insanın gençliğini yiyen teyzelerdir bunlar. hatta bazıları vardır ki boş yer olsa da oturmaz. sebep arkadaşıyla yanyana oturup yaptıkları dedikodularla milletin kafasını şişircekler. sonra derler size "kızım sen öne geçiversene." e kibarlık işte öne geçecekken bakarsınız sizden önce biri oraya oturuvermiş. sonra siz de kalırsınız elinizde kitaplarla, sözlüklerle. hiç insaf da etmezler alıyım kızım ben, tutayım şunları demezler.***
önde 3 5 yaşındaki çocuğuyla oturan kadınlar çocuklarını kucaklarına alıp o teyzeye yer vermeyi akıl etmezken, kalkıp benim yer vermek zorunda kalmam; ters ters bakışlarla, o teyzenin "hadi olum, sen gençsin" demesiyle yer vermek zorunda bırakılmam ayrı bir tartışma konusudur.
genelde altın günlerinden dönünşte 5-6 kişilik koloni halinde otobüse binen teyzelerdir efenim.
akabinde otobüs dedikodu kazanı misali kaynamaya başlar...
x teyze: hayriye, gördün mü tuzlu yapmamış, tatlının da kıvamını tutturamamış...
y teyze: evet gördüm kız ayten abla, onun görümcesiyle sorunları varmış gördün mü kadının suratını...
z teyze: ay evet hatice abla onun işi de zor kaynanayla birlikte oturuyor...
w teyze: ama olsun kızlar güzel döktük kurtlarımızı ayol... bir sonraki gün bende beylerinize güzel bakın kızlar hasılatta eksiklik istemiyorum. kıkırkırkır fingirfingirfingir...
bir tehlikeli tür de budur. genellikle söze 'okuyo musun evladım sen diye başlar'. daha sonra 'benim torunum da okuyo' der. senin kafanı sktği yetmezmiş gibi, önce otobüste arka tarafında oturanlarla tanışır konuşur, sonra öndekilerle. arada bir şöföre 'yavaş git evladım ' diye bağırır. bu yayılmacı politikayla birlikte otobüsteki herkesle tanışır.