son derece berbat durumdur. herkes kendi koltuğunda rahat rahat televizyon izlerken önümdeki televizyon, üzeri çokça parmaklanmak suretiyle bozulmuştur. ekran açıktır ancak parmaklama yöntemiyle çalışan alete artık parmak da yetmemektedir. lanet olasıca içler acısı bir şekilde sana bakan diğer yolcular olduğunu hissedersin, ama belki de kimsenin umurunda değilsindir.
insanın kendisini küçük emrah'ın kardeşi gülcan gibi hissettiren durumdur. bütün yolcular kulaklığı takmış mutlu mesut otururlarken televizyonu bozuk adam çeşitli paranoyalar içinde yan koltuktaki kişinin televizyonunu kaçamak gözlerle seyredir. böyle durumlarda ilk mola yerinde bir karikatür dergisi alarak yolda sıkılma oranını sıfıra indirmek gerekir.
"lan niye bana denk geliyo ? niye ben ?" diye saatler sürecek bir yolculuğun en başında uyuyamayacağını anlamana sebep olan dumur eden durum. yolculuk boyunca herşeyden terslik çıkacakmış gibi bir psikolojiye büründürür. kişi tedirginleşir. süründürür. melankoliye bağlatır.
sinir komasının başlangıcıdır. Akabinde yaşlı teyze gelir yanınıza televizyonu izlemez ama yerde değişmez. Koca g.. koltuğa sığmaz seni ezer. Birde konuşmaya başlar. Aman tanrım!
bindiğin otobüste sadece tavanda tv bulunmasından kötü değildir. zira 2. televizyonun başlangıcından bi koltuk önce ve 1. televizyona çok uzak konumda oturmak bundan daha çok koyar delikanlıya.
otobüsün koltuk televizyonu çalışmazsa ölecek olanların dertleneceği durumdur. gündüz yolculuğuysa kitap, gazete okunur, gece ise yol arkadaşınızla biraz havadan sudan muhabbet edilir, sonra kafayı vurup uyunur.