akşam işten çıkıp eve varmak için saatlerce trafikte giden biriyseniz normaldir. oturursanız günün yorgunluğundan uyuma ihtimaliniz yüksektir hele de bu sıcak havalarda sonra kavacık ta ineceğinize sarıgazi ye kadar gidersiniz ki geri dönmesi işkencedir.
yaz aylarında benim yaptığım bi davranış bu. lakin sözlükte sıralanan nedenlere bakıyorum da, benim derdimle alakalı bi madde yok. ya basurdan bahsedilmiş ya da aynı veya farklı sebeblerden muzdarip kardeşlerime küfür edilmiş.
şimcik derdimi açıklayayım; götümün çeperi bi hayli büyük. biraz iğrençleşeceğim ama epey de kıllı. yaz aylarında bizim yumuşakça alabildiğine toksin saçıyor. ( terliyor yani ) gel zaman git zaman bu tuzlu sıvı hassas bölgede ( göt) tahrişe neden oluyor. ( pişik oluyor yani m.k. ) eee bir de üstüne 40 derece sıcaklığa ulaşılan otobüste koltuğa oturunca kilot tahribatı iyiden iyie arttırıyor.
yani demem o ki cankuşlarım; nerde otobüste ayakta giden bi adam görseniz, hor görmeyiniz. canı yanıyordur, içi acıyordur, götüne soğuk su ve pudra kombinasyonu uygulamak için can atıyordur. bir de çok sinirli olur bu adamlar. pis döverler. özetlersek; adamın mına korum!
hepsi bi tarafa tembellikten kaynaklanan davranıştır . şimdi kim koltuğu nişanlayacak ,götü döndürecek , eğilecek , oturacak , birazdan kalkacak falan filan bi sürü iş . tutunurum direğin birine ayakta giderim oh mis gibi .
muhtemelen iett'nin yan kolktuklarından birisidir. sen hiç bir gondolda yan oturdun mu? oturmadıysan bilemezsin ne ızdırap olduğunu. hele ki karşında yüzüne bakmaktan hiç haz etmeyeceğin tipler varsa, birde üzerine o sallantı, yok yok ayakta durmak en iyisi.