otobüsteki güzel kıza rezil olmak

entry18 galeri0
    1.
  1. Kimi zaman sırf pencereyi acamadiniz diye rezil olursunuz.

    Ama pencere dışarıdan bir telle tutturulmuştur ve o an superman dahi gelse o cami acamayacaktir.. Lakin rezil olan sizsinizdir superman ise baklavali vucuduyla genc kızların ruyalarini süsler.

    Hayata dair yürek parcalayan detaylardandir. Başka bir tanima gerek yok.
    5 ...
  2. 2.
  3. özet: okuyan bin pişman okumayan perişan.
    0 ...
  4. 3.
  5. bloeeegghhhh diye kusarak yaptigim eylem. tam da caprazinda, en guzel acidan izledi hicbir detayini kacirmadan. ne guzel kesisiyorduk, karizma yerle bir oldu 3 saniyede.
    4 ...
  6. 4.
  7. Tersinden bakılacak olursa 500 es deki güzel sayılan kızın siyah poşete üyyyygg diye kusmasıdır.
    3 ...
  8. 5.
  9. otobüsteki insanların yüzsüz ve aşağılık olduğunu gözler önüne seriyor hikaye doğruysa tabi..

    mide lan bu. sus dediğinde susan doy dediğinde doyan bi sey değil. o kadar bebek sesi ile gümlüyor arabalar dönüp gıkımızı çıkarmıyoruz çünkü o çocuklarada sus diyemezsin.

    rezil olduğunu sandığın kişi yanında kasım kasım kasıldığın o güzel kızdır. he birde lafı yüzünde teyzemiz diğerlerinin sikinde bile değildir bu durum. olmuşsada çok ta sikimde deyip yola devam etmeli bir laf vardır akşam yatmam sabah kalkmam böylemiydi lan bu laf. her neyse bir daha görmiceksin o kişileri onun için takma rahat ol.
    5 ...
  10. 6.
  11. --spoiler--
    kaptan otobüsü otogardan çıkardı.
    --spoiler--

    genelde namık kemal fıkralarında karşımıza tır olarak çıkıyordu.
    2 ...
  12. 7.
  13. düşmemek için parmaklarının üzerine çıkayım derken dayıyormuş gibi gözükmektir o. Allah kimsenin başına vermesin.
    5 ...
  14. 8.
  15. guzel kizin gence;
    -su cami biraz acar misiniz?

    dedikten sonraki dusunceler yeteri kadar rezil ediyo insani. ulan acaba acabilecek miyim? ya acamazsam? ben acamayip baskasi acarsa? allah kahretmesin nerden bindim bu otobuse? yurumek varken otobus niye? diye dusunceler beynini 2 saniye kadar kisa bi sure icinde kemirirken cami acmaya yeltenirsin ve korktugun basina gelir. cam acilmaz. iste o an insanlarin kafasindan gecen vitaminsiz sozlerini duyar gibi olursun. otobusten inmek istersin ama ne fayda. nefes almaya bile yer yok.

    sozun ozu rezil olmak kotu bi duygu. ozellikle rezil oldugun insan guzel bi kizsa...
    4 ...
  16. 9.
  17. yol boyu kesişip tam inecekken merdivenlerde tökezlemektir.

    (bkz: kim koydu lan bunu buraya)
    1 ...
  18. 10.
  19. otobüs çok sıcaktır ve siz pencere denilen o küçük deliği açmak için cama yönelirsiniz. tüm gözler sizin üzerinizdedir ( size göre ). sanki 100 yıldır yağlanmamış camı var gücünüzle açmaya çalışırsınız ama olmaz. bir kez daha denersiniz ama sonuç değişmez. üzgün kızgın ve utanmış bir halde ağır adımlarla koltuğunuza oturur ve otobüse ilk bindiğiniz andan beri kestiğiniz kızın yüzüne bakmaya utanırsınız.

    ve biri gelir o lanet olası , açmak için bütün gücünüzü sarf ettiğiniz camı tek hamlede açar.

