evet efenim, olmayan bir alakadır. ya da varsa bile miki mouse ile laptop mouse'u arasındaki ilişki kadardır. toplumda uyulması gereken asgari ahlak kuralları daima bulunmalıdır. çünkü bu kurallar yılların birikimiyle günümüze gelmiştir ve salt rasyonalizme kurban edilmemelidir. nasıl ki bayrak sadece bir bez parçasından ibaret değilse, vatan sadece bilmem kaç metrekarelik toprak değilse; ahlak ve namus da küçücük zihinlerin algılayamayacağı kadar insani değerlerdir ve sadece ademoğluna mahsustur.
Neyse, efenim millet gitsin evine ne hali varsa görsün. ister öpüşsün, ister sevişsin, ister bacak omuza yapsın. ama otobüs, park gibi kamuya açık yerlerde bunun yapılmasının özgürlükle değil varsa varsa görgüsüzlükle alakası vardır.
sakın kimse "özgürlük başkasının hakkını ihlal etmeden dilediğini yapmaktır" demesin. eğer öyleyse bir başkası da başkasının hakkını ihlal etmeden açsın penisini havalandırsın o halde. kimseye zararı yok ne de olsa.
tabii aynı özgürlük sevdası; yolun şöyle kıyısında köşesinde namaz kılan ya da başörtüsüyle, türbanla okula giden birisi söz konusu olduğunda hemen rafa kaldırılır. ceberrut, totaliter bir tutuma bürünülür. çağdaş türkiyeden, muassır medeniyetlerden bilmem erkek egemen toplumdan falan dem vurulur. ne büyük tezat ama değil mi?
(bkz: eşcinsellere tanınan özgürlüğün başörtülülerden esirgenmesi)
hemen hemen bütün dünyada garip karşılanacak durumdur. sevişmenin tabi ki mekanı vardır. herşeyin bir adabı vardır. o yüzden insanız. o zaman bende otobüste camdan çıkarıp işiyim aliminyum. özgürlük bu değil olum.
hiç birimiz otobüste sevişen bir çift görmediğimize göre söz konusu olabilecek bir konu değildir. öpüşmeyle sevişmenin ayrımını yapamayan gençlerin olması da ayrıca bir ilginç durum çünkü toplum olarak bel altı olayları gayet biliriz. yani abartmayalım, çamur atmak için durumu saptırmayalım.
özgürlük: başkasının hakkını ihlal etmeden dilediğini yapabilme..
başkasının hakkı: insanca yaşama hakkı.
otobüste sevişmenin -ya da öpüşme ne sikimse artık- ahlaki değerlere önem veren insanlara (ülke nüfusunun hemen hemen % 75i) rahatsızlık verdiği gayet aşikardır. onlarca kişinin önünde öpüşmektense bir yarım saat daha beklese patlamaz ya.
özgürlük ile ilgisi tartışmaya açıktır ancak;
uygun bir mekanda sevişsem dahi, kasetimin çıkması muhtemeldir. o zaman göz önünde yapsam da bir şey olmaz...
olmayan alakadır. zira sevişmek için en ideal yer gülhane parkı'dır. biraz dayanın otobüsten eminönü'nde indikten sonra 10 dk. yürüme mesafesinde (eminönü'nden gelirken sağda, giderken solda) istanbul'un en büyük sevişme parkı.
sevişmekten anlaşılan seyin ne olduğuyla çok ilintili bir tespit olur bu konu. otobüste karının saçlarını okşamak, "birilerine" göre sevişmek olarak görülüyor olabilir. hukukta bile, yani mahkemeye çıksan bile "genel ahlaka aykırı" hareketler -ki bu tanımla belirtilmiştir- üstünde çok tartışılacak bir ibaredir. iyi bir avukatın varsa, bu tanımın muğlaklığından beraat edersin. bi kere türkiye cumhuriyeti, din devleti değildir, bir sürü şekil inanca sahip bir sürü insan yaşar türkiye´de. genel ahlaka aykırı olma durumu şudur ; bütün ahlaklar da adam kız arkadaşının ağzına şeyini sokarsa, bu genel ahlaka aykırı olur. ancak gelgelelim, genel aynı zamanda bölgesellik de arzeder. istanbul etiler de otobüste kız arkadaşınla yiyişsen dönüp bakmazlar, ama istanbul sultançiftliği nde kızın saçlarını okşasan "hop lan aile var " diye dayak yersin.
ancak tanım ; otobüste sevişmek konusu aydınlatılmadığı için muallakta kaldığımız bir önermedir.
Herkesin uyması gereken kurallar vardır. herkesin ortak malı belediye otobüslerindede bu tür davranışlarda bulunmak özgürlük değildir. Ayrıca toplumumuz ahlak ve görgü kuralları ulu orta yerde öpüşmeyi ayıplar.
