-kardeşim kalk kalk,uyuyakalmışsın,hadi son durak.
-heee hööö,son durak mı?uyumuş muyum?iyi de ben yenibosnada inecektim.neden beni son durakta kaldırıyorsun?
-lan seni kaldırdığıma şükret.ne biliyim ben senin yenibosnada ineceğini.hem burda babanın uyandırma servisi mi var?
-iyi peki ineyim ben o zaman.
-yürü yavrum hadi,naşş
ankara terminalinde * çokça anlatılan fıkra şöyledir:
sarhoş çinçinli üç genç otobüs muavinine kendilerini çinçine kadar götürmesini ister. muavin de uğraşmamak için "iyi binin" der. çinçine geldiklerinde muavin sızmış gençleri bir türlü uyandıramaz. şöför de "aman be bırak elleme" diyerek sürmeye devam eder. gençlerden biri uyandığın vakit otobüsü boğaz köprüsünün üstünde görür. panik içinde hemen yanındakileri uyandırır ve "kalkın lan çinçini geçmişiz" der.
uyuyakalmadan valizi kaçırmak şeklinde başıma gelmişti bir kez. aklı deniz seviyesinin üzerinde olan muavin arkadaşımız valizim var uyarılarına rağmen, ben indikten sonra inmemiş, otobüs de gazlayıp gidince otobüsün peşinden koşarken bulmuştum kendimi. tabi yakalayınca muavine iyi dileklerimi ileterek noktalanmıştı bu maceram da * .
iki sonucu vardır ya mavinle tartışılıp para geri alınır ki bu durumda haksız olan yolcudur.
yada paşa paşa inilip köprüden karşı durağa geçilir otobüse binilip geldiği gibi geri döner.