavisi ile birlikte çaresizliğin, ızdırabın resmini çizer bizlere.
refüjdesinizdir. önünüzdeki şeritten arabalar akar, geçemezsiniz karşıya. terkeden sevgilinin ardında baktığınız gibi bakakalırsınız. durmayan arabalara mı küfretseniz, kaçan otobüse mi yoksa 2 dakika erken çıksaydın evden be mal adam diyerek kendinize mi? asıl çelişki burada başlar. çelişkinin bittiği yerde de azar başlar. düşünün bakalım, hele bir de stajyerseniz. kel patron yine verecek fırçayı...
En samimi, en içten duyguların tek bir kelimeyle dışa vurumudur. Dudaklardan yavaşça ama yüksek sesle, hayal kırıklığı içinde dökülür. Genelde reflekstir.