kitap okumayı sevenlerin yaptığı eylemdir. otobüste boş boş oturmaktansa kitap okuyup zamanı iyi değerlendirmek gerektiği kanısındadırlar. keşke bu toplumumuzda bir alışkanlık haline gelse insanlar hem daha mutlu,hem de daha kültürlü olurdu..
yolun nasıl geçtiğini sayfa numaraları ile anlama yolu.
ayrıca otobüste kitap okumakta olan kişi, koltuk partnerinden -özellikle cam tarafındaysanız- gereksiz bir ilgi görür. öyle bir ilgidir ki; kahveniz partneriniz tarafından yerine oturtulur, ve yine çöpünüz onun tarafından çöpe atılır.
aksine "artiste bak. götümün kenarı" bakışlarına da maruz kalma olasılığınız yüksektir.
iett otobüslerinde kitap okuyanlara kılım abicim. çünkü ben beceremiyorum.
üstüne üstlük müzik dinlerken okuyor bir de. ulan biz ayakta duramıyoruz. tutacak yer bulamamışız, paşam ev ortamı yaratmış kendine cam kenarında.
hattın ortasındaki duraktan iş saatlerinde bindiğin araçta oturmayı bırak, ayakta durmak zorken, bu elemanlar okuduğu kitabın çevirdiği her sayfasında benimle taşşak geçiyo gibi geliyo anasını satiim. bir köşeye elini uzatıp bir fincan kahve çıkarıp yudumlayacak gibi geliyo valla. neyse, ne pis insanmış bunlar ya.
valla bu yollarda gözleri bozmak için bir numaralı yöntemdir. bir de gelişmiş ülkelerin okuma oranlarından ziyade, otobüste veya metroda kitap okuduklarından dem vurulur. neymiş onlar 5 dakikalık yolda bile kitap okuyup kendilerini geliştiriyorlarmış.
yalan, külliyen yalan... bizde otobüste kız kesmek, uyuyan adamın ağzından salyasının akışını izlemek dururken yapılacak iş mi? hem okumaya başladınız diyelim, yaşlı ya da hamile biri geldiğinde yer vermeyecek misiniz? vereceksiniz... hani kitap okuyacaktınız? olmuyor değil mi? orada, avrupa'da ya da gelişmiş ülkelerin birinde ben daha hiç bir otobüste ayakta yolcu gittiğini gördüğümü hatırlamıyorum, dolayısıyla doğru zaman doğru yer... biz de kitap yerine okunacak başka şeyler var, dua gibi... kazasız belasız eve gitmek, her zaman koca göbekli şöförümüzün insiyatifinde değil yani. sonuç olarak zordur bizde kitap okumak...
dışardan cool bir görünüm sağlasa da kalabalık, kokulu ve boğucu bir otobüste okuyn kişinin midesinin bulanmasına neden olabileceği için istanbul trafiğinde yolculuklarda geçen boş zamanları değerlendirmek için kötü bir aktivitedir.
huzur. çünkü otobüs yolculukları bunun için idealdir. ve genelde kitap okumaktan daha iyi olarak yapabileceğiniz şeylerin sayısı azdır. otobüsten indiğiniz anda dışarıda devam eden ancak sizin içieride geçici süreyle durdurduğunuz sorumluluklar devreye girer. okul-iş, plan-program ve zaman darlığı üçgeni içinde hangi açıdan bakarsanız bakın 180 kadar nettir buna zamanınızın olmadığı.
bir de kulaklıklardan müzik eşlik ettiğinde, her gün cektiğiniz o iki saatlik yolculuk bile önemini, çirkinliğini yitirir.
ne kitaplar bitirdi şu bünye o yeşil iett'lerde, metrobüslerde.. onca saati yolda geçirmeme rağmen ineceğim durağa geldiğimde üzüldüğümü bilirim yeminle.. yeminle ne ya.. neyse yakıştı..
belediye otobüsü için söylüyorum insanı yaşadığına bin pişman eden durum. mide bulanır ve kafa bi milyon olur. hele bide ters koltuklara oturmuşsanız üstelik mevsim yazsa ve güneşli tarafa oturmuşsanız ve tabiki otobüs sauna gibiyse yaşamanın hiç mi hiç anlamı kalmaz.
Şehirlerarası yolculuk ederken ne kadar isteseniz de uyuyamıyorsanız yapılabilecek en güzel şeydir. Hem o uzun yol, hem de kitap farkında olmadan bitiverir.
Dikkatinizi dağıtacak çocuk ağlaması, yaşlı amca/teyzelerin düşük çenesi, çok rahatsız edici koltuk, aşırı derece sallayan araba vb. durumların dışında gayette yapılabilinen bir eylemdir.Tek iş dikkati vermekte biter.
Şehirlerarası yolculuklarda yapılması çok keyifli.Şehir içinde ise okuyanların yarısının laf olsun diye okudukları,eve gittiklerinde aynı yerleri tekrar okuduklarına emin olduğum hadise.