-Sarımsaklı yoğurt kazanına düşmüş gibi kokanlar,
-Deodorant denilen icatla henüz tanışmamış olup demirlere tutunurken koltukaltını ağzınızın içine sokanlar,
-telefonda konuşurken bas bas bağıranlar,
-oturduğu yerde bacaklarını 180 derece açıp o kalabalıkta ayakta dikilen kızları, yer vermemekten en ufak bir gocuntu duymayarak, büyük bir yüzsüzlükle dikizleyen ayıcıklar,
-fordçular,
-orta kapının karşı tarafındaki boşlukta demirlere çarmıha gerilmiş gibi gerilip kimseye tutunacak yer bırakmayan hırbolar,
-otobüsün arka tarafında at koşturmaya müsait bir boşluk varken bile ısrarla aracın ön tarafında 404 ile sabitlenmiş gibi bekleyenler,
-kendinden daha fazla yer kaplayan sırt çantasıyla insanları tırmalaya tırmalaya, hatta bazen sürükleye sürükleye ilerleyenler.
pazardan gelen teyze : taşıyamayacağı kadar çok poşetle otobüse biner . hemen gördüğü ilk erkek çocuğu yerinden kaldırır ve oturur , kızlara dokunmaz. çok sinirlidirler her zaman otobüste tanıdığı olur . (enevmediğim tip ben yer salmiyorum bunlara)
nasıl olmuş da yazılmamış. o bir şehir efsanesi: kokoş teyze: saçları her daim yapılı, full makyajlı, 50 yıl öncesinin ağır parfümlerinden kokan teyzedir. seyahat amaçları genelde güne gitmek ve yahut bankadan para çekmek gibi şeylerdir. ototbüse bindiği anda şoföre otobüs saatlerinin düzensizliğinden yakınır. size az önce pasonuz yok diye barbarlık yapmış soför teyze karşısında süt dökmüş kedidir.bilir çünkü kokoş teyze üşenmez, dilekçe milekçe yazar, takip eder. teyzeyi ayakta bıraka lüksüne kimse sahip değildir. teyze şiddet eğilimli olabilir. yanınıza oturduysa kulaklığınızdan gelen müziğe laf eder, kısarsınız. etrafta kendi tandansında birilerine rastlarsa çekiştirmeyi onlarla sürdürür. hepimiz onların kölesiyizdir yolculuk boyunca.
bi de eskiden otobüse türbanlı bindiğinde cık cık cık cık yapan yaşlı teyzeler vardı. hala varlar mı bilmiyorum zira 2-3 senedir rastlamıyorum, inzivaya çekilmiş olabilirler.
tüm otobüse espri yapıyormuşcasına bağıra çağıra espri yapıp gülen bir grup liseli, leyla ile mecnun modundaki çift, şoförle birlikte hata yapan arabanın şoförüne küfreden amca, eli kolu poşetle dolu pazardan dönen yaşlı teyze.
Yaşlılara yer veremeyen insan : Kısacası ben ve benim gibi kişiler diyebiliriz.Zaten bütün gün işte yoruluyoruz.Çok kalabalık diye bir kaç otobüs veya minübüs geçmiş ama binmeyip,beklemişizdir.Boş bir otobüse bineriz,tam oturup "oh be boş yer buldum" dersiniz. Bir de bakarsanız yaşlı bir teyze dibinizde beklemeye başlar.Kesinlikle yer vermem çünkü ben oturarak yolculuk yapmak için binmişim, kabul etmem. Madem öyle doldurmasınlar o kadar çok otobüsü herkes oturarak gitsin.
Otobüsün en arka bölümlerinde bulunan yorgunluktan beyin fonksiyonları arızalanmış; şu durağı da geçersek 3 durak sonra bitecek olan istanbul trafiği çilesini düşünen insanlar var. Yakinen tanırım kendilerini.
+ orta taraf ilerleyelim arka bomboooş!
+ sağlı sollu yanaşalım yardımcı olalım iki kişi kaldı dışardaaa!
- yer yok yeerr nereye ilerleyelim üstüste mi çıkalım a aaa!
