geçen gün otobüste kulak misafiri olduğum diyalogda geçen bir cümle.
anne olduğunu tahmin ettiğim bir kadın, yanında oturan ve çocuğu olduğunu tahmin ettiğim velede "oğlum yer versene teyzene ehih.." diye dürterek onu ne kadar nazik yetiştirdiğini otobüsün ihtiyar heyetine kanıtlamak istedikçe çocuk da taban tabana zıtlıkta kaba bir ifadeyle annesi olduğundan emin olduğum kadına dönüp orta yaşlı teyze olduğunu tahmin ettiğim hanfendiyi kastederek "otobüste yaşlı yok ayağa kalkmak istemiyorum!" diye bağırdı. bu ne anarşidir! şaşırdım kaldım azizim. hemen oracıkta otobüsün camına sıcak nefesimden hohlayıp sağ elimin işaret parmağıyla yuvarlak çizip ortasına yuvarlaktan taşan büyük "A" harfi çizdim. sonra dur düğmesine bastım, ayağa kalkıp teyzeye yer verdim ve önüme çıkan ilk durakta indim otobüsten. (o duraktan bildiriyorum.)
otobüsteyim. çocuğun biri aynen böyle bağrıyor. baktım kimse bi'şey demiyor. ben de dayanamadım "e çocuk olmuş mu" diye bağırdım. hatta inenler bile oldu sinirden. o derece yani. sonra bi'koltuğa oturdum. baktım benden önce oturan cama hohlayıp "a" harfi çizmiş. onu sildim. görevini yapmanın verdiği gururla dışarı seyretmeye koyuldum. (o otobüsten bildiriyorum)
anne: evladım kalk bakim, otobüste yaşlılara yer verilir. çocuk: ama otobüste yaşlı yok ki, ayağa kalkmak istemiyorumm! anne: bak şurda, ayakta yaşlı bi teyze var, ona yer ver baki... teyze: suss! sen çocuktan daha iyi mi bilicen, yaşlı felan yok işte! otursun çocuk. çocuk: saygılar abla.