otobüste yaşanan ilginç olaylar

entry35 galeri0
    35.
  1. Yaşlı adamların nedense genç kadınlara doğru ilerlemeleri. Kaç kez şahit oldum. Evet.
    0 ...
  2. 34.
  3. bugün yaşadığım hadisedir efenim. dudullu istikametinden bindiğim otobüste benden önceki kızın akbili yetersiz bakiye uyarısı verdi. kız ortaya 'fazla akbili olan var mı' narasını attı. bende bastım bakiye vardı epey zaten. bu tabi hemen çantasına sarıldı orayı burayı karıştırıyo bozuk para için. ama sanki yokmuş gibide rezil olcaz şimdi dercesine bi hissiyat oluşturdu. bende incelik gereği 'gerek yoktu hiç ne demek' demiş bulundum.
    öyle şiddetli bir ses tonuyla ' ben bunu asla kabul etmiyorum!!!' dedi malum şahıs. beynimden vurulmuşa döndüm. sanki bu iyiliğimden ötürü ben ona yakınlaşmaya çalışıp askıntı olacakmışım gibi bi algı yarattı. (anladınız siz onu) bende bişi demedim sıkıştırdı parayı elime o insan selinde ilerlemeye devam ettim. bu da böyle bi anıydı. bi kenarda dursun.
    0 ...
  4. 33.
  5. biraz hadsizlik yapacam biraz

    okumadım kardeşim ama gerçekten çok ilginçmiş. herşeyin hayırlısı.
    0 ...
  6. 32.
  7. Seneler önce başıma gelen, unutamadığım olayım * (#6555800)
    0 ...
  8. 31.
  9. Her ne hikmetse ne zaman otobüste yanıma yaşlı bir kadın otursa bitmek bilmeyen anılarını anlatıp duruyor. Gidin psikoloğa ona anlatın. Ne diye bana anlatıyorsun. Bir de otobüste herkes onun bana anlattıklarını bir bana bir de ona bakarak dinlemiyor mu işte en sinir olduğum durum.
    2 ...
  10. 30.
  11. yine birgün 522 deyiz bilen bilir. akşam iş çıkış saati tabi nefes alacak yer yok tahmin edileceği gibi. öyle bir an geldi ki kalabalık beni en arka kapıya doğru sürükledi. boğaziçi köprü durağına araç yanaştığında arka kapıdan kendine yer bulan bikaç kişi attı kendini otobüse. biz iyice sıkıştık tabi. kaptanın akbil göndereliiiim uyarısından sonra bizim kapıdan binen iki kişi birbirlerine bakarak kimliklerini çıkardılar bana göstererek kardeş biz polisiz bak kimlik gösterip biniyoz hani akbil basmıyoz sanma falan dediler. tamam abi diyebildim bende. şaşırmıştım. sanki bananeyse. demekki insanların bakışlarından rahatsız olmuşlar bana gösterme gereği duydular. buda böyle ilginç bi anımdır. ha bu arada yazar olmuşum. teşekkürler herkese.
    2 ...
  12. 29.
  13. Bi keresinde mecidiyeköy aracı tam vaktinde gelmişti ve yolda trafik yoktu. 20 dakikada mecidiyeköy'de olmuştum. Çok ilginç gelmişti bana, otobüste geçirdiğim en kısa anlarımdı. Ayrılmak istemedim otobüsten, gidemedim, yapamadım.
    6 ...
  14. 28.
  15. Sabahın erken saatinde okula gittikten sonra eve gelmek için otobüse bindim ve yanıma bir erkek oturdu. ben telefonla konuşmaya başladım aynı zaman da dışarıyı izliyorum. kafamı diğer tarafa çevirdim ve telefonunun kamerasının açık olduğunu ve bana doğru tuttuğunu fark ettim. Yanlışlıkla açıldığını düşündüm kameranın ve tekrar cam tarafına döndüm. Konuşmam bittikten sonra telefonumu çantaya koyacakken tekrar bu durumu fark ettim ve bu sefer benim fark ettiğimi fark edip kamerayı kendine çevirip bir fotoğrafını çekti.Ben hala yanlışlıkla mı tutuyor diye düşünürken indi gitti.
    Anlamlandıramıyorum bazı insanların bazı hareketlerini.
    8 ...
  16. 27.
  17. bursa altiparmakta universiteye gitmek 48i bekliyorum. otobus geldi, oturanlar oturmuş ayakta bir çift haricinde bi kac kisi ve ben varım.
    alkol takviyesi yapıldığı yayılan kokudan bariz bir sekilde anlaşılan bu çiftin, polemik halindeki tartışması giderek siddetli bir tartismaya dönüştü. kız oğlana bana karismazsin sen artık gibilerinden bir cikisma halinde. oglan ya sus bagirma dedikce kiz hala bana emir veriyosun diyor. yer yer volume aniden dusup sonra hararetle yeniden yukseliyor. bütün otobus gibi ben de dinliyorum. bir yerde oglan: ben sana o picin gelip kardesim mardesim diyerek sana sırnaşmamasını bin kere soyledim falan dedi. kız da burdaki pici savunmak adina duzgun konus bak gibilerinden laflar ediyor.
    oglan birden parladı ulan març març öpüyorsun herifi dedi
    kiz da öpücem ulan öpücem istediğimi öperim anladın mı aal diyip suratımı avuclayıp beni öptü.
    oglan kızın omuzlarından tutup sarstı falan. kız da aglamaya başladı. yere oturdu. neyse biraz sarıldılar falan sonra (niyeyse)
    ben tabi kutup ayısı tarafından tartaklanmiş fok gibiyim
    çocuk ortam durulunca bana döndü:
    -kusura bakma birader alkollü biraz
    -yok abi herkeste olur
    -ne
    -ben de şeyapıyoruz abi arada
    -ne
    -arkadaslarla falan yani abi
    -ne
    -alkol abi. şeyediyoruz yani
    -düğme bas düğmeye, inicez biz
    2 ...
  18. 26.
  19. Otobüste yaşanan şaşırtıcı olaylardır.