    (bkz: yer yarılsa da yerin dibine girsem denilen olaylar)
    0 ...
  20. 11.
  21. hayatında bir daha büyük bir olasılıkla o kızı görmeyeceğinin için sorun teşkil etmemelidir,bu kadar kasmayın kızlara mükemmel gözükeceğim diye.
    0 ...
  22. 12.
  23. uyurken ağzının salyası akmaktır. kuduz olmuş gibi iğrenç bir şey.
    0 ...
  24. 13.
  25. +pardon, şu camı açar mısınız?

    ---
    haydee, al işte. sıçtık .. zaman durdu, aklınızdan binbir türlü film senaryosu geçiyor. ya kızım seninle güzel bir gelecek kurabilirdik, yanımdaki eski batı alman gullecisi tipli abiye rica etsene. ya acamazsam? ya orospu çocuğunun biri silikon falan sürdü ise aralara ? böyle böyle kötü senaryolar gelir akla. sonra duymamis gibi yapılır, cepten usulca telefon çıkarılır, devlet meseleleri ile uğraşıyorum rahatsız etmeyin moduna geçilir.
    --yapılan iş : tuş kilidi aç-kapa...
    0 ...
  26. 14.
  27. afyon ankara arası rutin seyahatlerimdeyim. her ne kadar uzun yol sayılmasa da bazı durumlarda kısa yollar upuzun gelebiliyor. işte o anlardan birindeydim, başıma gelecekler aklıma bile gelemeyecek şeylerdi. saf saf koşuyordum otobüse doğru..

    otobüsün en arka sağ cam kenarı koltuğunu alamamış olmanın hüznüyle kalan son 3 koridor biletten birini almış, saat akşam 8 e 5 kala otobüse binmiştim.

    yemek yemeye fırsat bulamamıştım. annem, 3 saat 10 dakikalık yola, öğleye doğru yediğim bir tanecik sahanda yumurta ile çıktığımı görse evlatlıktan bile reddedebilirdi beni. "oğlum yemeden iyi olamazsın." derdi hep, ne zaman hasta olsam ellerindeki kaşıkta muhallebiyi ağzıma götürürken. mesela geçen yıl hasta olduğumda--basit bir grip-- bir tencere zeytinyağlı dolma göndermişti ankaradan afyona. canım hiçbir şey istemediğinden zeytinyağlı yiyemezdim ama. arkadaşlar önümde zeytinyağlı dolma partisi yaptılar, ben de afiyetle seyrettim bunları. bir daha da zeytinyağlı dolma yemem için hasta olma numarası yapmam gerekti maalesef.

    otobüse bindim dediğim gibi. 33 numaralı koltuk benimdi. yanımdaki 34 numaralı koltukta uyur vaziyette 70 yaşlarında bir amca oturmaktaydı. arkadaki cam kenarı son koltuğa baktım, pis bir adam yerimi kapmıştı, otobüsteki kötü koku da bu pis adamdan geliyordu kesin..kendimi koltuğa bıraktığımda , yaşlı amcanın gür sesiyle irkildim;

    " delikanlı iyi akşamlar."

    hasittir yine otobüste hiç tanımadığım biriyle uzun uzun konuşmak zorunda kalacaktım. aslında konuşmayı severdim ama yapmacık olayları sevmezdim, pek de samimiyetle konuşacak birini bulamazdım ya neyse. yine de dedem yaşında olup da dedem gibi güzel konuşan bir adam olmasını dileyerek;

    " iyi akşamlar amca." dedim kısık sesle.

    amcaya yüzümü döndüm ve şok oldum. adam 1 saniye önce o kalın sesiyle konuşmuş, şimdi ise horlayacak kadar derin bir uykuya dalmıştı ve ağız ile burnunun solistliğini yaptığı hor orkestrası şölenine başlamıştı.