+ kaptan orta kapıyı aç kaptaaan!
- basmadın ki düğmeyee
+ bastık yauu kaç kere bastık
yürümeye mecali olmayan yaşlı adamlar: ankara' da 60 yaş ve üstülere uygulanan indirimlerle sırf ekmek almaya bile kızılay' a inen macera sever yaşlılardır, yerinizden ederler sizi de.
uğruna "ben bu yazıyı sana yazdım" minvalinde entariler bile döşenebilir bu profillerin. o derece önemliler.
misal; 11 saatlik yol boyunca bile bıkmadan usanmadan telefonda konuşan kız var ya! hayır bi'de ister istemez kulak misafiri oluyor insan. hiç hoş değil. sevgilisiyle başlıyor maratona, "aşkooooaaaaaam ben seni az sonra aricam taaam mı?" diyip ailesinden birileriyle devam ediyor. sonra cancişlerinden en kalenderi giriyor devreye. dedikodunun dibine vuruluyor. ve elbette sevgilisiyle başladığı maratonu yine sevgilisiyle tamamlıyor. aman yarabbi! evlerden ırak.
hah en sevdiğim! "kulaklığım olmadan asla" insanı var bir de. yanındakiyle tek kelime bile etmez, en uygun şekilde koltuğa kurulur ve yol boyunca kıpraşmaz. sanki yıllardır o otobüste yaşıyor amk.. öylesine güzel, öylesine rahat, öylesine onun olan.. hele bir de koridor tarafında oturuyorsanız, kendinizi misafir gibi hissedersiniz. ama belki bu benim naifliğimden kaynaklanıyordur. bilemedim tam.
herkes bir acayipte deli gördüm mü otobüste tepem atıyor. daha bugün okula giderken 40 lı yaşlarında manyak bir kadın bulunuyordu otobüsümüzde, sürekli kızına bağıra çağıra bir şeyler anlatan manyak, en son ineceği durağa 10 dakika olmasına rağmen ortalığı ayağa kaldırıp, çekilin inicem ben yol verin bakalım şeklinde türlü türlü emir kipiyle cümleler kurmuş, bu cümleler bana işgalci kuvvetlerin kurşunları gibi tek tek batmıştır, kadını kadınlığına bakmadan evire çevire dövesim gelmiştir. yutkulunarak geçiştirilmeye çalışılan deli kadın, ineceği durağa geldiğinde tüm otobüs rahat bir nefes almıştır. ben gecenin şu saatinde hala hıncımı alamadım bu deliden, ama illaki haftada bir denk geliyor bu manyaklardan yapacak bir şey yok güzel şehir istanbul da bok var çünkü herkes burada, okulum bitse de kurtulsam.
üyeler arasında birbirine benzerlik, bir karakter yapısını andırmaya başladığında, güzergah ile birlikte, sosyal bir adet yaratıkla birlikte yolculuk edildiği izlenimini yaratan varlık. şöyle anlatmayı da deneyebiliriz E(toplam profil) = 1.
bir de otobüs polisleri vardır caanım yurdum otobüslerinde. herdaim etrafı gözler bu amcalar ve teyzeler. otobüste hangi pencerelerin, ne kadar açılacağına karar vermek başlıca görevleridir. insanları yerlerinden kaldırıp başkalarını oraya oturtmak gibi ilginç alışkanlıkları vardır;'-yavrum sen kalk ordaya amcan otursun.-delikanlı ayıp değil mi, kalk hanımefendi otursun.'gibi. hayır kendileri yaşını başını almış oturması gerekenler listesine girmiş olmalarına rağmen, '-amca gel otur.' dediğinizde '-yok yavrum yok otur sen' cevabını verirler. son olarak bir tavsiye bu tip birini görürseniz katiyyen telefon ya da telefona benzer mp3 player gibi cihazları cebinizden çıkarmayın zira elektronik her alete telefon muamelesi yaparlar ve siz işin aslını, onun müzik dinlemeye yarayan bir alet olduğunu anlatana kadar en uçtaki şöför dahil herkesten azarı yemiş olursunuz.