    Geçen kadıköyden otobüse bindim. E5'ten giderek geç kalmıyım dedim ve atladım 14dk'ya. Şoför olsun, yolcular olsun mutlu mesut ilerliyoruz e5 üzerinde.

    Taa ki metrobüs olan köprü de durana dek...

    Durakta durdu bizim şoför abey. Kapıyı açtı ve içeri 2 adet keko Yıldırım hızıyla girdi. Akbil basmadan ortalara doğru ilerlediler.

    Şoför: akbil basın ya da inin.

    Keko: abey 2 durak gidip inecez ne var buraksan yauuv.

    Ş: lan inin dedim size s*ktirtmeyin ebenizi.

    K: yav argadaşım param yok, olsa vallaha basacam ( burada eller yere vurulur)

    Bu konuşmadan sonra şoför çalınan kornalara ve söylenen laflar üzerine tekrar yola çıktı.

    Göztepe köprüsüne gelene kadar bu minakodumun kekoları pet şişeye koydukları baliyi çektiler. Otobüste kadını, erkeği, çoluğu, çocuğu, bebeği, yaşlısı, genci var fakat adamların umrumda mı amk?

    Bir ara otobüs yavaşladı ve kekonun biri balinin de kafasıyla bir anda otobüse polis girdiğini sandı. Hemen ayağa kalktı ve bali koyduğu pet şişeyi pantolonuna soktu. (Güya saklıyor amk çocuğu)

    Polis falan yok tabi. Fakat korktu keko bir kere. Içi bir rahatsız. Göztepe Köprüsüne 100 metre kala şoföre bağırdı. (durağa daha birsürü yol var bu arada)

    Keko: aç kapıyı abey inecez burda biz götürme daha fazla bizi.