    şaşırdım ve sevindim de bu duruma. yan tarafımda loş ışık altındaki otobüste güzelliği belli olan bir genç kız, onun yanında da yaşlı bir teyze oturmaktaydılar.

    kıza hiç yokmuş gibi davranarak ilgisini çekecektim. sonra ilgisini çekince kürk mantolu madonna kitabımla ilerleyip bir iki tane espriyle kalbinin ortasına saplayacaktım tavlama okunu. bir ara kıza baktım ki kız gerçekten çok güzeldi. kıza baktığımı dürbün gözleriyle gören yaşlı teyze hiç de gocunmayarak-- bu sırada gözlerime bakıyordu adeta--

    "kızım rahatsız olduysan yer değiştirelim." dedi eliyle beni işaret ederek.--yuhh amk--

    bir anda kıpkırmızı kesildim ve amcanın bana yaptığı gibi hafif homurdanarak uyuma taklidi yapmaya başladım.

    bir yandan da güzel kız teyzeye ne der diye kulak kabarttım yan tarafa..

    "anlamadım teyze." dedi güzel kız.

    içimden ohh çektim. teyze de uzatmadı mevzuyu. biraz sonra gözlerimi açtım. karnım öyle açtı ki acayip sesler geliyordu midemden.

    "örghhhhhhhh" dedi midem. evet aynen böyle dedi. ama bütün otobüs duydu sanki. neyse ki "sayın yolcularımız sizi az sonraki mola yerinde kazıklayacağız bilgilerinize" diye hoparlörden başlayan ses midemin sesini bastırdı.

    güzel kız midemin haykırışından bir süre sonra bana baktı. rezilliğime mi baktı yoksa başka bir nedenle mi baktı anlamadım.

    kaptan otobüsü otogardan çıkardı* * ve yola koyulduk. bir şeyler yesem bir daha ses gelmez midemden diye yemek servisinin gelmesini bekliyordum. gelmedi servis ilk 1 saat içinde. hostesi çağırıp bir şeyler istemek de zaten rezil olmak üzere olduğum kıza karşı karizmayı yerle bir ederdi. yapmadım bunu. bu arada midem fısıldadı biraz. ama haykırmadı bu kez. ben de otobüslerde hava yapmak için okuduğum kürk mantolu madonna kitabının rastgele kıvırdığım sayfalardan birini okumaya başladım..

    yandaki amca kim bilir neler görüyordu rüyasında. bir ara öksürdü sonra devam etti uyumaya. ben de güzel kızı unutmuş kitapta epey sayfayı geride bırakmıştım. midem söze girdi bu arada;

    "hörghhhh."

    ohaa dedim içimden. otobüste bazıları dışından dedi bunu, duydum. çok utandım lan. hala gelmeyen yemek servisine içimden küfür ettim. yandaki kız bana bakıp gülüyordu pis pis.

    kıza rezil olduğum kabak gibi meydandaydı. bir şey diyemedim tabi. ne diyeyim "benim mide biraz yaramaz mı", "istersen kulaklarını çekeyim mi midemin" mi diyeyim kıza?

    o rezillik ve yorgunlukla uyuyakalmışım. gözlerimi açtığımda aşti ye gelmiştik. yolcular ayaklanmıştı. yandaki güzel kız da ayağa kalkmıştı, gülümsedim ona doğru, o da gülümsedi ya da acıyarak baktı bana. peşinden kalkan teyze öldürücü darbeyi vurdu alnımın çatına,

    "oğlum bir dahakine emzik getir midene." dedi ve güzel kıza göz kırptı.
    güzel kız, yaşlı amca ve otobüsten inmekte olan 4-5 kişi daha kahkaha ile gülmeye başladılar. ve nihayet güzel bir kızı güldürmeyi başarmıştım ama bu kez yanlış oldu galiba.

    haasittir dedim yine içimden. demek ki ben uyurken midem uyumamıştı.
    kıza teyzeye rezil olduğum gibi yandaki amca dahil tüm otobüse rezil olmuştum..

    bu da böyle bir anımdır. toruna torbaya anlatacağım..
    16 ...
  28. 15.
  29. 16.
  30. bir "ayakta yolculuk esnasında ani frenle ön cama yapışmak" değildir.

    (bkz: bir arkadaşım ekolü)
    6 ...
  31. 17.
  32. Bi Mecidiyeköy metrobüsünde mesai bitim saatinde arkadan sağdan soldan dayanmış vaziyette yol almak değildir.
    2 ...
  33. 18.
  34. Otobüsteki güzel kızla beraber herkese rezil olmaktır aslında.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük