uzun zaman toplu taşıma kullanmadım.
şimdi ise işime toplu taşıma ile gitmek zorundayım.
anlayacağınız olaylar olaylar...*
yaşlılara zaten her zaman yer veririm de son iki gündür bir yöntem geliştirdim.
küçük çocuğu olan kadınlara yer vermektense çocuklarını kucağıma alıyorum.
durur mu çocuk, ver bana diye alıyorum kucağıma. oh mis, mıncıra mıncıra, koynuş koynuş yapıyoruz yolculuğumuzu.
ve anlamadığım kadınlar bana sinir oluyor. çocuğunu tutuyorum işte daha ne istiyorsun be kadın!
neredeyse de aynı yaşlarda sayılırız zaten, benim çocuğum yok diye şimdi sana neden hörmet göstereyim.
Otobüsün ön koltuklarında otururken ve yorgunsanız (sınav, ders çıkışı) otobüste başka oturacak yer yoksa içinizden umarım yaşlı biri binmez diye geçirdiğiniz bir anda korktuğunuzun başınıza geldiği bir vicdanı davranıştır.
Ayrıca baş ucunda duran yaşlı bir teyze veya amcayı görmemezlikten gelen genci içinizden yargılayıp, infaz etmenizi gerektiren içsel bir durumdur.
otobüste ayakta giden bir bayansınızdır. önünüzde koltukta oturan bir yakışıklı var. sonra yakışıklı buyrun siz oturun der. siz teşekkür eder ve sevine sevine oturursunuz. o anda anlarsınız ki size değil de arkanızdaki yaşlı teyzeye seslenmiş. ilk durakta inesiniz gelir.
HerGün otobüse binen bir insan olarak noolurr yaşlı binmesin diye dua ettiğim hadise. gelirler tepende dikilirler yer versen bi dert vermesen bi dert. birde sen yer verirsin o da çocuğuna sen otur oğlum \ kızım demez mi?
genç itina ile oturduğu yerden kalkar, teyze büssürü dua eder ve ilk durakda inerse, o genç birdaha biri yanında bayılsa bile yer vermez.
(bkz: yok daha neler)
özellikle kadın günlerinin ve pazarların oldugu günlerde otobüs dolar bu kokonolarla. *. antilobu kesen leopar gibi ilerlerler sana dogru. koltugunun önünde ve arkasındaki direkleri tutarak , yer ile dik olması gerecen açıyı 60 dereceye kadar indirirler. ilk olarak o sert parfüm ve ter kokusunu duyarsınız. * sonradan "cık cık cık zamane gencleri" diye sesler cıkarmaya baslarlar. nefesini suratınızda hissedersiniz. "ya kardesim ikimizde aynı parayi verdik. 45 yasında kadınsın normalde yaşlı desek terbiyesiz diye kovalarsın" diye düsünülür. evet, gercekten de normal hayatınızda * bu tip kadınlardan birine yaşlı derseniz, ne terbiyesizliginiz kalır ne şerefsizliğiniz. herneyse, umarım kısadır o yolculuk, uzunsa siz düşünün artık.
yolu uzun olanların önemsememesi gereken durumdur. çünkü yaşlı birine yer vermeyince ayakta duranlardan biri " zamane gençleri de böyle yeeaa bik bik" diye söylenmeye başlar. mahalle baskısına dayanamayıp yer verirsiniz. yerinize oturan yaşlı iki durak sonra iner. yerine o bik bikleyen kişi oturur. sizse önünüzdeki 17* durak boyunca ayakta gidersiniz.
sözün özü, yaşlılar kendilerini yaşlı hissetmesinler diye yer vermemek gerekir azizim.
otobüste yaşlılara yer vermek bireyi çok zor durumlardan kurtarabilir. örnek olarak;
yaşlı amca: y
genç eleman: g
yaşlı adam otobüse binmiştir, oturacak yer yoktur ve amca koyu bir sohpet içerisindeki gençlerin başına dikilir ve bastonunu yere vurmaya başlar.
g: (amcaya sinirli ve kinayeli bir bakış atarak) offf
y: (istifini bozmadan devam etmektedir bastonu vurmaya)
g: amca ya, şu bastonun ucuna plastikler satılıyor onlardan alıp taksana bir tane.
y: senin baban 20 sene evvel plastiği takmış olsaydı sen şimdi burda olmazdın, bende rahat rahat oturarak giderdim.
ülkemiz örf-adet/gelenek-görenek/ananevi yardımlaşma ve yaşatma derneğinin üyeleri olarak, boynumuzun borcu bildiğimiz davranış biçimidir.
yaşlı, hamile, sakat, kucağında çocuk olanlara yer vermek yardımlaşmayı ve iyiliksever insan kişiliğini güçlendirir, iyidir, gereklidir.
buraya kadar tamam.
ya diğerleri?
bir toplulukta yaş mevzusu olduğunda henüz çok genç olduğunu ileri sürenlerin otobüste birden yaşlanması; orta yaşlı hanım teyzelerimizin altın günü gezlerinden, eğlencelerden dönerken birden rahavete kapılmalarının ceremesini neden bu iyilikseverler çeksin?
özellikle okul çıkışlarında, sırtındaki ağırlığınca bir sırt çantasıyla zor bela kendini otobüse atmış ve kendine bir koltuk bulan öğrenciye "kalk ben oturayım" diyen genç ama an itibariyle yaşlı olanlar için üzülüyorum. bu insanlar, akşama kadar ders dinleyip/çalışıp yorulan öğrenciyi kendi rahatı uğruna yok saymakta.
bu, "çocuk" diye tabir ettiğimiz bireylerin kişisel gelişimlerini nasıl etkiliyor?
o çocuk büyüdüğünde aynı görüşe sahip olacak ve hakkı olmadan yer isteyecek. düzen böyle!
karşısındakinin ona saygısı olmadığını anlıyor, yer vermeli çünkü o daha bir çocuk!
sırt çantası olsa da ne olacak ki, taşıyabilir; çünkü o daha bir çocuk!
biz böyle gördük, elbet kalkacak, biz de yer verdik zamanında, çünkü o daha bir çocuk!
karşısındaki çocuk dahi olsa birey olduğunu göremeyen/kabul edemeyen beyinler, saygıyı da hak etmiyor bence.
otobüste okuldan çıkmış, bir koltuk bulup oturan çocuklar gördüğümde bekliyorum, genç ama yaşlı birileri otobüse binsin de çocuğa "sakın kalkma, oturmak senin hakkın" demek için. oluyor da. izliyorum, çocuk ezberletilmiş refleksle doğruluyor ve kalkmaya teşebbüs ediyor. ve ben bu cümleyi kuruyorum.
gülümsüyorum, çocuk gülümsüyor.
biliyorum, büyüdüğünde kendine yer verenlere "teşekkür ederim, sen otur" diyecek.
ve biliyorum, o çocuk birey olmanın, insan olmanın, saygının ne demek olduğunu bilecek.
yarınlar güzel.
kimi zaman göt vermektir. yaşlılara saygımız sonsuz, hele hamileyse ya da gaziyse hiç düşünmem yerimi veririm. ama bakıyorum aga teyzemin suratta bir ton makyaj var, te ebesinin amından kalkmış alsancak'a gezmeye gidiyor. hani metroyla/otobüsle gittiğine göre zaten orada otomobil kullanmayacaksın. tipinden de belli bir kafeye gidecek arkadaşlarınla buluşacak oradan alışveriş yapacaksın sonrasında da elindeki alışveriş poşetleriyle starbucksta oturacaksın. ben sana niye yer vereyim? ama görsemki zorlanan bir anadolu ninesi, sevimliliği yüzüne vurmuş, insanı yerinden kaldırmak için çakallık çirkeflik yapmayan kendim kalkarım yanımdakini de kaldırırım. adamına göre muamele.
sevaptır.salih-i ameldir. hemen ardından bütün otobüs beni alkışlıyomuş gibi hissederim hep ellerimi kaldırırım sessizliğin geçmesi için..otur teyze otur komutundan sonra hep bi huzur kaplar içimi sonra dayarım götü cama etrafı seyrederim..
şahsi fikrim otobüslerin haremlik selamlık olması yönünde olmasıyla birlikte böylelikle bunun ötesinde her katagorideki insan kendi bölümündeki yaşlıya yer verebilir onun dışında bayanlara yapılan tacizler yüzünden bütün bayanlar ben dahil yer kapma mücadelesi içinde işte bu nedenle de yaşlı insanlar madur olmaktadır.