    Şoför: durakta değiliz daha, durağa gelince inersin.

    Keko: indir lan bizi, inecez biz amk.

    Şoför bu arada inat eder ve kapıyı açmaz. Kekolar ise otobüsün kapısını olağan gücüyle zorlarlar. Bu aradada avazları çıktığı kadar bağırarak küfür ederler. Baliyi çektiler ya, cesurlar artık.

    Otobüs 60km hızla giderken öküzün oğlu acil çıkış valfını çevirdi ve kapıyı açtı. Balinin verdiği cesarette bir yere kadar ama. Yürek yok sonuçta adamlarda. Atlayamadılar. Keşke de atlasalardı. Hem biz eğlenirdik biraz, hem de Türkiye iki kekodan kurtulurdu.

    En son durağa geldik ve kapı açıldı. Bizim kekolar ise polis korkusuyla koşa koşa uzaklaştılar.

    Bu adamlar yüzünden ırkçı damgası vuracak olan varsa buyursun vursun. Yapacak bişey yok...
    5 ...
  20. 25.
  21. Lisedeydim, zaten sınav haftası uyumuyordum notlarım da kötü olduğundan akşamlara kadar ders çalışıyordum son sınav haftası belki kurtarırım diye.
    Alışverişten gelen 3-4 kadın vardı yağmurlu bi perşembe günü, kadınlar da 40lı yaşlarda. Otobüs şoförüne bağırdılar alma alma diye, arkada oturan bir adam da kızdı dışarıda olsanız almadı diye kızarsınız içeride laf yapıyorsunuz diye. Kadının orta hristiyan varmış gibi davranıyorlar dediğini duydum sinirlendim ama zaten yorgunum, cam kenarındayım, kavga büyüyene kadar kafamı kaldırmadım. Kadınlar da cahildi belli. Baktım iş kızışıyor ben de kaldırdım kafamı kim laf söylüyor diye, adamda ciddi sabır varmış zira.
    Kavga büyüdü de büyüdü, o sırada kadın adama beni işaret ederek oturmak istesem öğrenci var onu kaldırırım dedi. Ben de sinirlendim, kalkmam ki ben dedim. Sınav haftam doğru düzgün uyumuyorum ders çalışıyorum, zaten 4 ders sayısal işledik hayatta kalkmam uyurum ben burda dedim. Kendimden büyüklere hep saygılı oldum da kadının dediği neydi şimdi ? Bi kısım benim için haklı derken bi kısım da şuna bak diye söyleniyodu. Kadın da zaten sustu, ben de uyudum.
    0 ...
  22. 24.
  23. Yanıma oturan amcanın, ayağından çıkardığı ayakkabıyı öndeki koltuğun tutunma yerine vurarak içine kaçan taşları düşürmeye çalışması.
    0 ...
  24. 23.
  25. istanbuldan dönüyoruz yanımda bi teyze oturuyo uyuyodu ben bindiğimde sonra molada ben uyandırmaya çalıştım bana ''mömhgnbgh git başımdan dedi.''
    ben insalığımı yaptım sonuç olarak uyanmadı moladan 45 dk sonra araba bozuldu otobüs durdu ve kadın uyandı bana kızdı ''beni molada niye uyandırmadın sigara içcektim ben '' diye bağırdı.
    sonra konyadan ankaraya geliyoruz aştide otobüs aktarma yapacak üst kata çıkarken peronu kaybettik annemleri bulamıyorum falan sonra neyse otobüsü bulduk ama bir kadın otobüsün merdivenlerinden bişi topluyo baktım annem bizim iç çamaşırları düşmüş dağılmış otobüsün içine annemde onları topluyo te allah ım ne rezillikti ya.
    1 ...
  26. 22.
