$ehirici otobuslerinde yapılabilecek en mantıklı i$tir..her gun aynı manzaraları gorüpte yerimizde zıplamaktansa yeni ufuklara yelken acmak daha mantıklı..
yapılacak daha mantıklı bir i$ bulunana kadar en mantıklı i$tir..zira devir fikir devridir.bu devirde fikirsiz bir kafa,cephede mermisiz bir silahı elinde tutan askere benzer..
istanbul gibi trafigi sadece "dur-kalk" tan ibaret olan bir $ehirde son derece makul olabilecek bir eylemdir..en azından insan denen hayvanın omuzlarının uzerinde ta$ıdıgı yuvarlak $ekilli uzvu biraz du$unmeye alı$ır ve koyun olmaktan uzakla$ır..
hem yolda vaktin nasıl geçtiğini anlamamanızı sağlar, hem de yolda geçen vaktinizi iyi değerlendirmenizi.günde iki saat ekstradan kitap okumuş oluyorum, verimliliği kişiye göre değişebilir ama konsantre olunca gerçekten iyi okunuyor.
eğer bu bahsedilen otobüs, deplasman otobüsü ise kesinlikle yapılmaması gereken eylemdir, ama yok ben heryerde entel takılırım, kitabımı okurum diyorsanız, tüm otobüse gırgır malzemesi vermeyi de kabul etmişsinizdir demektir...
mide bulantısı, bas agrisi gibi sebepler yuzunden belirli bir insan kesiminin yapamayacagı eylemdir. yapamayan kesim de muzik dinlemeyi yegleyenler olarak sınıflandırılır.
yan tarafta oturan teyze ve amcaların göz tacizine mahrum kaldığınız ,acaba bu komünist kafasını ne ile dolduruyor merakıyla yapılan gizli bakışların sizi yıldırıp kitabı kapatana dek devam eden eylemdir. **
abi otobüs titremeden gitse okuyacam vallaha ama sarsılıp duruyoz.
gözü yormaktan başka bi işe yaramıyo hakikaten.Bir de çanta taşımayanlar için elinde kitap taşımak ayrı bir dert.
tam kızlara göre bir eylem.
şehirlerarası otobüslerde "kapat şu ışığı artık be" diye laflara maruz kalınabilecek bir eylem.
bir saati bulan şehiriçi ulaşımda vakti geçirmenin en mantıklı yolu, hem yolun bitmek bilmemesi farkedilmez hem de kitap okunmuş olur, tabi ayakta kalınmadığı müddetçe..
tıbbi açıklama yapmak gerekirse pek önerilmeyen eylemdir.. efendim hareket halindeki araçta sürekli ufak çapta * titreşimler olacağı için gözler odaklanmada problem çekerler, bu da uzun vadede erken göz bozulmasına ve gözle ilgili çeşitli problemlere yol açar.. *
kişisel açıklama yapmak gerekirse yazar bünyesinde yaklaşık 10 dakika sonra mide bulantısına neden olan eylem.. ayrıca enteresandır ki fotoğraflara baksam ya da yanımdaki kişi kitap okusa dahi bende aynı etkiyi yapıyor ne yazık ki.. dışarıya uzun süre bakınca bakınca azalıyor bu bulantı. bu nedenle kişisel tercihim otobüste dışarıyı seyredip müzik dinlemektir.. zira hem mzüik ruhun gıdasıdıri hem dışarı bakarken deriiiin düşüncelere dalınabilir..gözler de korunmuş molur böylece.
rahatsız edici tüm ses, hareket ve kokulardan kopup başka bir zamana açılmayı sağlayan, mantıklı otobüs içi iki eylemden biridir.diğeri de müziktir tabi.
vakitin nasıl geçtiğini anlamazsınız daha da önemlisi sizi düşünmeye sevkeder ve en önemli silahınız olan beyninizin bakımını yapar. tek kötü yanı şiddetli boyun ağrısı ve gözdeki yorgunluk olur ama kitabı okuduktan sonra gözlerinizi kapatıp kitapta okudugunuz sayfaları zihninizde kritik etmek sonra yorulup uyuyakalmak da fena sayılmaz.
iş bu entryde yazanlar sehirlerarası otobüs yolculukları için söylenmiştir 1154 kişinin tıkış tıkış doldurduğu, dışardan gelen korna seslerinin, araba zırıltılarının beyninize işlediği şehir içi yolculuklarda pek mümkün değildir kitaptan faydalanabilmek.