otobüs şoförünün yaptığı onlarca hatanın yanında küçük kalacak eylem.yanlışlıkla düğmeye basarsın şoför zamandan gitti diye sinirlenir ama işin ilginç yanı bomboş yolda hiç hızlanmaz.gariptir.
sevabına götürüyormuş gibi şöförün bin çeşit gerginlik içeren çıkardığı inilti, homurtu, bazen de ünlem cümlelerine maruz kalmaya neden olur. oturduğu yerde yaylana yaylana gidip ortaköy yolundaki portakal yokuşuna gazı kökleye kökleye giren ve/veya böyle durumlarda(başlığımızda bahsi geçen) frene basmaktan aciz tüm şöförlere tüm dünyanın elindeki* lan..
Şöför amcanın aynadan pis bir bakış atmasına neden olan eylem.
istanbul iett otobüslerinde bu sorunu ortadan kaldırmanın en güzel yolu sol taraftaki kapıyı tutma yerinden kendinize doğru çekmektir. o zaman ışık söner.
şoför durakta durur kimse inmez. düğme yakınında kim varsa basar fırçayı, ters ters bakar. suçsuz olan vatandaş kendisini savunmaya kalksa da dinlemez.
-bayaannn hem düğmeye basıyorsun hem inmiyorsun. töbe töbe... çekil düğmenin etrafından. *
düğmeye yanlışlıkla basan vatandaş ise sessiz sedasız etrafı izler. :)
Stresin had safhada olduğu anlardır. Böyle bir hata yapıldığında hiç bir şey olmamış gibi etrafa bakın, hatta ıslık çalın umursamıyormuş gibi ve sonraki ilk durakta inin. Aradaki yol mecburen yürünecektir. Ama rezil olmaktan iyidir yürümek.
(bkz: yollar yürümekle aşınmaz)
otobüs durunca eğer bastıgını gören birileri olduysa "ayyy pardon yanlış olduuuu" dersin ama kimse görmediğine eminsen hiç basmamış gibi yaparsın hatta ayıplar bakışlarla etrafına bakarsın kim yaptı edasıyla.