  27. bugün otobüse binen hafif gençten biri cüzdanını açıp içini gösterdi ve 'polis cinayet masası' dedi-polisler otobüste ücret ödemiyor buralarda-. daha sonra da hal hatır falan, tanışıyolar galiba dedim. yerine geçmeden önce 'kusura bakma abi biraz alkol aldım da' dedi kaptana. kaptan garip şekilde baktı. sonra devam etti; 'derdim vardı da geçer ama di mi' dedi. sonra yerine geçerken de 'kimseyi rahatsız etmiyom ki ben ağzıma içiyorum' dedi. yerine oturunca devam etti 'kimi derdinden kimi zevkinden içer, geçer ama'. 5 dakika sonra kalktı inerken de kaptana 'kendine iyi bak aslanım seviyorum seni' dedi ve gitti. üzerindeki meraklı bakışları ardında bıraktı ve gecenin karanlığına doğru yol aldı.
    3 ...
  28. 21.
  29. şehirlerarası otobüste mola esnasında merdivenleri ikişer ikişer çıkarken otobüs şöförünün üstüne düşmem, adam bozuntuya vermedi iyiki. Halk otobüsünde de düğmeye basmam ve sonra annemden inmemem gerekli bir mesaj aldıktan sonra düğmeye bastığım durakta inmedim sonra otobüs şöförünün arkaya doğru "kim bastıysa çabuk insin lan" diye bağırması.
    1 ...
  30. 20.
  31. şehirler arası otobüste koridorda koşturan çocuğun arka kapının açılması ile yola düşmesidir efendim.
    daha ilgincini ne duydum ne de yaşadım.
    3 ...
  32. 19.
  33. otobüste yolculuk ediyorum, yolculuk da öyle belediye otobüsü felan değil, bildiğin şehirler arası olanından. uzun bir yolculuğun o kolları, omuzları ağrıtan, ayakları davul gibi şişiren evresindeyim. Yanımda 55-60 yaşlarında bir bey amca var. iki üç kelime etmişliğimiz anca vardır. Tam ben biraz uyuyakaldıktan sonra gözlerimi açarken, ikram servisi başlar. Neyse görevli yanıma gelir sorar, ben de çay derim. Çayı, şekerini felan zımbırtısını koyar. Sabah sabah, açım, yorgunum, uykuluyum. Öyle bir sersemlikle alırım elime başlarım çay poşeti ile oynamaya, üstünde otobüs firması olan şekeri, kolonyayı başlarım elimde çevirmeye. Ben çayla, şekerle oynarken yanımdaki bey amcamdan aynen şu cümle çıkar.
    - Delikanlı bu poşeti yırttım, boşalttım. şimdi bunu demlemek için su gelecek mi?
    Döndüm baktım adama. Adam içinde çay olan poşeti bildiğin yırtıp, bardağın içine boşaltmış. ilk defa böyle bir şeyle karşılaşmıştım. Adamın poşet çaydan haberi yok bildiğin. Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim, adam da bu şaşkınlığımın farkına varmasın diye, kendimi hemen toparladıktan sonra.
    - Gelecek dayı gelecek.
    dedim. içim cız eder, anlatırım dayıya nasıl yapması gerektiğini. Görevli sıcak su doldurmak için yanımıza geldiğinde, poşetin delik olduğunu ve yanlışlıkla poşetteki çayın bardağa boşaldığını söyledikten sonra dayıya yenisini alırız. Ve dayıya çayı yaptıktan sonra devam eder bizim o uzun yolculuk.
    4 ...
  34. 18.
  35. 17.
  36. dershaneye yeni başladığım dönem, her gün aynı saatte 8:10 geçe otobüse biniyorum. bir gün sabah otobüs duraktan hareket etmiş gidiyor, ıslıkla durdurabildim, sonra da bindim.

    ertesi gün 2. kez gene bizim sokağın başında ıslıkla durdurdum. 3, 4, 5, derken, şoför alıştı. artık otobüse binmek için, durağa kadar yürümüyorum, otobüs geliyor, sokağın başından alıyor.

    bir gün gene sokağın başındayım ve artık otobüse yalnız da binmiyorum, yanımda aynı otobüsü bekleyen insanlar var. tam otobüs karşıdan geliyorken, bir kitabımı evde unuttuğumu fark ettim ve eve döndüm. evden döndüğümde otobüsün hala beni beklediğini gördüm. şaşkınlıkla otobüse bindim.

