herkesin yapamayacağı delikanlılıktır ve yürek ister. o yürek de bende mevcut olup bugün ulvi bir görev için ortaya çıkmıştır. efendim izmir'i bilenler için söylüyorum pasaport'tan 554'e bindim bugün narlıdere'ye gitmek için. otobüsteki tek boş koltuğa oturdum. ters koltuğa binmek pek adetim değildir ama mecbur kaldım. yanımda hafif göbekli ve beyaz saçlı, gözünde de siyah güneş gözlüğü takmış bir amca oturuyordu. amcanın elinde de bir teknosa poşeti var. koymuş bacaklarının arasına e tabi öyle olunca hayvan gibi yer kaplıyor. ben rahatsızlığımı belli edince bacaklarını biraz kapattı. o sırada otobüs kalabalıklaştı tabi. kalabalığın arasında genç bir bayan gayet rahatsız bir şekilde ne yapacağını şaşırmış halde etrafına bakıyordu. ben de kıza yer vermek istedim ama bir yandan adam bacağını bacağıma sürtmeye başladı! hey allahım şimdi ağzının üstüne bir tane oturtacağım elimde kalacak. ben bacağımı çektikçe adam gelip bacağıma yapıştırıyor. o an o güzelim sülün gibi kızı düşündüm; dedim ki ulan sakal ve bıyıklı bu halimle beni bile taciz eden bu şerefsiz kıza neler yapmaz! ve kıza yerimi vermedim, onu kurtarmak uğruna iffetimi feda ettim! o piç amcayla inene kadar adeta savaş verdim ve sonunda başardım! yendim onu!
o kız bilmiyor ama ben onun kahramanıyım. he amca beni ayaküstü götürecekti neredeyse o ayrı ama kızı ona yem etmemenin verdiği gurur ve zafer edasıyla indim otobüsten. ha bir daha denk gelirsem ağzını burnunu kıracağım o ayrı!