ursula mülksüzler romanında; cinselliğin, sevilmenin bir ihtiyaç olduğunu ve bu ihtiyacın herkeste eşit karşılanmadığını söylüyor ve başkaları önünde öpüşmeyi aç insanların önünde yemek yemeye benzetiyordu.
tabii kitapda geçen bu benzetme delirmek için gerekçe değil ama çıldırmanın neden olabileceğine dair fikir veriyor.
beyni bok dolu pirimat söylemi ayrıca potansiyel değil profesyonel tecavüzcü beyanı. bak gerizekalıcığım insanlar kendi iradesiyle her şeyi yapabilir. sen kimseyi bir şey için zorlayamazsın. insan olsanız sizi de isteyen olurdu belki.
umarım ananı da taciz ederler diyeceğim ama sen ondan da anlamazsın. Kim isterse öpüşür sanane amk. Ama sen kimseyi taciz edemezsin. Edersen de ADAM değilsin.