    şoför : bak, burada bu kadar insan sen okula geç kalma diye bekliyor. bir özür dile herkesten.
    ben : özür dilerim, kitabımı almayı unutmuşum. otobüsün bekleyeceğini sanmıyordum.
    teyze : olsun evladım, sen ders çalışmana bak!
    şoför : ama bak bir daha olmasın, tamam mı?
    ben : tamam, abi.

    sonrasında geçen zamanda şoförle sohbeti koyulaştırdık. karışık kaset hazırladım ona, bir sene boyunca otobüste dinledik. en dumur edici olan da, benim dershane bittikten sonra, benim otobüse bindiğim yer otobüs durağı oldu.

    şoför de benim dershane bittikten sonra, efsanevi bir şekilde kayboldu. şimdi kimbilir nerede, ne yapıyordur?
    12 ...
  37. 16.
  38. her zamanki gibi sabah okula giderken otobüse bindiğim bir gündü. bindiğim otobüs daima tıklım tıkış olur, milletin götü götüne yüzü yüzüne gidilirdi. otobüste iki tane yaşlı teyzenin memeleri arasında hapsolmayan genç kendini şanslı sayardı.

    öyle günlerden birinde otobüste 2 yaşlı teyzenin arasına sıkışmamış olmanın haklı gururu içinde, yine de sıkışık bir halde ilerliyorduk. otobüste her zamanki gibi 1 adet muavin bulunuyordu, 1 tane de halk kahramanı bi abimiz. yolcu indirip bindiriyor, yer açıyor, insanların daha rahat şekilde gidebilmesini sağlıyordu bu abimiz. başlarda muavin - abi kombinasyonu çok güzel şekilde devam ediyordu, hatta bu abi sıkışıklıktan bi ara kapı üstüne çıktı, havada yolculuk etti. evet gözümle gördüm bunu. götümle de görmüş olabilirim çünkü enteresan şeyler yaşanıyordu. bu durumda bile herhangi bir tartışma çıkmazken, bir durakta bir yolcunun inmesi ve kalabalıktan inememesi, bunun üzerine şoförün harekete kalkması ve yolcunun ''inicem ben ya'' diye bağırması, muavinin de ''ablacım hazırlansaydın'' cevabı üzerine halk kahramanı abimiz birden atarlandı. ''yolcu almaya gelince her yerde duruyorsunuz, indirirken böyle mi oluyor?'' atarı üzerine muavinden cevap gecikmedi: ''SEN BiZE iŞiMiZi Mi ÖĞRETiYOSUN BiLADER?''
    ve ilk gerginlik burdan çıktı, devamında tartışma uzadı. muavinin bir cümlesinde lan demesi üzerine halk kahramanı abimiz iyice atarlandı, ben 1 çocuk babasıyım sen bana lan diyemezsin! cümleleri ağzından sonbaharda dökülen bir yaprak gibi döküldü. halk kahramanı abimiz 35 yaşlarındaydı, çok yaşlı değildi. kolunda dövmesi vardı. enteresan bir dövmeydi. gizli bir nazi tarikatının lideri gibiydi. abimiz durak başkanının yeğeni olduğunu iddia etti, muavin ise böylelerini çok duyduğunu söyledi. bunun üzerine abimiz daha fazla dayanamadı ve otobüs hareket halindeyken telefonunu çıkardı, aradığı arkadaşına ''SERGEN ÇABUK IŞIKLARA GEL SERGEN ŞU OTOBÜSÜN MUAViNiNi DÖVÜCEZ ÇABUK GEL'' diye komut vererek telefonu kapattı. şimdi tüm yolcuların aklında soru işaretleri oluşmuştu:
