üstüme üstüme geliyorsa, hiç beklemem, kalkar ayakta dururum. zaten kırk yılda bir biniyorum.
hamileyken olmuştu. kadın her defasında 150 kg ile karnımın üstüne üstüne düşecek gibi hamle yapıyordu. benim karnım burnumda zaten. mekanik baskı sonucu erken doğum yapmamak için otobüsün diğer köşesine kaçmıştım. benim için kabus dolu bir kaç dakikaydı.
Şişmanın tarafından baktığınız zaman kendini Gollum gibi hissettiren olaydır. Şişman sizi ezmemek için ne şekillere girer haberiniz bile olmaz belki ama yanına oturmayıp ayakta bekleyenlerden nefret etmeye başlar. Onun için yanına oturan yüce bir şahsiyet halini almaktadır.
Bazı zamanlarda şişmanın yanına oturan elemanın takındığı şerefsiz tavır yüzünden "in o zaman taksiyle git" diyebilme potansiyeline de sahip olduğunu unutmamak gerekir.
yandaki insanın vücudunun bir kısmına nüfuz etmek suretiyle yapılan yolculuktur. hazır yanınızdakinin bedeninde yer bulmuşken tuvalete gitmek için bile kalkamazsınız çünkü döndüğünüzde oturamama ihtimaliniz vardır.
otobüslerde geçen hayatımda, sürekli yaşadığım olmazsa olmaz durumdur. sanki alnımda mı yazıyor arkadaş, ne zaman bilet alsam 'bunun yanına şişmanı vericem' diyor bilet kesen elemanlar. mütemadiyen şişmanla yolculuk yaparım. hayır şişman olmak suç değil. son 1 yılda bende inanılmaz göbek yapmış bir insanım ama yanıma denk gelen şişmanların da hiç insafı yok yahu. ya yayıldıkça yayıl yayıldıkça yayıl. şişman ya, istemdışı yaptığını düşündüğümü zannediyor. yok kardeşim. o hayali sınır çizgisini daha ilk baştan geçiyorsun. çok dertliyim bak bu konuda. sinirlendim. bide bunlardın daha fenası götünü dönüpte yatan şişmanlardır. düşme tehlikesi atlattığımı biliyorum. bir de eziğim galiba. hiç 'höst lan!' dediğimi hatırlamıyorum ki çok demem gereken yer oldu. şu ana kadar yaptığım yolculukların yüzde 90'ında, abartmıyorum, şişmanlar denk geldi. lanet olsun!
bir an önce yanından kalkması için dua edersiniz, bi bakarsınız ki aynı durakta inmişsiniz.nasıl ve ne şekilde? bu kişinin boyutlarına göre değişebilir.
istanbul-bodrum arası yapılan bir otobüs yolculuğunda adama cinnet geçirtebilecek, tam uykuya dalarken ya da kulaklıkta çalan şarkının en güzel yerinde yandaki insanın kıpırdaması hatta sadece esnemesiyle rezil olabilecek bir yolculuk sonucunu doğurur.
otobüste yanına zayıf birinin bacaklarını açıp yayılarak oturmasından farklı olmayan durum. anlayamıyorum ki nasıl rahat edebiliyorlar iki bacak da farklı yöne bakarken...
duruma göre iyi ya da kötü olabilecek karşıdan gelen eylem. arkadaşınızsa sokulursunuz iyice yanına güzel güzel gidersiniz; amma velakin tanımadık biri ise ve de siz koridor tarafındaysanız sağ kalçanızın havada seyahet etmesine sebep olurlar. inince otobüsten arka tarafınızdaki plastik şekil değişimi alay konusu olabilir.
otobüste yandaki koltuğa abazan birinin oturmasına tercih edeceğim kişidir.
ezilse bile, hiç değilse bacaklarını yayarak yandaki bağyanı taciz etmesinden daha iyidir.
bir şişman olarak,
bir koltuğa iki karpuzun sığması durumudur.
eğer kastedilen şişman bensem, koltuğun ayrım çizgisine bakarım, kendimi ona göre ayarlarım. ha dalga geçtiğiniz o şişmanların kolu yolculuk esnasında çok ağrır. zira göbeğinden, elini yana koyamaz. ya elini bağlamak zorundadır, ya da kas gücüyle göbeğinin üzerinde tutmak zorundadır. şişman olduğu için sağı solu da kesemez. kesse bile pas almaz. kafayı cama dayar. takar kulaklığı kulağına, basar müziği, çekiç örs ve üzengisine.
yanına oturan çekincesi hemen anlaşılır, ezecek bu beni diye. belki sözlükte bile taşağını geçerim diye iyice süzer. "lan adama bak, yandaki oturanı ezmemek için büzüşen şişman. hmm şimdi aklıma geldi bu başlık, ama unuturum şimdi diye" de düşünür.
yanına oturduğunda şıkışma acısını çekmemek, bir de bahtına kızmamak için(gele gele bu mu geldi)*kişiyi koridorda gördüğün an kalkacaksın. en temizi ayakta gitmek.