tanımımızı yapalım ki mod arkadaşlarla aramız bozulmasın..
otobüste kitap okuyan kişinin bu eylemi gercekleştirme amacı..
evet şimdiden yıgınla homurdanma kulaklarıma geliyor. irkiliyorum, duyuyorum ki küfrediyorlar. ama niye küfrediyorlar? bir insan kişisi nicin otobüste kitap okumaya calısır? kitap bildigim kadarıyla dingin, sakin huzurlu mekanlarda okunsa daha cok keyif verir ya da ne bileyim akılda kalır. ulan sen şimdi tam da iş çıkışı olan bir saatte, otobüsün hınca hınç dolu oldugu bi esnada o kitabı çıkarırsan, ayakta duran insanlara nispet yaparmışcasına okumaya çabalarsan, hiç yakışı kalır mı? tamam anladık entellektüelliğin dibine demir atmış karakterin, çok zekisin çok akıllısın peki. ama nicin bunu ayan beyan bir şekilde insanlara sunma gereksinimi hissediyorsun? git al kahveni, portakal suyunu uzat ayaklarını oku yatagında. otobüste onca gürültünün icinde, onca sallanmanın icinde okudugun cümleyi bir diger cümle ile nasıl bagdaştırabiliyorsun azizim? ben miyim yanlış düşünen şimdi? pek tabi ben haklıyım. neyse siktirip gidelim burdan.
entelektüel falan olmanıza gerek yok, otobüsün boş ya da dolu olmasına da gerek yok.
otobüs doluyken yanınızdaki arkadaşınızla sohbet etmiyor musunuz? o kadar karmaşada arkadaşlarının cümleleri arasında nasıl bağlantı kuruyorsun? ha aynı şekilde biz de otobüste kitap okurken cümleler arasında o şekilde bağlantı kuruyoruz.
ya da sen okuma hacı boşver.
ya bir de hava atmak olayını anlamadım. belki bir daha hiç görmeyeceğim, hayatımda konuşmayacağım bir insan grubuna neden hava atayım la ben?
yalnız yolculuk yapan, kitap okumayı seven kişilerin yaptığı eylemdir. Bir amaç aramayınız efenim. Adam kitap okumayı seviyorsa her yerde okur. Kınamak değil, tebrik etmek gerekir.**
sesli yerde kitap okuyamayan insanların bok attığı kişi.
bi kendi sınırlarınızın dışına çıkıp öyle düşünün arkadaşlar, sen dingin yerde kitap okumak istiyorsun diye herkes öyle değil. sen okumazsın, okuyamazsın olur biter. okuyabileni kakanlama çabası neden bunu anlamlandıramıyorum ben.
herkes aynı zaten, kimsenin işi, gücü, derdi, tasası yok anca sana hava atayım diye uğraşıyor di mi.
bulunduğum yurtta üç güvenlik değişimi oluyor bir günde. birini ne zaman görsem kitap okur gece nöbetinde de okur. birinin elinde sürekli telefon vardır, gece nöbetindeyse uyur.. biri de hiçbir şey yapmaz, gece uyur. bildiğin hiçbir şey yapmıyor. üçü de rastlaşmış işte. onlara sorsanız okumaya zamanım yok derler belki.
işte, zamanı pek olmayan insanlardır belki otobüste kitap okuyanlar. ya da gerçekten seven insanlardır. belki de odaklanmaları kolay bozulmuyor.
genelleme yaparak asıl amaç yazamayız ama gruplandırarak yazmak mümkün.
1.yaşlılara kalkıp yer vermemek,
2.vaktini boşa geçirmemek,
3.uzun bir yolculukta sıkıntıyı gidermek şeklinde kişiye göre değişecek asıl amaçlardır.
Kitap okumayı dikkat çekme aracı sanan embesillerin dikkatini çekmek içindir.
Yoksa başka ne amacı olabilir istanbul trafiğinde 45 dk boyunca pencereden çarpık kentleşme manzarasını seyretmektense kitap okuyan kişinin.
ülkemizde bir zulüm olan toplu ulaşımlarda saçma olaylardan uzak durmak istiyorum şahsen ben. kavgası gürültüsü eksik olmuyor kalabalık maksimumun üstünde şoförler zaten tam allahlık. çileyi azaltmanın ender yollarından biridir abi tak kulaklığı oku kitabını.
Entel gözükmek, diyenlere gelsin: kim ne denli böyle bi amaç için kitap okur ki. bana sorarsanız orda öne çıkan, birçok kişi içinde hiç kitap okumayan grup arasında bir kişinin kitap okuduğudur. bu yüzden kitap okumayan daha doğrusu hiç okumayan tiplere garip geldiği için otobüste kitap okuyan dışlanır. avrupada da aksi mevcuttur. kitap okumayan dışlanmaz fakat toplum sizi orda bir şeyler okumaya iter.