yolcuyu ve şoförü de aynı oranda tedirgin edebilecek durumdur. kriminal suçlu olmadığı görünümünü yaratıp şoförü korkutmamaya çalışır o tek kalan yolcu.
daha bi yayılarak oturur insan nedense, bi de ogleden sonra filansa, hava da hafif bulutlu, yersiz hüzün barındıran pop şarkısı klibi tadında geçer kalan yolculuk.
şöförle ilgili çeşitli düşüncelr havada uçuşur. ya beni hemen indirirse, inmemi istiyorsa son durağa kadar gidersem beni döverse" türünden garip düşüncelr.
hele ki çarşı da acil yetişmeniz gereken bir randevunuz var ve aksi şeytanın yine sizi bulduğu yarım saat asansörde mahsur kalıp ve tam iş çıkışı saatlerinde gelen otobüsün boş olduğunu görmeniz, aklınızda türlü türlü senaryolar kurmanıza sebeptir.
son durağa yaklaşıldıkça inen yolcular sebebiyle belediye otobüsünde tek başına kalmak. garip bir ruh haline sokar insanı, sanki otobüs bizimdir ve istediğimiz koltuğa otururuz.