    ''hangi otobüs? hangi sergen? hangi ışıklar? hangi muavin? hangi sandalye? amk.''
    ardından ışıklara gelindi, sergen sabahın o saatinde arkadaşı kendisini aradığı için küfür ediyordu heralde.
    halk kahramanı abimiz acınaklı bir ses tonuyla muavini aşağıda kavgaya çağırdı. muavin indi, halk kahramanı abimiz kemerini çıkarttı. etraftaki yaşlı başlı bilmiş sakallı amcalarımızın olayı ayırması üzerine muavin otobüse bindi. tam hareket ederken halk kahramanı abimiz aşağıdan, ''bekleyin ben sikicem sizi bekleyin'' diye bağırdı.
    olaylarda hiç sesi soluğu çıkmayan şoför yerinden kalktı, aman allahım. şoförü gören halk kahramanı abimiz dondu kaldı. şoförün mahalledeki lakabı ''sert siker derbeder izbandut'' idi. şoförün sen şu otobüsün içine bir bin bakalım lafı üzerine halk kahramanı abimiz sessizce olay yerinden uzaklaştı. gerilim böylece sona ermiş oldu.
    1 ...
  39. 15.
  40. Bir gün otoboüse bindim, birkaç dakika geçince çok pis osurasım geldi. Kendimi 5 dk kadar sıktım fakat gaz dayanılmaz hale geldi. Ben de besmele çekip sesli ve uzunca bi şekilde yellendim. Otobüsteki herkes bana baktı. O kadar çok utanmıştım ki. Beş saniye sonra koku da başladı herkes öf pöf diyip bana bakıyordu kıpkırmızı oldum, bu utanma duygusuna daha fazla dayanamadım ve ineceğim yere çok uzak yerde olsam da otobüsten indim ve geriye kalan yolu yürüdüm.
    2 ...
  41. 14.
  42. şişko bir kadının tek kişilik koltuğa sığamaması ve kıçının bir yanağını bacağınızın üzerine koyması.
    2 ...
  43. 13.
  44. dershane zamanlarında fizik hocamızın bizimle paylaştığı ilginç bir otobüs olayı;

    istanbul'da öğrencilik zamanlarında ulaşımını otobüsle sağlayan hocamız, otobüse bir boru ile biniyor, en arkaya geçiyor, ayakta iken boruyuda dik bir vaziyette tutuyor. otobüs yavaş yavaş kalabalıklaştıkça binen yolcular hocanın borusunu (fesatlığın lüzumu yok normal metal bir boru) tutuyorlar 1 3 5 derken kimse borunun sabit olmadığının farkına varmıyor. hocamızda kalabalıkta kimseye konuyu açıklayamıyor tabi veya açıklamak istemiyor, herneyse. otobüs hareket ediyor, bir müddet bu şekilde ilerliyorlar, ta ki şoför frene acımasızca basıncaya kadar. fren'nin etkisi ile boruya tutunmaya çalışan yolcular ve peşlerinde boru ile beraber dengelerini kaybedip, diğer yolcuların üzerlerine doğru savruluyorlar.

    sonra ne oldu? diye sorarsanız açıkcası bende bilmiyorum, hocamız buradan sonrasını bizimle paylaşmadı.
    4 ...
  45. 12.
  46. iki sevgilinin arasında kaldığınızda ikiside size bakıyordur ve ordan çıkmanız gerekir. ben son durağa kadar beklemiştim çünkü eve yürüyerek gitmek istemiyordum.
    1 ...
  47. 11.
  48. önümde oturan kızı arkadan para vermesi için dürttüm. uff salak sevgilim var benim .s.s dedi.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük