otobüsün herhangi bir yerinde 'dikkat, güvenliğiniz açısından kitaplarınızı kapatınız, otobüsün elektronik aksamını bozmaktadır.' yazmaması durumu göz önüne alındığında, oldukça doğal karşılanmalıdır 'bizim gibi dallamalar'. kitap, okunmak içindir. *
açıkçası skimde değildir benim bir saat süreyle aynı ortamı paylaştığım bazı insanların -ki hayatımda bir daha görmeyeceğim insanlara neden hava atmakla suçladıklarını anlayamamaktayım- hakkımda böyle düşünüyor olmaları. istanbul'da yaşam, hayatımızdan ortalama iki saati yollarda bırakmak demek iken ve çoğunlukla aynı yolu her sabah ve her akşam gidip gelmekten ibaret iken otobüste geçirilen bu iki saatlerini camdan aval aval bakarak, karı kız keserek geçiren insanlar, yargılamak istemem ama, tam tersi bana bir çeşit "mantar" olarak görünmektedirler.
çevredeki arabaları ve arabaların içindekileri izleyip sıkılacağına zamanı değerli kılmayı becerebilen mantardır. bu mantarlar minibüse yaşlı biri binince o kişiye yer vermesini de bilirler büyük ihtimalle. her ne kadar otobüste vaktimi kitap okuyarak kullanmasam da bu mantarlara karşı bir garez sahibi olunmamalıdır ve kültür mantarının çevresindekiler de 'aaa bize hava atıyor lan bu dallama' diye komplekse kapılmamalıdır.