hiç şüphesiz "otobüste" kelimesinin doğru yazımını bilen şahıstır.
edit: hay amk sizin ya. ulan o kadar kasıyoruz tespit yapıyoruz 3 tane artı ya da eksi oy almıyor böyle basit bir entry istatistiğe giriyor. sabah sabah şaka mısınız amk ya. eksile kardeşim bu entryi, eksilemezsen götsün, topsun. bari önceki günün beğenilenlerine girmesin amk! ayrıca sizin okuyacağınız, oylayacağınız entrynin de toynağını skeyim.
otobüsün sallanması, her araç gibi sürekli değişken olan ivmesi ve hareket halinde bir yere odaklanmanın verdiği fiziksel rahatsızlıktan dolayı, baş dönmesi, mide bulantısı vs. gibi rahatsızlıklara sebebiyet vericidir. okuyanlarında fazla kitaba odaklanmadıkları kanaatindeyim. tersi bir durum varsa da başım gözüm üstüne.
otobüs"te" kitap okumasının başkalarınca neden bu derece tuhaf karşılandığını anlayamayn şahıs. önemli olan kitap okumaktır; her yerde okunabilir de. belki otobüs"te" biraz fiziksel bir rahatsızlık yaşanabilir; ama gerçek okurlar için bu pek de önemsenecek bir durum değildir.
sınava hazırlanma konusunda yumurtanın delikten çıkmasına kadar çalışma olayını sallamış bir üniversite öğrencisi de olabilir. okula giderken "ulan şuna şuna da bakiim belki biraz daha iyi anlarım" diye panikle kitaba gömülmüştür. bütün beyin hücrelerini zorlamakta, "ulan bi dahaki sefere bi gece önce başlamıycam, daha önce başlıycam, bu da bana ders olsun, .mına goyiim" diye içinden geçirmektedir. umulur ki inmesi gereken durağı kaçırmaz da sınav saatini geçirmeden sınav odasında hazır bulunur.
her boku eleştiren şahıstan daha yararlı işler yapan şahıstır. 45 dakikalık otobüs yolculuğuysa özellikle bu, mal mal etrafı süzmek yerine kitap okumak daha faydalı olacaktır.
aynı anda birden fazla şeye konsantire olacak zekaya sahip olmayanların garipsediği bir şey. otobüste suratsız insanlara, akşam 31 malzemesi olacak kızlara kadınlara bakacağına vaktini güzel ve yararlı bir şekilde değerlendiriyodur.