ikilemde kalmış insandır. Kimse onun ne düşüncelerle oraya geçtiğini bilmez. Bakar cam kenarı boşalmıştır. Der içinden "Cam kenarında oturan adam kalmış. Bir sürü de poşetim var, oraya oturayım, onları da yere koyarım. Zaten son durakta ineceğim kitabımı da açar okurum, kimseye kalkarken rahatsızlık vermem, ben de rahatsız olmam." Ama tam kalkmaya yeltenirken aklına kalkınca yanındakinin ne düşüneceği gelir. ikilemin alası burasıdır işte. Kalksa adam üzülecek, gelip uludağ sözlüğe entry girecek onun hakkında, kalkmasa kendisi rahat edemeyecek, yolculuğa berbat geçecek. Sonunda cam kenarına gider ve yanında oturduğu adamı derin düşünceler içinde bırakır. Benim yapamadığımı yapmış olur yani. Helal olsundur. Cam kenarı ona feda, yanından kalktığı adam da kurban olsundur. **
+ kalkıyor musun?
- ha? şey evet şu yana geçecektim.
+ gerekçe?
- şey... buraya güneş vuruyor da.
+ benim yerime geç o zaman. hava da gayet serin.
- yok ben zaten ineceğim.
+ inene kadar otur.
- yana geçsem iyi olacaktı...
+ yanda ki koltuk masaj mı yapıyor? ikisi de aynı hem ben inmeden önce orada oturan adamın burnuyla kaynaştığını gördüm.
- nerede en yakın durak şofööör şoför.
acaba kokuyor muyum diye düşündürür sizi. hele bi de takıntılıysanız otobusten inene kadar hatta otobusten indikten sonra bile canınızı sıkar bu durum. oysa ki durum düşünüldüğü gibi değildir. adamın cam kenarına oturma sevdası vardır cam kenarı boşalmıştır sizin yanınızdan kalkar ve oraya geçer. belki de adam sizin gibi hoş birine rahatsızlık vermemek için kalkıp bir barzonun yanına oturur zira ter koktuğunu düşünmektedir. bardağın dolu tarafından bakılması gereken insandır.
otobüste bir yer boşaldığında sizin yanınızdan kalkıp başka birinin yanına otutur bu alçak. yerini beğenmemiştir diye teselli edebilirsiniz kendinizi ama sizi beğenmemiştir aslında bu şerefsiz insan. yolculuk bu insana içinden küfür etmekle geçer gider.