herkesin sahip olduğu özgürlüktür. herkes aynı parayı veriyor. oturmak benimde hakkım ama gelip gözlerini ayırmadan bakmaları ve yanındakiyle tanımasa bile kinayeli konuşmaları insanı söve söve kaldırıyor yerinden.
var olan açık bir haktır. kullanıp kullanmamak kişiye kalmıştır. yer vermemek ayıp mıdır? ayıptır. yanlış mıdır? değildir. kişisel haktır. örf adete göre ayıptır sadece.
Hiç de sessiz yolculuk etmezler. Ah bu zamane gençliği diye yakınırlar zaten otosbüse serbest kartla biniyon abi bide gözlerini dikip bakma ben şahsen yer vereceğim adamı bilirim de sen gelmiş arsız arsız bakıyorsun yaşından utan bea.
Sahip olunan özgürlük. Her ne kadar bazı yaşlı kadınlar çantasını neredeyse suratınıza dayayarak sizi kaldırmaya çabalasa da kimsenin size bir şey dediği yok. Eğer yorgunsanız yer vermeyin o da çok yaşlı ve yorgunsa boş otobüs beklesin. He gerçi nerde istanbul' da boş otobüs? Zor bulunur. Ayrıca yer vermek ahlaki bir şeydir. Neyin kafası anlamadım.
otobüsün içinde herkesin önünde bağırılarak rencide edilen bir gencin sahip çıktığı özgürlüktür. onlar bizden genciz diye anlayış bekliyorlarsa, biz de onlardan yaşlılar diye kurt olmalarını bekliyoruz. yaşının adamı olmaları gerektiğini düşünüyoruz. milletin içinde "ya yaşlıların geldiğini görüyonuz niye yer vermiyonuz ne saygısızsınız" diye anıracağına insan gibi "evladım müsade eder misin" dese, ne genç kırılacak ne kendisi gerilecek. öyle g*te böyle ya*ak abicim, kusura bakmayın. onun beyni de yerinde gencin beyni de. iletişimi düzgün kurarsanız sorun kalmaz.
Kusura bakmayın da otobüste benden yer isteyen sözde teyze sabah 8den beri çarşı pazar gün gün gezmeye gidip dolaşsın. Ben işten çıkayım yorgun argın yer vereyim.
Zaten görünüşten belli olur kimin neye ihtiyacı olduğu. Bırakın şu ahlaki edebiyatı. Günde bel kıran kadın tramvayda otobüste durduğu yerde mi yoruluyor.
her türlü özgürlüğün bariz kısıtlandığı bir ülkede saçma sapan bir özgürlüktür. en nihayetinde bu yazılı bir kural değildir. kişinin vicdanına saygı anlayışına kalmıştır.
toplumsal yeterlilik ile doğru orantılı bir özgürlüktür. fakat bu özgürlüğü elinde pazar poşetleri olan yaşlı amcalar ters bakışları ile kısıtlayabilir.
yaşadığım bir olay neticesi destek verdiğim özgürlüktür.
vakti zamanında boş yer olmasına rağmen bir yaşlı gelip tekli koltukta oturan bana:
-o koltuk yaşlılar için, niye görünce yer vermiyorsun?
şeklinde çıkışınca cevaben:
-bu otobüse orospu puluyla binmedim, benim attığımın adı da iett bileti.
dediğimde otobüs içerisindeki kitleden "hiii nekaa ayııf" minvalinden sesler yükseldi.
sonrası yaşlının "terbiyesiz, görgüsüz, yüzsüz vs vs" hakaretamiz sözleri ile yüzleştim.
1996 yılından beri düzenli olarak neredeyse her gün iett kullanan birisi olarak 'rush hour/drive time' tabir edilen zaman dilimleri içerisinde yaşlıların otobüsle ilişiğinin kesilmesi taraftarıyım. bunu dışarıdaki insanlara da söylüyorum kendi ebeveynlerime de o yüzden kafam rahat.
07:00-10:00 ve 17:00-21:00 arası zamanda binmesin hiçbir 60 yaş ve üzeri toplu taşıma araçlarına.
zaten insanlıktan çıkıyoruz o sürede ki özellikle son yıllarda kimse kimseyi siklemez oldu.
yoğunluğun daha az olduğu saatlerde binsinler, ne kendileri eziyet çeksin isterim ne de başka alternatifi olmayan ve sürekli olarak o vasıtaları kullanmak zorunda kalan insanlar.
yaşlılarla genel olarak bi alıp veremediğim yok. üslup konusunda rahatsız olurum ve saygı görmeyi bekleyen birinin asgari saygı göstermesini beklerim.
Oturunca çenesiz yaşlı bile olmayan orta yaş kadınları "gençler hızlı davranıp yer kapıyor" dedikçe agzına kürekle vurarak savunmak istediğim özgürlüğümdür.
geçenlerde bir arkadaşım 'evden çıkabilecek kadar dinçlerse ayakta da durabilirler' demişti. bunu söylemesini ne sağladı bilemiyorum ama tıp kazanmış bir kızın böyle bir mantığa nasıl sahip olduğunu ben hala anlayamadım. demekki böyle düşünenler de var bu konuda.